Handan Sema CEYLAN
‘’Bıraktım geldim evimi geride Adımı aldılar, kan karıştı terime Demişti anam bana ‘Buz da olsan erime’ Kalırdım dünyayı dertlerimin yerine...”
Yer; ABD’nin Texas eyaletindeki Arlington kenti… Üzerindeki 7 numaralı forma ile aklımıza kazınan Hande Baladın, bir Instagram yayını açmış. Çin’i 3-1 yenerek Milletler Ligi şampiyonu olan A Milli Kadın Voleybol Takımımızın tüm yıldız isimleri rap müzisyeni Eypio’nun Hüsnü Doğan’la birlikte Naim Filmi için yazdığı bu şarkıyı söylüyor. Sırbistan’la 3 Eylül Pazar akşamı oynayacağımız Avrupa Şampiyonası final maçı öncesinde defalarca kez bu videoyu izliyorum. Şarkının sözleri daha da anlam kazanıyor… Hani İngiliz spor yazarı Simon Kuper’ın sloganlaşan kitap ismi var ya “Futbol asla sadece futbol değildir”, peki voleybol sadece voleybol mudur ya da hentbol, hentbol? Hentbol deyince bu yazıyı okuyan okurlarımızın aklına hemen Şanlıurfalı 13 yaşındaki Merve Akpınar gelecektir… Hani muhabirin sorduğu soruya göz yaşlarına hakim olmaya çalışarak; “Sen kızsın, şort giyemez, erkeklerin yanında oynayamazsın. Oran-buran görünür, diyerek beni dışladılar. Kendime söz verdim ‘kız çocuklarının kaderini değiştireceğim’ diye” cevap veren Merve’yi… Belki sorduğumuz soruların cevabı bambaşka bir yerde… Üstelik sadece ülkemizde değil, tüm dünyada…

ASLA YALNIZ YÜRÜMEYECEKSİN!
Yer; Sidney’deki Avustralya stadı… 20 Ağustos’ta muhteşem bir mücadeleye sahne olan Kadınlar Dünya Kupası Finali… İspanya, son saniyeye kadar mücadele eden İngiliz takımını 1-0 yenerek şampiyon oldu. Ama o da ne; İspanya Futbol Federasyonu (RFEF) Başkanı Luis Rubiales kutlamalar sırasında İspanyol futbolcu Jennifer Hermoso’yu udağından öptü. Tarihi şampiyonluğun yaldızları bir anda pul pul döküldü. Kutlamalar değil, İspanya’nın spor tarihindeki en büyük krizlerinden biri başladı. Bundan sonrası ise tam bir kaos… İstifa çağrılarına direnen Rubiales, 25 Ağustos’ta düzenlenen RFEF Olağanüstü Genel Kurulu’nda bir konuşma yaparak, hükümeti “sahte feministlikle” suçladı ve istifa etmeyeceğini açıkladı. Salondaki erkeklerden de alkış aldı. Hatta alkışlayanlar arasında İspanya Kadın Milli Futbol Takımının Teknik Direktörü Jorge Vidal ile Erkek Milli Futbol Takımı’nın teknik direktörü Luis de la Fuente de vardı. Luis de la Fuente, olayın ardından özür dileyerek görevde kaldı. Vidal ise görevden alındı. Olayla ilgili takip edemediğimiz bir sürü gelişme yaşandı. Rubiales’in annesi, oğluna haksızlık yapıldığı gerekçesiyle bir kiliseye kapanarak açlık grevine başladı! Tacize uğrayan futbolcu Jennifer Hermoso, geçici olarak görevden alınan RFEF Başkanı Başkanı Luis Rubiales hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak, güzel gelişmeler de yaşandı. 81 futbolcu, Rubiales istifa etmediği sürece Milli Takıma katılmayacaklarını açıkladılar. 2024 Avrupa Şampiyonası eleme maçları için kampa çağırılan İspanya Erkek Milli Futbol Takımı da kamuoyuna, Rubiales’i kınadıklarını beyan ettiler. O zaman; kadınlar adına, ünlü İngiliz takımı Liverpool’un şarkısı “You’ll Never Walk Alone/Asla Yalnız Yürümeyeceksin” ile sevinelim…

