Ayşe DENİZATA
Malum: Schengen vizesinde son senelerde yaşanılan zorluklar vizesiz gidilebilecek ülkeleri daha cazip hale getirmeye başladı. Pasaport Index’e göre Türkiye Cumhuriyeti pasaportuyla 77 ülkeye vizesiz seyahat edilebiliyor. Kazakistan da bu ülkelerden biri. Daha az bilinen, ancak doğal güzellikleri, keşfedilecek tarihi mekanları, kültürel zenginlikleri, lezzetli yemekleri ve güler yüzlü insanlarıyla Orta Asya steplerinin doğal kaynak bakımından zengin ülkesi Kazakistan seyahat listenizin başlarında yerini alabilir. Otuz güne kadarki seyahatleriniz için vizeye ihtiyaç duymadan gidebileceğiniz Kazakistan, size farklı seyahat rotaları sunuyor. Eğer hem doğal güzellikleri hem tarihi İpek Yolu’nun geçtiği bir şehri hem de modern bir yaşamı bir arada görmek istiyorsanız, dünyanın en büyük dört tarafı kara ile çevrili ülkesi Kazakistan’ın eski başkenti Almatı tam size göre! 2 milyon nüfusuyla Orta Asya’nın ne büyük şehri Almatı, ülkenin finansal merkezi. Aynı zamanda üniversite okumaya gelen gençler tarafından da sevilen bir kent.
KÖK BAZAAR’DA YEREL LEZZETLERİ KEŞFEDİN
Şehir merkezindeki Panfilov Parkı’nda yer alan Zenkov Katedrali, ilk etapta canlı renkleri ve mimarisiyle göze çarpıyor. Tamamıyla ahşaptan ve hiç çivi çakılmadan inşa edilen 1907 yapımı bu katedral, şehrin sembolleri arasında yer alıyor. Günümüzde turistlerin uğrak yeri haline gelen Kök Bazaar’da (Yeşil Pazar) at eti pastırmasından tatlı peynire, bin bir çeşit baharattan hem kadın hem de erkeklerin kullandığı yerel bir kalpak çeşidi olan Kazak takkesine kadar günlük olarak kullanılan bütün malzemeleri bula bilirsiniz. Burada aynı zamanda Almatı’nın sembolü olan yerel elmalardan da satın alabilirsiniz. Şehrin birçok yerinde kredi kartı geçerli olsa da Kök Bazaar’da sadece nakit geçerli. Ziyaret etmeden önce elinizdeki paranın bir kısmını yerel para birimi Tenge’ye çevirmeyi unutmayın.
KAZAK ÇİKOLATASI MUTLAKA TADIN
Kök Bazaar’dan sadece 300 metre kadar ileride ise Kazakların gurur duydukları Rakhat çikolatalarının satış mağazası bulunuyor. Dikkatinizi öncelikle, ambalajı Kazakistan bayrağı olan bir çikolata çeşidi çekecek olsa da burada her türlü damak zevkine hitap edecek çikolata veya şekerleme bulmanız mümkün. Şehrin 15 kilometre kadar güneyinde yer alan Büyük Almatı Gölü de görülmesi gereken doğal güzellikler arasında yer alıyor. 2 bin 500 metre yükseklikte dağlar arasında oluşan bu göl, özellikle Eylül ayında suyunun renginin turkuaza dönmesiyle muhteşem bir manzara vadediyor.
ALMATI’DA KIŞ SPORLARI OLDUKÇA YAYGIN
Turistler genelde havaların daha sıcak ve yağışların daha az olduğu Mayıs ile Eylül ayları arasında Kazakistan’ı ziyaret etse de bir kış sevdalısıysanız ve kış sporları yapmayı seviyorsanız bu şehir tam sizlik! Almatı’nın eteklerine kurulduğu Tanrı Dağları’ndaki Çimbulak (Shym bulak) dağ kompleksi, Orta Asya’nın en büyük kayak merkezi ne ev sahipliği yapıyor. Buradaki pistlerde kayak ve snowboard kayabilir, “mogul” ve “aerial” tarzı uluslararası serbest stil kayak yarışlarının yapılmasına şahitlik edebilir, özel hazırlanmış atlama pistlerinde akrobatik hareketler deneyebilirsiniz. Çimbulak merkezi yazın da ziyarete açık. Dağlardaki karlar eridikten sonra bu alan da dağ yürüyüşü ve dağ bisikleti yapılabiliyor. Kayak merkezinin başladığı yerde, Tanrı Dağları’nın eteklerinde, dünyanın en yüksek rakımlı açık hava buz pateni pisti Medeu yer alıyor. Aynı anda üç bin kişinin buz pateni kayabileceği büyüklükte olan bu pist Sovyet döneminde halkın aileleriyle birlikte spor yaparak güzel vakit geçirmesi için yapılmış. Her yaştan insan hala daha buraya düzenli olarak gelse de Medeu aynı zamanda 150’den fazla Avrupa ile Dünya rekorunun kırıldığı yer olarak kayıtlara geçmiş durumda. Göçebelerin yaşam tarzını denemek isterseniz de UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde de yer alan, ahşap ve keçeden yapılma “yurt”larda (göçebelerin çadırları) konaklayabilirsiniz. Çimbulak kayak merkezinin 3 bin 200 metre yükseklikteki tepe noktasında veya Almatı’nın dışında bu yurtlarda kalmak için önceden rezervasyon yaptırmak gerekiyor.
Eğer ülkeyi gezerek dolaşmak istiyorsanız ve daha ılık havalar seviyorsanız Kazakistan’ı ziyaret etmenin en iyi zamanı Mayıs-Eylül arası. Eğer bir kış insanıysanız ve kış sporları yapmak istiyorsanız o zaman Aralık-Mart aylarını tercih edebilirsiniz.
İstanbul’dan Türk Hava Yolları, Pegasus veya Air Astana ile beş saatlik bir uçak yolculuğuyla Almatı’ya varılabiliyor. Haftanın belirli günleri Ankara’dan da Almatı’ya direkt uçuş bulunuyor. Mayıs ayında THY ile en uygun gidiş dönüş bilet 13.587 TL, Pegasus ile 10.515 TL, Air Astana ile 12.384 TL.
Kökenleri göçebeliğe dayanan Kazak halkı için atın hayatlarındaki yeri büyük. At, özellikle kırsal kesimde yaşayanlar için bir ulaşım ve yük aracı olmasının yanı sıra etinden ve sütünden faydalanılan bir hayvan. Çoğunlukla at eti ve hamurdan yapılan beşbarmak, bizim pişi olarak bildiğimiz bavursak, içi etli ve sebzeli bir tür börek olan samsa ve tandır ekmekleri yerel lezzetlerden öne çıkanlar. Kısrak sütünden yapılan kımız, kokusu itibarıyla herkese hitap etmese de denenmeye değer bir lezzet.
Kazakistan’da çocuklar hayatın bir parçası. Aileler nereye giderlerse çocuklarını da yanlarında götürüyorlar. Dağda kayak, Medeu’da da buz pateni öğrenmeleri için özel alanlar ve eğitmenler mevcut. Ayrıca devasa boyuttaki Arasan Hamamları’nda aileler için alanlar da var.
