Helin KAYA
Kahramanmaraş’ta meydana gelen ve 10 ili etkileyen depremin ardından bölgeye yardımlar çığ gibi yağıyor. Özellikle ilk günlerde bölgede yoğun olarak yaşanan gıda sorunu da gelen yardımlarla birlikte çözülmüşe benziyor. Asrın felaketinin ardından, depremden etkilenen farklı bölgelerde kurulan mutfaklarla, afetzedelere, arama kurtarma ekiplerine ve bölgede çalışan tüm diğer personele yemek hizmeti verenler arasında Türkiye’nin ünlü şefleri ve aşçıları da bulunuyor.
Bu sefer çorbaları depremzedeler için kaynatan koca yürekli ustalar, bölgedeki duruma da fazlasıyla hakimler.
Afet bölgesindeki ihtiyaçları yerinde gözlemleyen şefler iyi niyetle yapılan tüm gıda yardımlarının karşılığını bulması adına yardımseverleri uyarıyor: Kolay bozulabilen sebze-meyveler yerine uzun ömürlü gıdaları gönderin.”
Şef Hazer Amani ve Ebru Baybara ile bölgedeki durumu ve izlenimlerini konuştuk…
Şef Hazer Amani: Bu, uzun süren bir maraton olacak
Deprem haberinden sonra hızlıca Kahramanmaraş’ın Elbistan bölgesine giden Hazer Amani, bu zor süreçte deprem mağdurlarının en önemli ihtiyacı olan gıdaya ulaşmaları adına çalışan şeflerden biri. Yaptığımız görüşmede Türkiye’nin bölge için seferber olmasından duyduğu gururu dile getiriyor öncelikle.

Pek çok şefin gönüllü olarak zor şartlarda, dayanışma içerisinde çalıştığını vurgulayan Amani, bölgeye yapılacak gıda desteği için bazı konuların da altını çiziyor: “Elbistan’da şu anda hali hazırda erzak sorunu kalmadı. Bu süreçten sonra gelecek yardımların çabuk bozulabilecek meyve ve sebze gibi ürünler olmamasına dikkat edilmeli. Havuç, patates gibi uzun ömürlü gıdalar daha yararlı olacaktır.” Özellikle bölgeye çok fazla ekmek geldiğini aktaran Amani, “Kesinlikle daha fazla ekmek gönderilmesin, bunun yerine ufak paketlenmiş ekmekler tercih edilebilir” diyor.
Bütün illerde yemek hizmetinin devam ettiğini belirten Hazer Amani, şunları söylüyor: “Bizim, aşçılar ve yeme-içme sektöründe hizmet verenler olarak tüm illerde yemek dağıtımımız sürüyor. Bu uzun bir maraton. Bu olayı, ‘hadi gittik, 1 hafta yemek yaptık, tamam oldu, bitti’ şeklinde yaklaşamayız. Uzun sürecek bir süreç olduğu için de halkımıza tüm yardım malzemelerini bir anda göndermeyin diyorum. Bunun 15 gün sonrası da var, 1 ay sonrası da var. Bu aylarca devam edecek bir süreç. O yüzden halkımız desteklerini esirgememeli.’’
Amani, yemek planlamalarında ilk amaçlarının insanların karınlarına sıcak bir çorba girmesini sağlamak olduğunu belirtiyor.
Şef Ebru Baybara Demir: Hepimiz dayanışma içerisinde çalışıyoruz
Afetzedelerin beslenme ihtiyacını karşılamak adına sahada bulunan bir diğer isim de şef Ebru Baybara Demir… Bölgeye dair kısaca izlenimlerini aldığımız Ebru şef de, öncelikle bölgedeki yardımlaşmaya dikkat çekiyor: “Burada hepimiz bir dayanışma içerisindeyiz. Bir fizik öğretmeni yemek yapıyor, vali yardımcımızın eşi temizliğe yardım ediyor… Herkes işin bir ucundan tutuyor. Şartlar ne kadar kötü de olsa tüm bunlar insana umut veriyor.”
Deprem bölgesinde yemek ihtiyacının büyük ölçüde giderildiğini belirten şef Demir, “Türev Uludağ ile birlikte kurduğumuz 3 mutfak var. Bir tanesi Osmaniye’de günde 30-38 bin kişiye yemek yapılıyor, ikincisi Kahramanmaraş’ta ve günde 100 bin kişiye yemek yapılıyor. Bu mutfağı kullandıktan sora orayı şef Mehmet Yalçınkaya’ya teslim ettik. Üçüncüsü ise şu anda bulunduğum yer olan İskenderun. Bölgede birçok şef arkadaşımızın kurduğu 9 mutfak var. 3 tanesi bizim, diğerleri de bölgedeki diğer şef arkadaşların yürüttüğü mutfaklar’’ diyor.

GIDA MÜHENDİSLERİ MENÜLERİ HAZIRLIYOR
Mutfaklarda gıda mühendislerinin görev aldığını söyleyen Ebru Baybara Demir, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın destekleri ile KYK kız ve erkek öğrenci yurtlarındaki mutfakları aşevine çevirdikleri bilgisini aktarıyor. Mutfakları, bütün ekip ve diğer şeflerle birlikte daha profesyonel bir hale getirmeye çalıştıklarını söyleyen Demir, menü planlamalarını gıda mühendislerinin yaptığını ve böylelikle protein, karbonhidrat ölçümleri yapılarak bir düzenleme elde edildiğini belirtiyor.