ZEYNEP ÇAM
“Seller, yangınlar, kuraklık, gıda krizi, salgınlar, iklim göçleri… Dünyanın bu dönüşümü sadece çevrecilerin, sivil toplum kuruluşlarının sorunu olmaktan çıktı. Önce insani krize dönüştü, sonrasında da ekonomiyi etkiledi. Bu sistemi oluşturmak için iş stratejiler, iş modelleri, değerler dahil olmak üzere, tüm sistemin yeniden tasarlanması şart.”
Tüm sistemin yeniden tasarlanmasında da iş dünyasına çok önemli bir sorumluluk düşüyor. Sürdürülebilirlik konusunu yıllardır bir gazeteci olarak izleyen ve işleyen Ekonomi Gazetesi Koordinatörü Didem Eryar Ünlü, SİA Kitap tarafından yayımlanan “İyi” Olan Kazansın – Sürdürülebilirliğin 5N1K’sıisimli kitabında son 10 yılda iş dünyasında yaşanan dönüşümü aktarıyor.
Ne, Neden, Nasıl, Nerede, Ne Zaman ve Kim sorulanının cevabını arayan 5N1K yönetimini temel alan kitap; Sürdürülebilirlik İş Dünyası İçin Ne Anlama Geliyor? ; İş Dünyası Sürdürülebilirliği Neden Ana Gündem Maddesi Olarak Benimsedi? ; İş Dünyası Sürdürülebilirliği Nasıl İş Stratejisine Dönüştürüyor?; Sürdürülebilir Dönüşüm Şart; Peki Ne Zaman? Sürdürülebilirlik Nerede Fark Yaratacak? ; Sürdürülebilirlik Yaklaşımları ile İlham Veren Şirketler bölümlerinden oluşuyor.
“İyi Olan Kazansın’ı ne amaçla yazmaya karar verdiniz?
Son on senedir, her gün, gazetenin arka sayfasında sürdürülebilirlik ile ilgili yazıyorum. İş dünyasında yaşanan dönüşümü anlatmaya çalışıyorum. Bu fikir Ekonomi Gazetesi Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Güldağ’a ait. Bana, arka sayfayı bu konuya ayıralım dediği ilk gün, açıkçası oldukça gözüm korkmuştu. İş dünyasının temel amacının sadece para kazanmak olmadığını; insana, çevreye ve topluma fayda sağlamayan şirketlerin, uzun vadeli olamayacağını anlatacaktık; fakat o dönemde “sürdürülebilirlik” kelimesinin anlamı dahi bilinmiyordu ve bu kavram daha çok “sosyal sorumluluk” olarak algılanıyordu. Her zaman söylerim; o dönemde yazı işleri toplantılarında dile getirdiğim sürdürülebilirlik gündemi, “dünyada daha ciddi sorunlar varken, sen ne anlatıyorsun?” gibi bir tür “Alice Harikalar Diyarında” etkisi yaratıyordu. Bugün geldiğimiz noktada ise, bu konu artık tüm dünyanın ana gündemi.
İçinde bulunduğumuz dünya, “harikalar diyarı”ndan çok farklı bir yere dönüştü. İklim krizinin etkileri, doğal kaynakların tükenmesi, hammadde fiyatlarındaki artışlar, küresel tedarik zincirinde yaşanan engeller, istihdamda kadın-erkek eşitsizliği, gelir dağılımındaki eşitsizlikle kârlılığı yakından ilgilendirmeye başladı. Sürdürülebilirliğin sadece ağaç, çiçek olmadığı anlaşıldı. Yani artık, şirketlerin başarısını sadece finansal sayılar belirlemiyor. “Kısa vadeli düşünmek”, “kâr odaklılık”, “aşırı tüketim” gibi kavramların sonunun geldiğini görüyoruz. Ben de bu kitapta, bu dönüşümü gazetecilikte kullanılan 5N1K yöntemi ile anlatmak istedim. Sonuçta; iş dünyasında bu dönüşüm ne anlama geliyor, ne zaman, nasıl, neden başladı; nerede fark yaratacak ve kimler bu sürece liderlik ediyor sorularının cevapları yer alıyor kitapta. Tüm sürecin bir özeti aslında.
