VİRAJ - Okan ALTAN
Otomobilleri sevmek, hele ki efsaneleri her anlamda yaşatmaya çalışmak, tam ‘petrolhead’ dediğimiz çok başka bir tutku…
40 yıl öncesinde Formula 1 ve motor sporları dünyasının en ünlü mühendislerinden biri olan Steve Nichols ve CEO’su John Minett, 2017’de Nichols Cars’ı kurarak, otomotiv tarihinin en güzel ve iddialı otomobillerinden ikonik ilk McLaren Can-Am’i geri döndürmek istemişler. Hatta bir restomod yapmak yerine o olağanüstü yarışçıyı, modern zamanların tekniğiyle yine sıradışı bir performans ve duruşa sahip yepyeni bir otomobil olarak yaratmaya çalışmışlar.
60 yıl önceki McLaren M1A’dan ilham alan Nichols Cars, estetikten ödün vermeden mümkün olan en iyi sürüş deneyimini yaratmak için klasik çizgileri modern mühendislikle birleştirmeye odaklanmış. Otomotiv endüstrisinin her alanındaki en uzman profesyonellerle, en yetenekli tasarımcı ve en iyi mühendislerle birlikte tam 6 yıl çalıştıktan sonra N1A, Nichols Cars'ın ilk ürünü olarak ortaya çıkarılmış ve önümüzdeki aylarda başlayacak ilk 15 adetlik ön üretime hazırlanmış.
Görünümü klasik fakat görünmeyeni ultra modern bir mühendislik zaferi olarak tanıtılan Nichols Cars N1A, 900 kg ağırlığı, tamamen alaşım 7.0 litrelik V8 motoru ve 6-ileri manuel şanzımanıyla, bulunduğu Can-Am spider-racer sınıfının en iyisi olma iddiasına sahip.
Son iki yıldır da prototipleme ve test süreçlerinden geçirilen ve İngiltere’deki motorsporları dünyasının en usta tedarikçileriyle üretim aşamasına getirilen ilk N1A’lar, her biri Steve Nichols'un geliştirdiği şampiyon McLaren MP4/4 Formula 1 aracını hatırlatan detaylarla ayrı ayrı numaralandırılmış bir seri olacak.
Minimum sürüş asistanı sistemler ve doğal emişli dev motora sahip, ultra hafif, arkadan itişli gerçek bir spor otomobil olarak, normal trafiğe de çıkabilecek olan N1A’nın; sarhoş edici bir sürüş deneyimi sunacağı söyleniyor. Zamansız tasarıma ve benzersiz performans geliştirmelerine sahip N1A ile sert bir otomobil kullanmanın gerçek anlamı, kontrolün tümüyle sizde olmasının nasıl bir şey olacağı ve otomotiv tutkunlarının ne şekilde mest edileceği gösterilmek isteniyor. Atmosferik yarışçıların altın çağından ismini alan N1A, geçmişin kompetisyon araçlarının günümüze uyarlanması olarak da tarif ediliyor.
NICHOLS DOKUNUŞU
1987’de McLaren’de baş tasarımcı olan Nichols'un ünlü marka MP4/3 için tasarladığı ilk otomobil, özellikle karbon fiberin Formula 1’de gelişmiş uygulamalarıyla Alain Prost'u üç kez zafere taşımış ve o yılların en iyi üretici takımı olmasını sağlamıştı. Tüm zamanların en baskın F1 araçlarından biri olan güçlü McLaren MP4/4 ile de Ayrton Senna'yı üç kez Sürücü Şampiyonu yapmış ve 1988’de 16 yarıştan 15'ini kazandırmıştı. Daha sonra Ferrari, Jaguar, Jordan ve Sauber’a destek veren, fakat 1990'ların sonunda Mika Häkkinen döneminde McLaren'e geri dönen Nichols'un sihirli dokunuşları, kariyeri boyunca hep konuşuldu.
