Canan Demiray
İlk sezonu, dünya genelinde 100 milyondan fazla kişi tarafından izlenen Prime Video’nun dizisi ‘Rings of Power / Güç Yüzükleri’ geri dönüyor. J.R.R. Tolkien'in ‘Hobbit’ ve ‘Yüzüklerin Efendisi’ kitaplarındaki olaylardan binlerce yıl öncesinde bir dönemde geçiyor.Hayranlar yayınlanan fragmanlardan ikinci sezonla ilgili ipuçları ve yeni karakterleri analiz etmeye başlarken, HAFTA olarak dizinin önemli karakterlerine hayat veren oyuncularla buluştuk, hem hikaye hem de yeni sezonla ilgili keyifli sohbetler yaptık.
Disa / Sophia Nomvete
“Kadın cüce olmak büyük bir onur”
Orta Dünya ile ilk 11 yaşında, arkadaşım elindeki o kalın kitabı bitirip yeniden okumaya başlayacağını söylediğinde şaşırmış ve tanışmıştım. Yıllar sonra oğlum 11 yaşına geldiğinde, ‘Hobbit’i ona okudum, Orta Dünya ile bağım daha da güçlendi. Proje seçmelerine katıldığımda ise dokuz aylık hamileydim ve kızım doğduktan birkaç gün sonra da rolü aldığımı öğrendim. Hem anneliğin hem de bu büyük prodüksiyonun aynı anda hayatıma girmesi, kariyerimde ve kişisel hayatımda en heyecan verici anlardan biri oldu. Birinci sezonda, Tolkien'in eserlerinde çok az yer verilen cüce kadın karakterlerden birini canlandırmak büyük bir onurdu.
Disa’yı neler bekliyor?: O hep neşeli, kalp dolu ve sevgi dolu bir karakter olarak tanıtıldı. Ancak ikinci sezonda, Disa'nın karanlıkla nasıl mücadele ettiğini göreceğiz. Karakter, krallığın iyiliği için, kocası ve taht için ahlaki pusulasıyla çatışmalar yaşayacak. Disa, karanlığa karşı savunmasız kalacak ve bu zorlukların karakter üzerinde derin bir etkisi olacak.
Elendil / Lloyd Owen
“Númenor’u inşa etmek muhteşem bir deneyim’’
Tolkien’in hayal gücü o kadar geniş ki, bu dünyayı ekrana taşımak için büyük bir vizyon ve kaynak gerekiyor. Bu kadar büyük bir prodüksiyonun parçası olmak, Amazon gibi bir şirketin sağladığı destekle mümkün oldu. Númenor gibi muhteşem bir şehri inşa etmek ve ekranda bu kadar gerçekçi bir şekilde sunmak muhteşem bir deneyim.
Elendil’i neler bekliyor?: Elendil, Tolkien'in eserlerinde belirli anlarda yer alsa da, bu projede ondan kapsamlı bir karakter yaratmak büyük bir ayrıcalık oldu. Birinci sezonda, Elendil’in eşinin yasını tuttuğunu, çocuklarını büyütmeye çalıştığını ve yavaş yavaş Númenor’un politikalarına çekildiğini gördük. Elendil, kraliçesine, kızına ve Númenor’a olan bağlılığı yüzünden büyük bir iç çatışma yaşıyor. İkinci sezonda bu çatışmaların daha da derinleşeceğini ve karakterin daha karmaşık bir hale geleceğini göreceğiz.
Celebrimbor / Charles Edwards
“Ben olsam kesin yüzüğünü takardım’’
Tolkien dünyasıyla genç yaşlarda "Hobbit"i okuyarak tanıştım, ardından "Yüzüklerin Efendisi" serisine geçerek dünyaya büyük bir bağlılık geliştirdim. 1978 yapımı animasyon "Yüzüklerin Efendisi" filmi ise benim için çok özeldi, onunla büyüdüm. Bu süreçte oyuncu olma isteğim de şekillendi. Tolkien eserlerini herkes hayal gücüyle kafasında farklı canlandırıyor, Tolkien uyarlamalarında her şeyin mükemmel olması için de büyük bir çaba sarf ediliyor. Bu işin bir parçası olmak benim için çok tatmin edici. Şansım olsa bir Elf olmak ister miydim? Uzun ömürlü bir elf gibi yaşamak ise oldukça ilginç olabilir; belki bilgimle hayatı yeniden başlatmak keyifli olurdu. Güç yüzüğü elime geçseydi.,muhtemelen yüzüğü takardım. Yüzüğü yok etmeyi düşünmezdim çünkü hayat kısa, denemek isterdim. Kim bilir, belki de harika bir şey olabilir.
