İŞ DIŞI – FATOŞ BOZKUŞ
Spor giyimde akla ilk gelen markalardan biri olan Adidas'ın Türkiye genel müdürlüğünü yürüten Hakan Atalay, hayatının her döneminde sporla uğraşmış bir yönetici. Futbol da oynamış kürek de çekmiş. Son 5 yıldır pilatese yoğunlaşan Atalay, “Bana en doğru zamanda, en iyi gelen spor dalına yoğunlaşıyorum” diyor.
Ama Atalay'ın hobiden öte vazgeçemediği iki tutkusu var: Biri karavan diğeri de müzik yapmak. Hatta müzik ve karavan tutkusunu birleştirerek, karavanına bir DJ kabini tasarlatmış. Dostlarını karavanında ağırlamanın, onlara müzik yapmamanın kendisi için çok büyük bir keyif olduğunu ifade eden Atalay, “Gezgin olmak, özgürce dünyayı keşfetmek için yola çıkmak, kızım Nisan Bal ile yolda olup yolda kalma derdimin olmaması, hatta bazen yoldan çıkmak çok farklı deneyimler sunuyor” diyor.
Hakan Atalay, karavan tutkusunu Hafta’ya anlattı…

Siz dünyanın en büyük spor giyim markalarından birinin Türkiye operasyonunu yönetiyorsunuz. Peki spor sizin hayatınızda ne zamandır var?
Sporun yaşamları değiştirebilme gücüne inanan bir markayı temsil ediyorum ve buna yürekten inanıyorum. Hatırladığım kadarıyla 7-8 yaşından itibaren mahallede top oynamaya başladığımda spor hayatıma girdi. Sonrasında iki sene Fenerbahçe Spor Kulübü’nde kürek çektim. Yüzme hayatımda her zaman oldu. Fakat son 5 senedir pilatese yoğunlaştım. Doğru zamanda, bana en iyi gelen spor dalına yoğunlaşıyorum.
Spor dışındaki ilgi alanlarınız neler?
Karavan ve müzik yapmak hobilerim arasında. Hobi demek aslında yeterli olmayabilir, vazgeçemediğim tutkum diyebilirim. Klasik arabalara olan ilgim de aynı şekilde... Hatta müzik ve karavan tutkumu birleştirerek, karavanıma bir DJ kabini tasarladık. Dostlarımı karavanımda ağırlamak, onlara müzik yapmak benim için çok büyük keyif. Müzik doğadaki ritmi tekrardan üretmemizse aslında tutkum olan bu alanın karavanla birleşmesi çok daha kıymetli bir anlam kazanıyor. Gezgin olmak, özgürce dünyayı keşfetmek için yola çıkmak, kızım Nisan Bal ve sevdiklerimle yolda olup yolda kalma derdi olmaması, hatta bazen yoldan çıkmak çok farklı deneyimler sunuyor. Hele bu deneyimlere teknik anlamda güçlü ve donanımlı bir karavan eşlik ediyor ise… Karavanımın tasarım sürecinde istedim ki müziğin evrensel ritmini yansıtabilsin. Karavanda hamak, karavanda mutfak ya da üst katta yıldızları seyretmek çok rastlanılan bir seçenek olsa da karavan içerisinde DJ kabini çok bana has bir tasarım oldu. Nasıl ki müziğin ritmi tasarımda hissediliyor ise aynı his renklerde, tasarım detaylarında da bir bir düşünüldü ve uygulandı.
Aracın arka kapısının en güzel gün batımlarına açılması, bu gün batımlarına eşlik edecek dost sofrasının olması, müzik dinlerken yıldızları daha yüksekten seyretmek için oluşturulan karavan tavanı pek çok detaydan sadece birkaçı…
Birçok insan pandemi sonrasında karavan seyahatini tercih eder oldu. Ama sizin bu merakınız daha eskiye dayanıyor sanırım?
Benim ilgim pandemiden çok daha önce başladı, ortalama 15 yıldır karavanla seyahat ediyorum ve bu benim rutinim haline geldi. Öncelikle karavan kiralamakla başladım. Yolculuklarıma kızımla birlikte çıkmaya başladık. Aynı zamanda çok fazla ve çok farklı insanlarla tanışabilme, sohbet edebilme imkanı yakaladık. Karavan hayatı her zaman minimum imkanlarla maksimum konforu yakalamaya çalışmaktan geçiyor. Bu nedenle her zaman bir mücadele halinde olmayı gerektiriyor. Fakat bize göre bu mücadele, yaşadığımız deneyimleri daha değerli kılıyor. Biz de bunu seviyoruz. Bir anda karşımıza çıkan ve bakmaktan keyif aldığımız bir manzaraya sahip olan bölge, o gün evimizin manzarası olabiliyor. Bu paha biçilemez bir tatmin. Her gün aynı rutin içinde yaşadığımız bir hayattan bir süreliğine koparak, öngörülemez bir yolculuğa çıkmak ve olacaklara hazırlıklı olmak ilgimi bu alana yönlendirdi. Ancak bir yerden sonra kiralık veya satılık bir karavandan çok benim karavanım, fikirlerimden oluşsun istedim. Müzik ve karavan işte tam da bu noktada bir araya getirmek isteğim şeylerdi.
