Ece ULUSUM
Yasemin Şefik ismini birçok kişi benim gibi ilk radyo programından duymuştur ama aslında reklam dünyasına yazdıkları ve inşa ettiği stratejilerle dolaylı yoldan birçok popüler işte isimsiz olarak karşımıza çıkmıştır. Son zamanlarda dijital dünyanın da verdiği mecra bolluğunu değerlendirerek tüm yeteneklerini platformlara özgü kullanıyor.
İlişkilere odaklandığı, milyon takipçili ünlüleri ağırladığı Uyduruk Sonlar, stand-up gösterileri, podcast’ler, sinema röportajları ve birçok iş. Hem bunları konuşmak hem de gelecek projelerini dinlemek için Yasemin Şefik ile konuştuk.
Yasemin sen şakalar yazıyorsun. Ama hayatın sana yaptığı en komik şaka ne oldu? Çok merak ediyorum.
Ece böyle bir giriş beklemiyordum! Hayatın bana en komik şakası, savaş muhabiri olarak yola çıkıp bana eğlenceli bir yol yöneltmesidir. Gençlik yıllarımda hayalim sahada savaş muhabirliğiydi. Eğlenceli radyo programı yaptığım hale büründüm. Metin yazarlığım da eşzamanlı daha çok skeçler ve reklam metinleri üzerine olunca sanırım en büyük şakası beni bugüne getirmesi.
Uyduruk Sonlar nasıl ortaya çıktı? Kimler geldi, neler yaşandı?
Uzun yıllar boyunca Hitnoz isminde meşhur radyo programımın bir bölümüdü Uyduruk Sonlar… Absürt sorular sorup ciddi cevaplar bekliyordum. Bundan birkaç yıl önce BKM Necati Akpınar ve ekibi talk show yapmamı istedi. Uyduruk Sonlar bölümünü talk show sahnesine çevirdim. Bu ilk sezonumuz. Sen de yakından biliyorsun ki akışında aktüel, günlük ama zamansız soruları ve interaktif izleyicili bölümlerimiz var. İlk bölüm konuğum Şükrü Özyıldız oldu. Şu an kendisi uğurum. ardından, Selin Şekerci, Doğu Demirkol, Gökhan Türkmen, Funda Eryiğit, Halit Sarı Özgür, İrem Derici, Murat Cemcir, Yasemin Kay Allen, Halil İbrahim Ceyhan, Furkan Andıç, Buse Meral, Cihangir Ceyhan, Zeynep Tuğçe Bayat, Giray Altınok ve Burak Berkay Akgül…
ACIMASIZ YORUM BU İŞİN DOĞASI
Başından bir New York hikayesi geçti. Neden oradaydın, neler oldu?
New York’a gitme sebebim 19 Mayıs Atatürk’ü anma ve Gençlik Bayramımızda Turkish Day Parade’de yer almaktı. Sahne akışından, yürüyüş gününe ve tüm etkinliğin içinde yer almak gurur verici. Vega Ajans’tan Vildan Mumcu ve Tolga Ozol’un davetiyle katıldım. Sonbahar sezonu için ise Güliz Ayla ile stand-up ve müzik akışı olan bir Amerika turnesi planlıyoruz.
Stand up’lar yapıyorsun. Biraz stand up izleyicisinin evrimini de takip etmişsindir. Bizim izleyiciler nasıl sence? Acımasız mı yoksa sürekli yorum katmak isteyen bir hali mi var?
Benim radyodan, sahneye evrilme zamanım 2016 İstanbul Komedi Festivali ile oldu. O süreçten bugüne evet izleyici de anlatıcılar, komedyenler de değişti. Özellikle şiveli anı şakalarından komedi anlatımı gerçek punch’lara evrildi. İzleyici aslında rahatlamak, başka şeyler düşünmek, konuya dahil ya da karşı olmak istiyor. Bu benim düşüncem. Kimi sahne performansının yapanla aynı fikirde olduğundan ya karşı olduğundan yola çıkarak olaya bakıyor. “Hadi bakalım ne anlatacaksın, neye güleceğiz, neyi yererken kahkahalanacağım…” gibi bir keskinlik de var. “Kafamız dağılsın” minvalinde de olabiliyor. Acımasız yorum işin doğası.
Seni hepimiz biliyoruz, seviyoruz. Genelde medya, müzik ve sinema sektörünün birini her haliyle kabullenmesi, sevmesi zordur. Senin bunu başardığını görüyorum. Nedir sence bunu sağlayan?