Celebrimbor’u neler bekliyor? İkinci sezondaki karakterim Celebrimbor, Tolkien dünyasında önemli bir yere sahip. İlk sezonda kısa bir süre göründü ama bu sezon daha fazla derinlik kazanıyor. Celebrimbor'un hikaye içinde nasıl gelişeceği ve ne gibi değişiklikler yaşayacağı üzerine çalışmak benim için oldukça heyecan verici.
Isildur / Maxim Baldry
“Benimkisi acı ve mücadele dolu bir hikaye”
Tolkien dünyasıyla abimin bir gün evde getirdiği bir DVD ile oldu. Henüz küçük olduğum için abim filmi izlememi istemedi, ama ben gizlice izlemeye karar verdim. İlk kez "Yüzük Kardeşliği"ni gördüğümde büyülenmiştim. Bu fantastik dünya, çocukken bana büyük bir kaçış ve hayal gücü sağladı. O zamandan beri Tolkien’in eserlerini okumaktan ve dünyasını keşfetmekten büyük keyif aldım. Şimdi, bu dünyada bir karakter olarak yer almak, benim için büyük bir onur ve ayrıcalık. Proje fiziksel olarak oldukça zorlu bir hazırlık süreci gerektirdi, dövüş sahneleri için sıkı bir şekilde çalıştım. Özellikle dev örümcek "Shelob" sekansı, benim için oldukça özel bir deneyim oldu.
Isildur’a benziyor muyum? Açıkçası kişisel olarak birçok benzerlik taşıdığımı düşünüyorum. Gençken ben de yapısal kurallara karşı isyankar bir tavır sergiliyordum. Ne kadar kabul etsem de, bana ne yapılacağını söylendiğinde kendi yöntemlerimle yapmayı tercih ederdim. Isildur gibi ben de yaşadığım kısıtlamalardan ve kayıplardan etkilenerek, kendi içsel mücadelelerimle yüzleşmek zorunda kaldım. Bu bağlamda, Isildur'un kendi hikayesindeki acı ve mücadelelerle olan ilişkisiyle özdeşleşiyorum.
İsildur’u neler bekliyor? İkinci sezonda, Isildur’un hayatta kalma mücadelesi, yeni ortamlarına adapte olma ve güven sorunları yaşaması gibi temalar öne çıkıyor. İlk kez aşık olması ve ülkesinin kendisini terk etmesiyle yaşadığı yalnızlık ve kayıpla başa çıkma süreçleri de işleniyor. İşte tüm yaşayacakları onu çocukluktan çıkarıp savaşçı bir prens haline dönüştürecek. İzleyicilere karakterin olgunlaşmış ve daha keskin bir versiyonunu izlemeye hazır olsun.
Míriel / Cynthia Addai-Robinson
“Fantastik dünyaya yeniden dönmek keyifli”
Tolkien’in dünyasıyla “Yüzüklerin Efendisi” filmleri sayesinde tanıştım. Yıllar sonra bu dünyada yer alma şansı bulmak benim için inanılmaz bir deneyim oldu, ikinci sezonu izleyicilerle paylaşmak için çok heyecanlıyım. Bu sürecin bir parçası olmak gerçekten büyük bir ayrıcalık. Projeler arasında geçiş yapmak bana büyük bir zevk veriyor. Yüksek dram ve fantastikten İngiliz komedisine geçmek ve ardından tekrar fantastik dünyaya dönmek oldukça keyifli. Her projede farklı bir karakteri yaşamak, onları derinlemesine incelemek beni motive ediyor. İlk sezonda Miriel’in dünyasına alışırken, ikinci sezonda zorlu bir dönemle başa çıkma sürecini yaşıyoruz. Bu tür zorluklar, bir aktör olarak beni hem heyecanlandırıyor hem de biraz korkutuyor.İlk sezonda Yeni Zelanda’da, ikinci sezonda ise İngiltere’de çalışma fırsatı şansım oldu, bu deneyimlerin tadını çıkarmak da işimin harika bir parçası.
Miriel’i neler bekliyor? İkinci sezonun başında Miriel büyük kayıplar yaşıyor; görme yeteneğini, çevresindeki pek çok insanı ve babasını kaybetmiş durumda. Bu kayıpların ardından yeni bir liderlik dönemi başlarken o da genç kadının güven duygusunu sorgulamasına yol açıyor. Özellikle Elendil ve Farazan ile olan ilişkileri, güven ve güç dinamiklerini etkileyecek. Bu sezon, Miriel’in zorluklarla başa çıkma ve yeni durumlara uyum sağlama mücadelesini derinlemesine ele alacak.
Elanor “Nori” Brandyfoot / Markella Kavenagh
“Tıpkı Nori gibi ben de aileme bağlıyım”
Tolkien’in dünyasıyla babamın büyük bir Tolkien hayranı olması sayesinde, 12 yaşında kitapları okuyarak tanıştım. Çizimleri, anlatım tarzı, zengin temaları ve hikaye yapısı, çocuk yaşta bile derin bir bağ kurabilmeme neden oldu. Film uyarlamalarıyla ise çok daha sonra tanıştım.
