OKAN ALTAN
Crossover denilir mi? Sanki daha çok bir hatchback gibi… İlk yorumumuz Junior için bu olabilir… Adı da Jr., yani genç, yetişkin olmamış anlamında… Fakat 55 yıl öncesinin GT 1300 ve 45 yıl öncesinin GT 1600 Junior modellerini hatırladığımızda içimiz titrer… Bu güzel isim, Alfa Romeo markasının en kolay ulaşılabilir, en küçük yeni modeline verilmeli miydi?.. Belki sadece Veloce haliyle sunulacaksa, tamam!..
Arka koltuk alanı biraz dar, iç tasarımı eleştirilere açık ve frenleri keşke daha sıkı olsa desek de, ilk fotoğraflarından çok daha yakışıklı olduğunu, gözlerinizle gördüğünüzde fark ediyorsunuz. Yüksek burunlu, 33 Stradale’den bazı detaylar, arkada Kamm kuyruğuna daralan sportif ve dengeli yan çizgileri… Hepsi sanki efsanevi TZ1 ve TZ2’sine övgü gibi…
Junior'un en dikkat çekici açısı, bagajın kesik hattını vurgulayan yay şeklinde, tam genişlikte ışık çubuğu… Fakat içi logosuyla kesilmiş yeni dar üçgen kalkan Scudetto panjurunun garip dizaynı, gerçekten etkileyici ve farklı…
Peugeot 2008 ve Opel Mokka’dan başka asıl Fiat 600e ve Jeep Avenger ile birçok parçasını paylaşan Junior, tasarımda diğerlerinden radikal farklılıklara sahip.
Alfa Romeo’nun ünlü test pisti Balocco’nun keskin virajlarında Junior’un en üst seviyesi Veloce’nin üretim öncesi son halini kullandığımızda, emin olmak istediğimiz, bu Polonya üretiminin tam bir İtalyan ve safkan bir Alfa Romeo olup olmadığı idi… Veloce, sadece daha fazla güç ve biraz daha fazla donanım içeren bir baz model Junior Elettrica değil idi. Yeni bir diferansiyel, yeni direksiyon ve daha iyi süspansiyon ile bu, Alfisti’lerin efsanevi GT serisi Junior gibi keyifli bir Alfa Romeo idi.
Junior Veloce, önden çekerli 280 HP ve kullanım moduna bağlı olarak 345 Nm tork üretiyor. Belki daha da önemlisi; bu güç, Alfa Romeo’nun bir önden çekişli araba ve bir tam elektriklide ilk kez kullanıldığını iddia ettiği yepyeni bir Torsen D-tipi sınırlı kaymalı diferansiyel aracılığıyla iletiliyor. Yani sert virajlardan raydaymış gibi geçmenizi sağlayan bir yol tutuş ortaya çıkarıyor. Kafadan kayma stresini yaşatmadan, dönüşlerde hızlandıkça hızlanıyorsunuz… O kadar ki, düzlükler hariç öndeki Giulia GTAm’nin tamponundan ayrılmıyorsunuz… Yeni sınırlı kaymalı diferansiyel, genel olarak sağlam şasiyle, virajları gaz pedalında şekillendirmenize izin veriyor. Junior’un burnunu döndürürken, hafif frenle yerini kazandırarak, sonra güçle virajdan çıkabiliyorsunuz. Direksiyon tepkileri iyi iletişim kurarken, diferansiyelin keskin tepkileri de dengeleniyor, böylece yüksek gücün sağa sola çekmesi engelleniyor. Arka taraf sadece viraj ortasında güç pedalından kalktığınızda biraz yüzmeye başlıyor. Belki arka amortisörlerde bir tık daha sertlik gerekiyor gibi… Ancak genel olarak, çevik hareketleri seven, kıvrak hissettiren, özlediğimiz bir Alfa Romeo karakteriyle karşılaşmak, bizleri gülümsetiyordu.
Altta daha iyi tepki için yeni bir direksiyon mafsalına, arka tarafta çift hidrolik durdurmalı burulma çubuğu suspansiyonu, daha sert yaylar ve anti-roll barlar ve yükseltilmiş amortisörler ile sanki bir küçük pist yarışçısındaymışçasına eğlencenin üst seviyelerine çıkıyorsunuz.
0-100 km/h hızlanma 5,9 saniye, maksimum hız 200 km/h olsa bile, hairpin’i bol dağ yolları için hazırlanmış bir yeni nesil Alfa olduğu kesin!.. Elektrikli ek yüküne rağmen toplam boş ağırlığı 1,5 ton olması da başka bir artı. Sınıfının en hafifi ve kuzenlerinden de 100 kg daha hafif…
Elektrik motorundan gelen güç dağılımı iyi olsa da, sanki biraz daha ekstra beygir gücünü de kaldırabilecek bir alt yapıya sahip olduğu da aklımıza geliyor. Belki bir Junior Quadrifoglio da gelir, kim bilir?!
Standart ayarlarda ise biraz daha yavaş güç pedalı tepkisi ve biraz daha fazla rejenerasyon ile, rahat bir şehirli otomobile dönüşen Junior, bozuk yollarda bile rahatsız edici kalmıyor.
Dinamik modda çok iyi performans gösteren frenlerin normal modda rejenerasyon elemanının fren pedalından uzaklaşmasıyla süngerimsi bir his vermesi, belki de tek eleştireceğimiz noktası olabilir. Kabin içi biraz karanlık olsa da… Alfa’lara özgü hoş detayları her ayrıntıda bulabiliyorsunuz. Ekran ve konsoldaki Stellantis ortak parça kullanımı ayrıntılarını ise göz ardı etmemiz gerek… Ne de olsa, Junior, markanın en çok satacağı modellerden biri olacak.
Alfa Romeo geleneği dairesel göstergelerin direksiyona doğru çıkıntı yapması, Veloce için Alcantara ve kırmızı dikişli döşemeler, merkez konsolda fiziksel işlevlerin korunması ise çok hoşumuza gitti.
Standart olarak LED farlar, yağmur sensörlü silecekler, park sensörleri, 10.25 inçlik gösterge paneli ve 10.25 inçlik bilgi-eğlence ekranı, Apple CarPlay, Android Auto, uyarlanabilir hız sabitleyici, aktif şerit yardımı, anahtarsız giriş ve ısı pompası ile gelecek olan Junior’lar, Elettrica ve Speciale seviyesini Veloce’ye yükselttiğinizde daha düşük suspansiyon, diferansiyel, ekstra güç, daha büyük 20 inç alaşım jantlar, 180 derece kamera, elektrikli bagaj, torsen diferansiyel ve daha fazlasına sahip oluyor.
Alfa Romeo’nun uzun vadeli başarısı için Junior Veloce umut verici bir başlangıç.
Sürmekten gerçekten keyif aldığımız Junior Veloce ile ilk flörtümüzde, Alfa Romeo'nun köklerini unutmadığını anlıyoruz. Tasarım ve performans açısından birçok olumlu özelliğinin arasında sürüş kalitesi bence asıl yıldızlı puanları topluyor. Yani, Alfa Romeo hayranları, bu ilk tam elektrikli modeli kesinlikle beğenecekler! Stelvio ve Tonale sıralamasına bence Junior çok yakışacak.
