Okan ALTAN
Aslında göçebe toplulukların kullandığı, özellikle de Romanların kültürel ikonu olmuş olan karavanlar, hareketli evler olarak dünyanın her yerinde yüzyıllardır hizmet ediyorlardı. Çadırlarda uyumak yerine karavanlar, içinde yaşanabilen, değişen hava koşullarında daha fazla koruma sağlayabilen ve odun sobası gibi olanaklarla donatılabilen tekerlekli evlerdi…
Önce atların çektiği, son asırda ise motorlu araçların arkasındaki seyahat römorkları, sonraları minibüslerden büyük otobüslere kadar motorlu karavanlara dönüşse de; karavancılığın orijinali, “çekilen” yani römork olarak, tuvaletisiz ve yalnızca temel mutfak olanağı olan çok küçük iki yataklılardan, büyük boyutlu üç dingilli, altı yataklı hatta çift katlılara kadar bir evde ne varsa her şeyi olanlara doğru çeşitli tiplerdedir.
ISO Standardı 3833:1977 tanımıyla karayolu araçları arasında sayılması da, ayrıca römork karavan sektörünün ciddiyetini gösterir. Örneğin; orta sınıf modern bir seyahat karavanında, bazıları gündüz koltuğuna dönüşen yataklar, batarya veya harici bağlantı ile sağlanan elektrik, buzdolabı, ocak, fırın ve ızgara için gaz ve elektrik sistemi, klima, kalorifer, su ısıtıcısı, mikrodalga, duş, tuvalet, anten tertibatlı televizyon, müzik ve video oynatıcı, çıkarılabilir karasu ve sifon suyu tankları bulunuyor. Daha büyüdükçe yemek odası ve yatak odası ile alanın genişliğini artıran sürgülü bölmeler, tavandan açılan tente, çamaşır ve kurutma makineleri, harici barbekü sistemi, gri yıkama suyu için de ayrı bir atık su deposu, vs. ile kullanım imkanları artar.
Çeki demiri dengeleyicileri ve çekicinin bağlantısından ayrılınca park etmeyi kolaylaştıran elektrikli tekerlek hareket ettirici sistemine bile sahip olabilen karavanlar, ev ya da otel olmayan yerlerde, kamping alanlarında ya da doğanın içinde yani her yerde konaklama imkanı sağlamasıyla özgür ruhlu tatilcilerin gözdesi olmuştu.
BİR EVİN TÜM KONFORUNA SAHİP
En temel modeli bile bir çadırdan daha büyük olan bu römork karavanların bir evin tüm mobilya ve teçhizatına sahip çok odalı tiplerinde sürekli yaşayanlar bile var… Masif duvarlı, fakat gövdeleri metal veya cam elyafından yapılmış seyahat treylerleri arasında en ünlüsü ise, yuvarlatılmış ve parlatılmış aluminyum kaportasıyla ayırt edici tasarıma sahip Airstream…
Bu Amerikan seyahat karavanının gövde şekli ise, 90 yıl önce Bowlus Road Chief ile ilk kez ortaya çıkmış ve halen Ohio Jackson Center’de üretilmeye devam ediliyor. Yüzyıl önce Los Angeles’taki arka bahçesinde ilk karavanlarını yapmaya başlayan Wally Byam tarafından kurulmuş olan Airstream, 1936’da kapısı önden yana taşınmış Clipper’ın rüzgar direncinin azalttıldığı ve yakıt verimliliğine katkı sağlayan dizaynıyla bir anda ünlü oldu. Sonra ise o ünlü gümüş aluminyum Airstream römorklarının dört kişilik ve su kaynaklı olmaları, yepyeni bir gezi trendi başlattı.
Ancak; doğal afetlerde bu lüks seyahat modülleri, 6,1’den 11,3 metreye kadar boylarıyla uzun süreli alternatif “yuva” olarak da iş görebiliyorlar.
50 yıl öncesinin boyasız aluminyum gövdeli geleneksel klasik treyler modelleri, görünüm ve fiberglas yapılarıyla kopyalanmaya çalışılsa da; dışta yağmur damlası hatlar ve içte adeta bir konfor teknesi kuralı taklit edilemiyor… Airstream, 35 yıldır da kamyonet şasisine dayalı Westfalia ve Interstate tipi B Sınıfı motokaravanlar da üretmeye başlamıştı. Fakat, Basecamp, Bambi, Caravel, Flying Cloud, International ve Classic römork versiyonları, karavan dünyasının en çok beğenilen modelleri olmaya devam ediyor…
Kamp alanlarındaki elektrik prizlerinden rejeneratif frenlemeye kadar çeşitli şekillerde şarj etme özelliğine sahip tamamen elektrikli Airstream konsepti de şu anda değerlendirilirken; toplam 900W güç için 5 adet 180W yarı esnek güneş paneli seçeneği şimdiden sunulmaya başlandı. Uzaktan veya otonom yedekleme, e-RV, 5G bağlantı, Wi-Fi ortak erişim noktası, sesli komutlar ve tüm kontroller için dokunmatik ekranlar da donanıma eklenebiliyor.
AIRSTREAM YILDA 4 BİNDEN FAZLA KARAVAN ÜRETİYOR
Yılda 4 binden fazla karavan üretebilen Airstream, gelişmişliği, basitliği ve lüks modernliği yansıtan ürünleri olan Nest Caravans’ın da sahibi olunca ekonomik seçeneklerini de göstermaye başladı. Yine de 30.000 dolarlık başlangıç fiyatlarıyla bu sektörün en pahalılarından biri…
60 yıl öncesinin çizgileriyle klasik görünümdeki Airstream, Amerikalılara özgü banyo ve koyu deri döşeme koltuklu ve ayarlanabilir masalı merkezi oturma alanıyla, mutfakta bile koyu renkli ahşap ve beyaz cephelerle kesintiye uğrayan aluminyum lambri, geniş ıslak oda, çok sayıda pencere, havadar ve ferah klasik tasarımıyla, adeta karavanların standardını ortaya koyuyor. Ekstra uyku yerlerine dönüştürülebilen uzun koltukları da, kapasitesini büyütüyor.
Küçük mutfağında üç gözlü ocak ve fırın entegre edilmiş, geniş lavabolu, buzdolabının üzerindeki yükseltilmiş rafı, arkada pencerelerle çevrili banyosu, panoramik pencereleri kapatan perde ile ayrılabilen çift kişilik yatağı, gündüzleri bol miktarda gün ışığı ve geceleri çepeçevre bir görüş sağlayan Airstream’ler, retro stillerine rağmen modern fonksiyonel özellikleriyle Avrupalı rakiplerini sollayabiliyorlar. Fakat, küçüklerde 50 bin ve orta boy modellerde 100 bin Euro’yu geçebilen fiyatı ve minimum 1,5 ortalama 2.5 tonluk ağırlıkları dezavantaj…
Şeklinden dolayı “gümüş purolar” olarak da anılan, şasileri ve çekme tertibatları Alman yapımı bu kült karavanlar, aynı zamanda yemek arabası olarak çok popülerler…
Bu tatil fantezisinin, depremzedelere en uygun geçici konaklama seçeneği olabileceği, hiç aklımıza gelmemişti…