1960'ların yarışçılarının, şimdiye kadar yaratılmış en iyi otomobiller olarak nitelendiren ve yarışçılara çok benzedikleri için 60 yıl önceki otomobillerin farklı bir çekiciliği olduğuna inanan Nichols, şimdi tüm mühendislik beceri ve bilgilerini N1A'ya aktarırken, şık gövde panellerini yine F1 sınıfı grafenli karbon fiberden yapmış. İlk ‘gerçek’ McLaren olan M1A’daki gibi ikonik farlar ve tasarım ipuçları, N1A’ya dikkatle uygulanmış, sadece çarpıcı görünmesi değil, aynı zamanda aerodinamik verimliliğine de azami dikkat edilmiş.
Minimum sürüş asistanı sistemler ve doğal emişli dev motora sahip, ultra hafif, gerçek bir spor otomobil olarak, normal trafiğe de çıkabilecek olan N1A’nın; sarhoş edici bir sürüş deneyimi sunacağı söyleniyor.
551 kg hafiflikte, üstü açık, ortadan motorlu ve ideal güç/ağırlık oranına sahip M1A pist yarışçısına paralel, hatta sonraki Kuzey Amerika Can-Am yarış serilerinde yarışmış M1B ve M1C’lerden teğet geçen dizayn kökleriyle Nichols Cars N1A’nın DNA’sı kesinleştirilmiş ve unutulmaz bir otomobil yaratılmış. Müşterilere ise sadece kabin içinin tamamen özelleştirilebilirliği bırakılmış.
SAF LÜKSÜN TEMSİLİ
M1A'nın mirası en modern şekilde yorumlanırken, ton başına 700’den fazla beygir gücünün ağırlığa oranı sayesinde kullanıcılarının gerçek Can-Am yarış deneyiminin içine dalacakları, tüy gibi hafif sürüş hissi oluşturulmuş. Aerodinamik testleri ve son şekillendirmesi İngiltere MIRA rüzgar tünelinde yapılırken de; olağanüstü şekli korunarak hem sürükleme hem de bastırma kuvvetleri geliştirilmiş.
Çok özlediğimiz klasik kadranlarla donanmış kokpiti, bir yarışçının sade yaklaşımını yansıtıyor. Ayrıca gerçek deri ve kumaşlarla aluminyum bileşenler de saf lüksü gösteriyor. Ayrton Senna'dan ilham alınmış vites topuzu, MP4/4 tarzı yatık oturma konumu, kullanıcılara Senna ve Prost'un kadrajlarını deneyimleme şansı verecek.
Standardındaki çekiş kontrolünden başka opsiyonal hidrolik direksiyon ve ABS dışında göz kamaştırıcı dokunmatik ekranları olmayan N1A, sadece 100 kişiye sürüş zevkini yaşatmak ve sırf motor sporları tutkunlarını büyülemek için düşünülmüş.
Motorunda General Motors'tan bir LS3 bloğu alınmış, yeni çelik gömlekleri yerleştirmek için delinmiş, özel pistonlar ve biyel kolları da eklenmiş. Üstte telli gaz kelebeği gövdeleri, kuru karter sistemi, 650 beygir gücüne dayanıklı yapılmış. Vites kutusunda Dana Graziano damgası fark edilirken, 50 yıl önceki F1’lerin motoru Cosworth DFV de, Richard Langford tarafından bizzat uyarlanmış ve maksimum hızlanma yeteneğine ulaşılmış.
Kremayer dişli direksiyonu, çok pistonlu ön ve arka kompetisyon frenleri, viraj denge çubukları, yol tutuşu en üst seviyeye çıkaran GT yarışçılarından taşınmış tam bağımsız çift salıncaklı suspansiyonuyla görüntüsü kadar şasisi de agresif. Önde 19 ve arkada 20 inçlik düşük profilli lastikleri de rakipsiz performansına uygun.
Spor otomobiller tarihinin bir sonraki bölümünün bir parçası olması beklenen N1A, tüm otomotiv endüstrisine; geçmişi, bugünü ve geleceğe bakmayı birleştirerek, ileriye giden yol olduğunu hatırlatıyor.
İlk N1A’lar, şampiyon McLaren MP4/4 Formula 1 aracını hatırlatan detaylarla ayrı ayrı numaralandırılmış bir seri olacak.