SOFIA KOLPARE
Türkiye Olimpiyat Milli Takımı’nın Paris Olimpiyatları’nda giyeceği kıyafetler, oldukça dev bir markanın, Vakko’nun imzasını taşıyor. Tasarlanan özel kıyafetlerde, sporun dinamizmi, Türk bayrağı ve Olimpiyatların gerçekleştiği şehir Paris’ten ilham alındı.Vakko tasarım ekibi kıyafetleri tasarlarken sporcuların farklı vücut proporsiyonuna sahip olduklarını gözetti ve terziler her birinin ölçüsünü alarak kıyafetleri yarattı.
Kırmızı ve beyazın hâkim olduğu tasarımlara barışın simgesi gökyüzü mavisi eşlik ederken, koleksiyonda dikkat çeken dikey ve yatay çizgiler ise, tasarımlara dinamik bir görünüm kazandırmanın yanı sıra, sporcularımızın madalya yolundaki başarılarının da sürekliliğini simgeliyor. Seyahat ve seremoni kıyafetlerinin sol üst kısmına işlenen Türk bayrağı ve renkli halkalardan oluşan özel nakışlar ise, ev sahibi ülke Fransa ve diğer tüm katılımcı ülkelere dostluk, barış ve sevgi mesajı niteliğinde.
Moğolistan'ın açılış ve kapanış törenlerinde giyeceği kıyafetler, sosyal medyada ‘olimpiyatların kazananı’ olarak geçiyor. Tasarımlar, Moğolistan’ın başkenti Ulan Batur merkezli Michel&Amazonka imzasını taşıyor. Kendilerini "pret-a-couture" olarak tanımlayan marka, iki kız kardeş tarafından kuruldu. İkili daha önce Moğol Hava Yolları hostes giysilerini, 2020 Tokyo Oyunları ve 2022 Pekin Oyunları'nda sporcuların üniformalarını tasarlamıştı. Gelelim ses getiren koleksiyonun detaylarına: Tasarımlar, ülkenin ulusal renkleri olan mavi, kırmızı ve beyaz ağırlıklı. En can alıcı kısımları Moğolistan'ın zengin mirasını vurgulayan geleneksel desenler ve motifler… Ülkenin geleneksel kostümü olan ‘deel’den ilham alınarak yaratılan siluetlerde koyu kırmızı, lacivert ve altın işlemeli yaka, manşet ve yelekler dikkat çekerken, pilili etekler ve tül beyazdan yapılmış pelerinler de öne çıkıyor. Kostümlerin aksesuarları da oldukça havalı: İşlemeli keseli çantalar, kemerler, sallantılı küpeler, sivri şapkaları ve çizmelerle look’lar, sporcu kostümlerinden çok, moda haftasında sergilenen koleksiyonları andırıyor. Her kıyafet, Paris Olimpiyatları ve Moğolistan'ın kültürüyle ilişkili anlamlı semboller ve motifler sergiler de içeriyor: Eiffel Kulesi, Olimpiyat halkaları, Olimpiyat meşalesi ve Moğol bayrağının Soyombo sembolü gibi….
Canlı ve iddialı renk kombiniyle halihazırda pek çok markanın sıklıkla kullandığı Jamaica bayrağı, üniformaları tasarlayan Puma’nın koleksiyonunun odağında yer alıyor. 2022 itibariyle 87 Olimpiyat madalyasının 86'sını ve 26 altın madalya kazanmış olan atletleriyle tanınan ülke, bu seneki kostümlerinde hayli ‘teknolojik’. Puma CEO'su Arne Freundt koleksiyon tanıtımında parçaların hız ve modayı birleştirdiğini şöyle anlattı: "Kesim çizgileri, atletlerin fiziğini vurgulamak için stratejik olarak yerleştirildi. Hareket halindeki bir atletin güzelliğini vurgulayan göz alıcı bir görsel sunmayı hedefliyor". Ama alameti farikası kumaşları: Yüksek mühendislik ürünü bu kumaşlar, optimum performansı sağlayabilmek adına ısı azaltma, vucüt ısısını düzenleme ve nefes alabilirlik odaklı termoadapt teknolojisi ile üretilmiş.
2024 üniformaları her zaman alkış almadı. Nike, olimpiyatlar için hazırladıkları tasarımları sergilediklerinde tebriklerin havada uçuşacağını bekliyordu şüphesiz. Zira marka, bu yılki üniformaların şirketin bugüne kadar ürettiği "en veri odaklı ve görsel olarak havalı tasarımlar" olduğunu iddia etti. Ancak, tasarımlar sosyal medyada sergilenince çarşı pazar karıştı: Zira tek parça, unitard’ olarak adlandırılan mayoyu andıran parçalar, özellikle kadın atletler için ‘rahatsız’ ve ‘aşırı dekolteli’ ve ‘gereksiz ölçüde seksi’ bulundu. ABD ulusal şampiyonu uzun mesafe koşucusu Lauren Fleshman, Instagram'ında bu durumu eleştirerek "Kadınların olimpiyat giysileri, hem zihinsel hem de fiziksel olarak tamamen performans odaklı olmalı, buna hizmet etmeli. Bu kıyafet gerçekten fiziksel performansa faydalı olsaydı, erkekler de giyerdi" diye yazdı. Nike, unitard'ın tek seçenek olmadığını konusundaki itirazı ise eleştirilerin sesini kısmaya yetmedi.
Streetwear markası Pigalle ile tanınan Stéphane Ashpool, Le Coq Sportif ile işbirliği içinde oluşturulan çarpıcı bir koleksiyon ortaya çıkardı. Fransız Olimpiyat ve Paralimpik takımının artistik direktörü olarak, Ashpool, fikir sürecine atletlerden destek aldıklarını açıkladı: "Hepsi aynı şeyi söyledi: 'İyi görünmek istiyoruz, dinamik ve havalı görünmek istiyoruz. Evet Fransız görünmek istiyoruz, ama yürüyen bir bayrak olmak da istemiyoruz. Eğer iyi göründüğümüzü hissedersek, bu özgüvenimizi artıracak ve bu da performansımızı en üst düzeye çıkaracak' dediler." dedi. Bu motto ile yaratılan üniformalar, geçişli renkler ve dalgalı detaylarla bir 90'lar ateşi gibi hissediyor.
Fransız lüks markası Berluti ise bu yılki Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları'nın açılış töreni kostümlerinde daha ‘şık’ bir stil sundu sporculara… Üniformalar, Fransız Vogue'un eski editörü ve CR Fashion Book'un yaratıcısı Carine Roitfeld ile işbirliği içinde tasarlandı. Ceket, uzun kollu ve kolsuz stil ile uyumlu dar pantolon veya etek ile birlikte geliyor. LVMH'nin Olimpiyatlar sorumlusu Antoine Arnault, koleksiyonu şöyle özetledi: "Berluti, bir yüzücüyü, basketbolcuyu veya bir jimnastikçiyi giydirebilecek kadar terzilik tapınağıdır" dedi.
Kanadalı ‘athleisure’ devi Lululemon, bu yıl ülkenin üniformalarıyla kalıpları kırdı. Parlak kırmızı baskılar sadece görsel olarak çarpıcı değil, aynı zamanda spor modasında erişilebilirlik ve uyarlanabilirlik yönünde gerçek bir hareketi işaret ediyor. Markadan yapılan açıklamaya göre, üniformalar çeşitli yeteneklere sahip farklı bedenleri desteklemek için tasarlanmış, manyetik kapamalı fermuarlar, çekme halkaları gibi detaylarla desteklenmiş.
