Gülseren ÜST POLAT
Dr.Sevgi Perek, aile şirketlerinin dinamiklerine ilişkin kaleme aldığı, 2014 yılında yayımlanan ‘Bizim Şirket/Danışmanımızdan Milyon Dolarlık Tavsiyeler’ kitabından sonra bu sefer kişisel gelişim kitabı ‘Mükemmellik Ayrıntılarda Gizlidir/ Hayatının Başrolünde Olmaya Hazır Mısın?’ ile çıkıyor karşımıza. Organizasyon ve stratejik planlama alanlarında kurumsal şirketlere danışmanlık yapan ve son beş senedir Özyeğin Üniversitesinde Aile Şirketlerinde Çağdaş Yönetim dersleri veren Perek ile son kitabını konuşmak için bir araya geldik.
İlk kitabınız Bizim Şirket/Danışmanımızdan Milyon Dolarlık Tavsiyeler’de aile şirketleri yönetim dinamikleri vardı. Şimdi de bir kişisel gelişim kitabıyla karşımızdasınız: “Mükemmellik Ayrıntılarda Gizlidir/ Hayatının Başrolünde Olmaya Hazır Mısın? Ne bekliyor okuru bu kitapta?
İlk kitabım ‘Bizim Şirket’ için aile şirketlerine danışmanlık veren bir el kitabı diyebiliriz. Gerçek bir öyküden uyarlanan kitapta işletme körlüklerine dikkat çekilerek şirketin içine düşmüş olduğu darboğazdan nasıl çıkarıldığı ve başarıya ulaştırıldığı konu ediliyor.
İkinci kitabım ‘Mükemmellik Ayrıntılarda Gizlidir’de ise 28 yaşında bir Türk kızının Boston’da okurken ve çalışırken düşmüş olduğu fiziksel ve psikolojik çıkmazın içinde gelişen olaylar silsilesi aktarılıyor. Kahramanımız bir tiyatro sahnesinden kendi yaşam hikayesini izliyor. Ancak seyirci olarak kendi performansından memnun kalmıyor. Yaşam oyununda oynadığı yersiz roller nedeniyle bu oyundan yani izlediği yaşamından hiçbir zevk alamıyor. Tiyatro sahnesinde bir kaos oluşmuş ve bu durum onu çaresizliğe, belirsizliğe sürüklüyor. Gelin hayal edelim girdiğiniz bir sinema salonunda sizin yaşamınızın filmi oynuyor. Kendinizi heyecanla, coşkuyla, neşeyle, alkışlarla seyreder miydiniz, sıkılıp yarıda çıkar mıydınız yoksa o salona adım bile atmaz mıydınız? Gerçekten hayatınızın başrol oyuncusu siz misiniz? Yoksa başkalarından rol çalarak kendi rolünüzü erteliyor musunuz? İşte satır aralarında okurun bu soruların cevaplarını bulması ve aksiyona geçmesi amaçlanıyor.
Genellikle kişisel gelişim kitapları bir hikâye kurgusu üzerinde dönmez. Siz kitapta bir kurgu üzerinden işliyorsunuz bunu… Bu sizce nasıl bir farklılık yarattı?
Pek çoğumuzun yaşamlarının yadsınamaz bir parçasıdır kişisel gelişim. Bu kitapta işlenen olaylar örgüsünde de kurgu ve gelişmeler gerçek hayattan alıntılandı. Aslında herkes yaşamlarını bir üst boyuta evriltebilmenin yolunu ve bu uğurda bilinmesi gerekenleri biliyor ama iş başa düşünce yapmıyor, yapamıyor. İşte hikayeleştirmedeki amaç ve fark kahramanımızı okuyucu ile özleştirerek okuyucunun kendisini üçüncü bir göz olarak gözlemlemesini sağlamak, onu bilginin taşıyıcısı değil uygulayıcısı haline dönüştürmek, içindeki kadim bilgeliğini uyandırmak.
Kişisel gelişim kitabı diyoruz ama kitapta sosyolojik ve psikolojik çözümlemeler de var.
Güzel bir gözlem. Baş kahramanımızın hayatını olaylara bazen bir psikolog, bazen de bir sosyoloğun gözlüklerinden bakarak irdeliyor. Bunu yaparken de kahramanımızın A noktasından B noktasına nasıl evrildiği biraz esprili, biraz kinayeli bir dille akıyor kitabın sayfalarına.
Bu kitapta sizden ne kadar iz var peki? Kendi yaşanmışlıklarınızdan, tecrübelerinizden? Ya da siz mükemmelin peşinde ne kadar koştunuz diyelim?
Elbette yaşanmışlıklardan, anılardan çok iz var. Ben de kendimce mükemmelliğin sırrını ararken lise yıllarında bir sahaftan bulup okuduğum ve sonrasında bir daha izine rastlayamadığım bir kitabın hayatıma kattıklarını bu kitapta anlatmak istedim, zamana yenilip kaybolsun gitsin istemedim.
Kitapta pes etmeye yakın olduğumuz anlar için bir de küçük ipucu var. Küçük kırmızı ağaç… Bunu bir de sizden dinleyelim.
Kitapta bahsi geçen Küçük Kırmızı Ağaç kitabıyla tekrardan yaşam buldu lise yıllarında sahaftan bulduğum o kitap. Benzer şekilde benim çalışma masamda da dedemden babama kalan kurmalı, zincirli eski tip bir cep saati var. Genellikle ana yoldan yan yollara sapma anlarımda o saati elime alır, kurup, izlerim. Bir süre sonra sakin, bilge bir elin direksiyonu tekrar ana yola doğru yavaşça kıvırdığını hissederim. Kitapta da yaşamlarımızda pek çok kez T noktaları ile karşı karşıya kalabileceğimizden, pes etmek, geri dönmek isteyebileceğimizden bahsediliyor. Aslında böyle zamanlarda karşı karşıya kaldığımız her mücadeleyi sanki bir simülasyon oyununda geçilmesi gereken bir seviye gibi düşünebiliriz. O duruma verdiğimiz tepkilerimiz, takındığımız tutum, o seviyeyi aşıp aşamayacağımızı belirleyen faktörler...
Önce aile şirketleri, ardından kişisel gelişim… Sırada ne var peki? Yeni bir kitap gelecek mi?
Eğitimler, seminerler var sırada. Aile şirketlerinin genel olarak desteğe ihtiyacı olduğunu gözlemliyorum. Sıradaki hedef aile şirketleri için yazdığım ‘Bizim Şirket’ kitabındaki öğretileri şirketlere birebir uygulatarak yaşam döngüleri inişe geçmeden bir nevi küllerinden yeniden doğmalarını sağlamak.