Kendi karavanınızı almaya nasıl karar verdiniz?
Çok uzun yıllar araştırarak, 3 defa Düsseldorf’da araçlarla ilgili fuarlara katılarak karavanları inceledim. Kızımın her ihtiyacının karavanımda bulunması önceliğimdi. Karavan seçimi yaparken, öncelikle gideceğiniz yerleri belirlemek veya hayal etmek gerekiyor. Bu soruların cevabı sonrasında da kendinize en uygun karavan tipini seçebilirsiniz. Karavan istediğimi biliyordum ama hangi karavan? Pek çok uluslararası, yerel fuar organizasyonunu gezerken ziyaret ettiğim bir fuarda Spasa Karavan’ın yaptığı çalışmalara rastladım. Daha sonrasında Sabri Paşa ile iletişime geçip istediğim aracı, teknik detaylarını anlattım. Buraya kadar her şey olağan çizgisindeydi. Ancak Spasa Karavan’ın ofisinde vintage tarzda tasarlanmış bir kataloğu incelerken müzik, karavan, seyahat, ritim, renkler gibi pek çok şeyi nasıl bir araya getirebileceğimizi artık biliyorduk. Ancak yine de DJ Camper oluşum sürecinin başındaydık diyebilirim. Uzun soluklu toplantılar, tasarım için önce kurulan hayaller ardından hayali gerçeğe dönüştürecek emek dolu süreçleri paylaştık. Sonuç olarak karavanımın oluşum süreci benim seyahat sürecim gibi oldu; yola çıkıldı, elbet tasarlanmış bir rota vardı. Fakat yolculuğu şekillendiren her zaman yolun kendisi. Karşımıza çıkan yeri geldiğinde çıkmaz yollar, yeri geldiğinde sürprizler oldu. Yola çıkmadan önce pek çok hayalim vardı ve hepsi gerçekleşmedi elbet. Ancak gerçekleşmiş olanlar zaten yolda kalmak için yeterince güçlü ve güzel.
“Her gün aynı rutin içinde yaşadığımız bir hayattan bir süreliğine koparak, öngörülemez bir yolculuğa çıkmak ve olacaklara hazırlıklı olmak ilgimi bu alana yönlendirdi.” - HAKAN ATALAY
Baba, kız çok seyahat ediyorsunuz öyleyse…
Evet, baba kız olarak seyahat etmek, bizim rutinimiz haline geldi. Özellikle karavan ile beraber seyahat etmeyi çok seviyoruz. Ben genel olarak Kuzey Ege bölgesini çok seviyorum. Bu zamana kadar karavanla seyahatlerimde de Cunda, Bozcaada ve Halkidiki’yi çok beğendim. Herkese deneyimlemelerini öneririm. İşim gereği de kesinlikle, fazlasıyla seyahat ediyorum. Özel hayatımda da aynı şekilde. En son seyahatimde kızımla birlikte İspanya’da 13 gün boyunca 6 farklı şehri keşfederek 1500 km yol yaptık. Harika anılar biriktirdik.
Karavanda insan her şeyi kendi yapıyor. Nasıl bir iş bölümü yapıyorsunuz kızınızla?
O yemekle ve rotayla ilgileniyor. Aslında büyük sorumluluk kızımda diyebilirim. Ben ikimiz için en iyi şekilde konforu sağlama ve ulaşım kısmındayım.
Karavan kamplarında mı kalıyorsunuz daha çok?
Evet. Çünkü bölgenin imkanları çok büyük önem taşıyor. Temizlik, su, arıtma gibi konular kritik. Bu nedenle kampları tercih ediyoruz.
Karavanla gitmeyi planladığınız yerler var mı?
Yunanistan’a gidiyoruz bu hafta, kızım yine rotayı çiziyor. Bir haftalık nefis bir rota oluşturdu.
KISA KISA
• Yaz tatili mi kış tatili mi: Yaz tatili
• En sevdiğiniz yemek: Bamya
• Favori tatil beldeniz: Kuzey Ege
• En çok görmek istediğiniz ülke-şehir: Grand Kanyon USA / Route 66
• En son okuduğunuz kitap: Hippie
• Unutamadığınız sinema filmi: Joker
• En son izlediğiniz dizi: The Crown
• Çay mı, kahve mi: Türk kahvesi
• Kahvaltı mı, akşam yemeği mi: Akşam yemeği
• En son aldığınız elektronik eşya: Dj kulaklığı
• Yeni bir merakınız var mı: Shuffle dance