Nori karakteriyle en çok bağ kurduğum nokta, ailesine olan derin bağlılığı ve sevdiklerini koruma isteği. Nori’nin bu koruyuculuğu bana tanıdık bir duygu olarak geliyor. Ayrıca, onun meraklı ve maceracı doğası da benim kişisel özelliklerimle örtüşüyor. Nori'nin şefkatli tavrı, umarım ben de vardır, karakterin kendisi, benim iç dünyamda oldukça özel bir yere sahip.
Büyük bir projede yer almak heyecan verici bir deneyim. Prodüksiyon sürecine odaklanmak ve yaratıcı ekipten ilham almak bana büyük motivasyon sağlıyor. Karakterimin geleceği hakkında belirsizlikler olsa da, bu beni kaygılandırmıyor. Önemli olan, anı yaşamak ve karakterimi en iyi şekilde yansıtabilmek.
Nori’yi neler bekliyor?: Nori ve Stranger’ın yaşadığı maceralar, karakterlerin amacını ve dünyaya bakış açılarını derinleştirecek. Nori bu sezon da meraklı ve keşfetmeye açık ancak hızlı bir şekilde olgunlaşmak zorunda kalacak. Ailesinden uzaklaştı evet ama ama Poppy ile olan arkadaşlığı ona güç verecek. Ayrıca kendi rolünü ve amacını daha iyi anlayacak, yeni varlıklarla tanışacak ve daha fazla macera yaşayacak. Bu sezon, büyük olayların küçük dünyaları nasıl etkilediğini ve karakterlerin günlük hayatlarında bu etkilerin nasıl hissedildiğini gösterecek.
Güç Yüzükleri ikinci sezonunun ilk üç bölümü Prime Video’da 29 Ağustos'ta prömiyer yapacak ve sonrasında her hafta yeni bölümler platformda yayınlanacak.
Dizi yaratıcıları J.D. Payne ve Patrick McKay, Orta Dünya’yı daha derin bir tarihle anlatmak için mekansal ve görsel yenilikleri kullanıyor. Killing Eve ve Watchmen gibi ikonik dizilerle bilinen prodüksiyon tasarımcısı Kristian Milsted, Tolkien’in dünyasının Númenor, Pelargir ve Khazad-dûm’u tasarlayan önemli bir isim.
İkinci sezonda prodüksiyon Yeni Zelanda’dan Birleşik Krallık’a taşındı. Lindon gibi mekanlar için, gerçek mekanlar ve stüdyolar bir arada kullanıldı. Göreceğiniz Grey Havens limanında elf gemi ustası Círdan, Valinor’a gitmek üzere gemi inşa ettiği atölyesi bunun örneklerinden biri.
Bu sezonda setlerin üçte biri yeni; hikayeler ise daha karanlık ve tehlikeli olduğundan tonlar da farklılaştırılmış. İzleyenlerin Rhun gibi gizemli çölleri ve Eregion’u daha fazla keşfetme fırsatı olacak. Milsted, Rhûn’un tasarımında Petra Antik kentinden ilham almış. Khazad-dum da yine genişletilmiş ve cücelerin kraliyet mahkemesini içeren devasa bir sahneyle tasarlanmış. Mordor’un karanlık ve zehirli bir topraklara nasıl dönüştüğünü görmek de yine bu sezonda mümkün olacak.
Sadece izleyenler için değil, setlerin oyuncular ve yönetmenler için gerçek bir dünya gibi hissettirmesini amaç, bunun da hikayeye etkisi büyük. Milsted, tasarımın hikayeyi en iyi şekilde desteklediği zaman en etkili olduğunu vurguluyor.
İkinci sezonda dizinin hikayesi kısaca şöyle: Sauron’un en büyük numarası, kalplerde gizlenen zayıflıklardan ve öfkeden yararlanmak. Karanlık Lord ilk sezonda Galadriel’in içindeki öfkeyi hızlıca fark etmiş ve onu kandırmayı başarmıştı Ancak Galadriel, Orta Dünya’da kullanılmaya açık, kusuru olan tek kişi değil. Bu sezonda ordusu olmayan Sauron, gücünü yeniden inşa etmeye kararlı.
Karanlık yükselirken Orta Dünya’da dostluklar sınanacak, krallıklar parçalanmaya başlayacak; Elfler ve Cüceler, Orklar ve İnsanlar, Büyücüler ve Harfootlar birbirlerine tutunmak ve birlikte mücadele etmek zorunda. Ancak kalplerinde süren iç çatışma varken bu nasıl olacak? Güç Yüzüklerini kimler takacak ve güç zehirlenmesine nasıl karşı koyacak?