Radyo programını 16 yaşımdan bugüne kadar yaptım. Müzik dünyasında süpervizörlükler gerçekleştirdim, Dergilerden TV’lere oradan sahne sanatlarına birçok noktada yer aldım, almaya devam ediyorum. Şu an yaptıklarımızı dijital üzerinden yayınlıyoruz. Mesleğim aynı kaldı ancak evrildi. Tüm bunlar olurken, ben hep kendim gibi ilerledim. İstemediğim yerlere, ait olmadığım hikayelerde yer almadım. Etrafımda iş yaptığım hemen hemen herkes arkadaşım. Bir projeyi tasarlıyorsam o işin iyisi ile buluşuyorum. Teknikler önemlidir, ancak tarzlar bir işi daha öncelikli ya da farklı kılar. Oyun oynamak gibi gördüğünüzde mızıkçılık yapanları sevmediğimden ben de hiç mızıkçı biri değilim. Uzlaşabilirim o da müsait fikirler doğrultusunda olur. İşte bu da sanırım beni ben yapan bir özellik, sevenler bundan sevmeyenler de bundan ötürü vardır. Ayrıca sevmek ve sevmemek kısmına gelince; toplu halde sevmememiz gereken çirkin savaşlar, bunları yapanlar, katledenler ve dahası var. Odaklarımızı değiştirsek konu hafifleyecek.
Yeni projelerinden söz eder misin? Nasıl bir yaz ve yıl kapanışı olacak?
Uyduruk Sonlar sezon finali yapıp, hop eylül ortası geri sahneye geri döneceğiz. Bu sırada yazın stand-up gösterim ve özel talk sahneleriyle izleyici karşısında olacağım. Yelken projemin üçüncü sezonu bakalım neler olacak izleyeceksiniz.
ABLA SEN NEDEN ÜNLÜSÜN?
Multidisipliner birisin ama influencer olarak anıldığını duyduğum çok oluyor. Bu kavrama yaklaşımın nasıl?
Bunu çok duyuyorum. Bir de “Abla sen neden ünlüsün?” diye yazanlara gülüyorum. Ünlülük kavramı nedir, o da tartışılır. Anlatıcı ve yazar kimliğimin ana unsuru radyo programı ve yazdığım dergi makaleleri, röportajlar, reklam metinleri, skeçler ve birçok şey… Kitaplarım da var işin içinde. Ancak yeni dünya dijitalinde bunların hepsini tek bir çatıda böyle nitelendiriyorlar diye düşünüyorum. Influencer sadece kıyafet gösteren, orada burada partileyen ya da şu tatil yeri diye anlatan biriyse eğer o ben değilim. Ama yaptığım işi göstermek denilince de herhalde bu hale geldik.
Yelkenli de sahilden seni izleyecek izleyicilerle ‘sulu şaka’ konseptli yazlık bir program olur mu?
Ece bunu beraber yapabiliriz! Bu sezon İstanbul’dan aslında böyle tatlı bir projem var. Denizle ilgili şakalarım ve felaketlerim var. Aralarda anlattığım durum komedileri de çıkıyor. Sanırım akışa dahil etmek için o kurguya yerleştirmedim. Bunu düşüneceğim. Sulu şaka demiş ya (Gülüyor.)
Yasemin Şefik denince akla yıllar sonra ne gelsin istersin? Böyle 2140’ta falan…
Sözlerin uçup gittiği bir iş yapıp, yıllar boyunca birçok kişiden özellikle genç arkadaşlardan “ya seni dinleyerek büyüdük” kısmından bambaşka yerlere gelen hikayemde anladığım, yazmak ve bu süreçlerde yazıp/çizdiğin üretimleri masaya koymak analog ya da dijital… Faydalı faydasızlar… Ne demek bu? Belki birine dokunuyor bir başkasının haberi olmuyor. Kimler geldi ve geçiyor… Aklınıza benimle ilgili “bak demişti” gelsin.
Programından biraz kopya çekeyim. Yelkenli ile dünya turuna çıktın. Sana miçoluk yapacak ünlü hangisi olsun? 1- Ayta Sözeri 2- Şebnem Ferah 3- Bülent Ortaçgil…
Kimse alınmasın ben Ayta Sözeri ile tura çıkardım. O seyir nasıl güzel geçerdiii…Şebnem Ferah ve Bülent Ortaçgil’e ayrı ayrı bayılıyorum.
Sen her programında soruyorsun. Ben de sana sorayım. Bir röportajı uyduruk bir ayrılıkla sonlandırır mısın?
Efendim çok keyif aldım ama akşama sahne var. Ve benim akışı kontrol etmem gerekiyor… Sizden ayrılma sebebim ise; bir denize girip çıkacağım.