AYRIŞMANIN İNADINA HERKES KOL KOLA
Yine dönelim 3 Eylül gecesine, kadınlarımız şampiyonluğu kazanmış… Tüm vücudu adeta bir mancınık gibi topu fırlatmaya kurulmuş Vargas gibiyiz. Uçuyoruz… Brüksel stadında, ‘Erik Dalı’ çalıyor. Çok mutluyuz ama ağlıyoruz. Tıpkı Milli Marşımız okunurken kimliği gerekçe gösterilerek sık sık eleştiri oklarının odağı yapılmaya çalışılan smaçörümüz Ebrar Karakurt gibiyiz… Giydikleri voleybol formalarından tutun, özel yaşamlarına kadar hırpaladığımız ama çelikten bir psikolojiyle mücadele eden sporcularımız gibiyiz… Şampiyonluk maçından bir hafta önce Düsseldorf’ta oynanan Türkiye-Almanya maçında, Trendyol’un davetlisi olarak bulundum. 3-0 biten ve ‘na mağlup’ serisinin en güzel maçlarından birini megastar Tarkan’la izleme şansına sahip oldum. Salondaki taraftarların neredeyse yüzde 80’i Türk’tü. Hayatımızdaki ‘ayrışmanın’ inadına her kesimden insan kol kola sevindik… Hemen hatırlatalım, New York Times gazetesi de geçtiğimiz hafta Filenin Sultanları’nı anlatan bir yazı yayımladı ve “Destekçileri onları güçlü kadının kusursuz sembolleri olarak görüyor” dedi. Bu şampiyonluk, artık bir milat. Okumak isteyen, spor yapmak isteyen, hayatın her alanında var olmak isteyen kız çocukları için, tüm Türkiye için…

PARİS’İN YOLU JAPONYA’DAN GEÇECEK!
Bu yıl hem Milletler Şampiyonluğu’nu hem Avrupa Kupası’ndan altın madalyaları toplayıp Türkiye’ye kazandıran A Milli Kadın Voleybol Takımımızın yeni rotası Japonya. Önümüzdeki hafta Paris 2024 Olimpiyat Elemeleri için takım Tokyo’ya uçacak. Filenin Sultanları, 16-24 Eylül tarihlerinde ev sahibi Japonya’nın yanı sıra; Brezilya, Belçika, Bulgaristan, Porto Riko, Arjantin ve Peru ile karşılaşacak.

1928’DE SABİHA RIFAT KURDU 2003’TE FİLENİN SULTANLARI OLDU
Filenin Sultanları’nın başarısına uzanan yolda Türkiye’deki kadın voleybol serüvenini gelin AA Spor Haberleri Genel Yayın Yönetmeni Ersin Şiyhan’ın yazısından özetleyelim: “1908'de II. Meşrutiyet ilan edilince, Selim Sırrı, ilk Millî Olimpiyat Komitesi'ni kurdu. Komitenin başkanlığını gazeteci Ali İhsan (Tokgöz), genel sekreterliğini de Selim Sırrı yaptı. Topraklarımızda voleybolun ilk tohumları yine Selim Sırrı Tarcan’ın girişimiyle 1919’da atıldı. Tarcan'ın girişimleriyle de beden eğitimi öğretmenleri öğrencilere voleybol öğretmeye başladı. İlk voleybol takımını 1927’de Fenerbahçe kurdu. 1928'de Türkiye’nin ilk kadın inşaat mühendisi Sabiha Rıfat Gürayman, kadın voleybol takımını kurduk. Ancak oynayacak rakip yoktu. Takım dağıldı. Federasyon ise, basketbol branşından ayrılarak 1958’de var oldu. 1971’de ilk Erkekler Türkiye Deplasmanlı Ligi müsabakaları yapıldı. Ancak kadınların bir lig kurması için takvim yapraklarının 1984’ü göstermesi beklenecekti. 70’li yıllarda ligler altın yıllarını yaşadı. Kadın Milli Voleybol Takımı, “Filenin Sultanları” -bu da ayrı bir feminist tartışmanın konusu ancak başka bir yazıya saklanabilir. Her Filenin Sultanları denildiğinde aklıma hiciv yayını Zaytung’un yıllar yıllar önce yazdığı şu haber gelir: Potanın Perileri Ve Filenin Sultanları’nın Ardından Olimpiyat Vizesi Alan Güllenin Bacıları Tepkili: “Ya gerçekten bula bula bu lakabı mı buldunuz?”- olarak anılmaya 2003 Avrupa Kadınlar Voleybol Şampiyonası’nda başladı. Türkiye, sırasıyla Romanya, Sırbistan, Rusya ve Slovakya gibi ülkeleri 3-0 mağlup edince, bir anda ülkenin gündemi oldu. 2017 yılında kaybettiğimiz Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Genel Sekreterimiz Mustafa Yener, o yıl maçları sunmuş ve ilk kez ‘Filenin Sultanları’ demişti. Bu benzetme sonra takımla özdeşleşti.