TUNÇ DİPTAŞ
“Futbol basit bir oyundur, zor olan bu oyunu basit oynayabilmektir.”
Dünya futbolunun efsanevi isimlerinden Johan Cruyff'a ait olan bu söz, futbolun ve hayatin en temel gerçeğini ifade eder.
Almanya’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası’nda Türk Milli Takımı’nın başarısının bu anlayışla geldiğini düşünüyorum. Teknik direktör ve oyuncular, karmaşadan uzak durarak, temel futbol prensiplerine sadık kalarak oynadılar. Gerektiğinde tekmeye kafa sokarak ama sürekli takım olarak uyum içinde çalışarak, basit oynayarak çeyrek finale kalmayı başardılar.
İş dünyasında da tıpkı futbolda olduğu gibi, basit düşünebilmek ve bu düşünceyi hayata geçirmek kolay değildir. Ancak bunu başaranlar, zirveye ulaşırlar.
Yıllar geçmesine rağmen Google'ın ana sayfası hala tek bir arama kutusundan ibaret; bu basit özellik sayesinde, istediğimiz tüm bilgilere kolayca ulaşabiliyoruz.
“Dünyanın bütün bilgilerini organize edip herkesin kolayca ulaşabileceği bir yer oluşturmak” amacıyla kurulan Google, o günden bu yana basit sistemler kurma vizyonuyla hareket ediyor.
Google’ın yaratıcıları ve konunun uzmanları Google’ın başarışının sırrının basitleştirebilmek olduğunda birleşiyor.
Google’dan önce Yahoo, arama motorlarında marketin öncü şirketiydi. İnsanlar arama motoru olarak Yahoo’yu tercih ediyordu. Ancak Google devreye girip sistemi basitleştirmeyi başardı ve bu alanda rakibini alt edip, zirveye ulaştı.
Basitleştirerek başarılı olma konusunda bir başka örnek de Amerikan havayolu şirketi Southwest Airlines.
“Her şeyi basitleştiriyoruz” mottosuyla yola çıkan Southwest, 42 yıldır sürekli kâr ediyor. Southwest Airlines, amacını “İnsanların bir şehirden diğerine kolayca ulaşmalarını sağlamak” şeklinde basitçe ifade ediyor. Şirket, uçuşlarında yalnızca tek bir uçak modeli (Boeing 737) kullanarak pilotlar ve kabin ekibinin uçağa yabancılık çekmemesini ve daha iyi hizmet verebilmelerini sağlıyor. Yolculara koltuk numarası verilmeden, önce gelen istediği koltuğa oturabiliyor. Ayrıca yemek servisi yapılmıyor, yolcular kendi yemeklerini getirebiliyor. Bu basit ama etkili sistem sayesinde maliyetler düşürülürken, müşterilere sunulan hizmet kalitesi artırılıyor.
Dünyanın en ilham verici liderlerine, ünlü filozoflarına ve etkileyici konuşmacılarına kulak verdiğinizde, elde ettikleri bilgileri basitleştirerek insanlara sunduklarında başarılı olduklarını görürsünüz. Karmaşık konuları kısa ve basit hale getirebildiklerinde insanları etkileyebildiklerine tanık olursunuz. O yüzden olmalı ki Leonardo Da Vinci, bir söyleşisinde basitleştirmenin en ileri düzeyde iletişim kurma ile eş anlamlı olduğunu belirtmiştir.
Amerika’da akıllı bir davranışta bulunduğunuzda, kısayollar bulup hızlıca sonuca vardığınızda, karışık bir konuyu etkileyici bir anlatımla sunduğunuzda ‘basit’ anlamına gelen ‘simple’ kelimesi kullanılır. ‘Simple’ övmek için kullanılan bir kelimedir.
Oysaki bizim kültürümüzde ‘basit’ kelimesi, olumsuz düşünülür. Sözlük anlamlarına baktığınız zaman “Özelliği olmayan, bilgisi görgüsü kısıtlı” seklinde açıklanır.
Bu yüzden olmalı ki bizim ülkemizde nice profesörler, hatipler, öğretmenler, yöneticiler, yazarlar, ağdalı sözcükler kurmaya bayılırlar. Böylelikle kendilerini daha çok otorite gibi hissederler. İnsanları etkileyeceklerini düşünürler. Halbuki insanlara etkileyici biçimde ulaşmanın yolu sözcükleri, cümleleri, paragrafları basitleştirebilmektir. Basit bir anlatımla iletişim kurabilmektir.
Konfüçyüs’ün de dediği gibi “Hayat aslında basittir. Karmaşık hale getirmek için biz ısrar ediyoruz.”
Basit olana, basitleştirmeye olan bakış açımızı değiştirmenin vakti gelmedi mi? Çünkü oyunu basit oynayabilen kazanıyor.