“İyi” olmak iş dünyasında ne anlama geliyor?
İş dünyasında “iyi” olmak; kısa vadeli düşünmemek, sadece kâr odaklı olmamak, içinde bulunduğun toplumun kalkınmasını sağlamak, insan odaklı olmak, anlam taşıyan işler yapmak, tüm paydaşların refahını düşünmek, dünya kaynaklarını tüketmemek, dünyadan aldığını dünyaya vermek anlamına geliyor.
Fransız psikoterapist, aktivist ve filozof Félix Guattari’nin çok önemli bir sözü var; “Her şey kötüye gidiyor. Bir duvara doğru hızla yol alıyoruz; paramparça olmamak için başka bir şeyler yapmamız gerekiyor. Her şeyin kötüye gitmesinin nedeni ise, içinde bulunduğumuz durumu derinlemesine sorgulamadan, geçici çözümlerle aşmaya çalışmamız.”
İş dünyasının da artık günü kurtaran çözümlerden vazgeçip, kapsayıcı bir gelecek için çalışması gerekiyor. Cebindeki para ile, kendi için değil, dünya için ne yaptığını sorgulaması gerekiyor.
Şirketlerin yapması gereken; “dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek amacı” ile “kar etme zorunluluğu” arasındaki dengeyi doğru kurabilmek.
Peki ‘iyi ‘şirketler var mı?
Aslında bu dengeyi kurmak için sistemi değiştirmeye cesaret eden şirketler var ve sayıları her geçen gün artıyor. Bu şirketler “iyi” kalarak, para kazanmanın mümkün olduğunu ortaya koyuyorlar.
Bu kapsamda çok önemli bir girişim var. BCorp adındaki bu girişim iş dünyasının gücünü iyilik için kullanan şirketlerden oluşuyor. Dünya genelinde 64 ülkede, iyi olma misyonu ile hareket eden 20 binin üzerinde şirket, “dünyanın en iyisi” olmaktan ziyade, “dünya için en iyisi olmak” hedefiyle bu girişimde yer alıyor.
Öte yandan çok sayıda şirket, Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın rehberliğinde, daha iyi bir gelecek için iş stratejilerini yeniden tasarlıyor. Yoksulluğu azaltmak, eşitsizlikleri azaltmak, sürdürülebilir tüketim ve üretim modelleri tasarlamak, iklim krizi ile mücadele etmek, toplumsal cinsiyet eşitliğini savunmak biyoçeşitliliğin kaybolmasına engel olmak gibi amaçların çözümlerine odaklanan şirketler de, zaten “iyi” oluyor.
“Son ırmak kuruduğunda, son ağaç yok olduğunda, son balık öldüğünde; paranın yenmeyen bir şey olduğunu anlayacaksınız” der hepimizin bildiği bir Amerikan Yerlisi Atasözü. Bence artık o noktadayız.
İyiymiş gibi yapanlar yok mu peki?
Tabi ki “yeşil badana” adı verilen “miş” gibi yapmak, en önemli sorunlardan biri. Bugün herkes sürdürülebilirlikten bahsediyor. Kavramın için gerçekten dolduranların sayısı ise çok fazla değil. Fakat önümüzdeki dönemde hayata geçecek olan uluslararası anlaşmalar sonrasında “mış” gibi yapanlar, yollarına devam edemeyecek.
CEO’LAR DÖNÜŞÜMÜ ANLATTI 
Kitapta sürdürülebilirlik dönüşümünde ilham veren şirketlerin CEO’ları ile röportajlar yer alıyor. Görüşlerine yer verilen isimler ise şöyle: Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper; Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay; Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı; Zorlu Holding CEO’su, Ömer Yüngül; Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner; İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Dildar Edin; Turkcell Genel Müdürü Murat Erkan; Akbank Finansal Yönetim Genel Müdür Yardımcısı Türker Tunalı; Migros Ticaret A.Ş. İcra Kurulu Başkanı Özgür Tort; PepsiCo Orta Avrupa Genel Müdürü Ece Aksel; L’Oréal Türkiye Genel Müdürü Sinem Sandıkçı Gökçen; Baymak CEO’su, Ender Çolak ve Kolektif House Kurucu Ortağı ve CEO’su Ahmet Onur.