Hayal edin: Uçsuz bucaksız bir çölün tam ortasındasınız. Karşınızda Kylie Jenner en frapan kostümüyle içeceğini yudumluyor, karşısında top model Gigi Hadid ve Alessandra Ambrosio birlikte dans ediyor. Arkadan Lady Gaga’nın meleksi sesi kulağınıza çalınıyor. İkonik şarkıcı karşısında bir iskeletle dans ediyor sahnede… Queen’in efsanevi gitaristi Brian May ise kurulan bir çadırda gitar çalıyor… Çevrenize bakıyorsunuz, yaklaşık 500 bin kişinin arasındasınız. Yıldızlar, influencer’lar ya da sıradan gençler fark etmez, herkes buram buram marka kokan bohem elbiseleri ile zıplayıp hopluyor. Mutluluğunuzu perçinlemek için dev bir dönme dolaba biniyor, Kaliforniya’nın pembe gökyüzüne uzanıyorsunuz elleriniz havada…
Hayır, bu bir rüya değil, sırtınız da açıkta kalmadı. Eğer böyle bir ortamın içindeyseniz, şüphesiz Coachella Festivali’ne katılan şanslılar arasındasınız.
Bu yıl 11–13 Nisan ve 18–20 Nisan olmak üzere iki hafta düzenlenen tam adıyla ‘Coachella Valley Music and Arts Festival’ ya da kısaca ‘Coachella’, yalnızca bir müzik etkinliği olmanın ötesinde, küresel ölçekte ekonomik etkileri olan dev bir endüstri. Her yıl Kaliforniya'nın Indio kentinde düzenlenen bu festival, hem doğrudan gelirleri hem de yarattığı ekonomik ekosistemle dikkat çekiyor. Etkinlik, markalar için bir pazarlama arenası ve bölgesel ekonomi için önemli bir gelir kaynağı. Festivalin yıllar içindeki büyümesi ve markalarla yaptığı işbirlikleri, onun küresel ölçekteki ekonomik etkisini ortaya koyuyor.
Rakamlarla konuşursak: 2011 yılında festival 24,9 milyon dolar gelir elde ederken, 2017 yılında bu rakam 114,6 milyon dolara ulaştı. Katılımcı sayısında ‘sadece’ 25 bin kişilik bir değişim olmuştu: 225.000'den 250.000'e yükselmişti.
Üstelik etkinliğin ekonomik etkisi sadece doğrudan gelirlerle sınırlı değil. 2016 yılında Coachella ve aynı mekânda düzenlenen Stagecoach festivali birlikte toplamda 704,75 milyon dolarlık bir ekonomik etki yarattı. Bu miktarın yaklaşık 403,2 milyon doları Coachella Vadisi'ne, 106 milyon doları ise Indio şehrindeki işletmelere katkı sağladı Ayrıca, Indio şehri festival biletlerinden 3,18 milyon dolar vergi geliri elde etti. Peki bu festival, nasıl renkli bir darphane haline getirildi? Mercek altına alalım…
Influencer’ların dayanılmaz cazibesi
Bunun sırrı sosyal medya, influncer etkisi ve markalar üçgeninde saklı. Öyle ki Coachella, markalar için başlı başına bir pazarlama platformu haline geldi. Özellikle genç ve sosyal medya aktif kitleye ulaşmak isteyen markalar, festivalde çeşitli sponsorluk ve işbirlikleriyle Coachella rüyasından pay alma peşinde. Örneklerle gidersek, Heineken 2002 yılından bu yana festivalin resmi içecek sponsoru olup, 2014'ten itibaren "Heineken House" adlı özel bir alan oluşturuyor. Bu sene içecek pazarındaki rekabet, Aperol ve Red Bull gibi markaların etkinlik alanı kurmasıyla kızıştı. Kendall Jenner’ın ortağı olduğu 818 adlı tekila markası da ilgi gören stantlardan…
Etkinlik, moda markaları için de önemli. Hatırlayalım: H&M 2015 yılında "H&M Loves Coachella" adlı özel bir koleksiyon sunarak festivalde yer almıştı. Bu sene Revolve ve Shein gibi hızlı moda markaları festival alanlarında defile yapıp, influencer çekimleriyle ‘deneyim’ yaşatıyor. Hashtag’lerin, beğenilerin havada uçuştuğunu söylememize herhalde gerek yok. Bir araştırmaya göre, festival katılımcılarının %93'ü etkinlikte sponsor olan markaları olumlu değerlendirmekte, %80'i ise bu markaları sosyal medyada tavsiye etme eğiliminde…

Covid nedeniyle kara bulutlar
2020 ve 2021 yıllarında Coachella Festivali, COVID-19 pandemisi nedeniyle iptal edilince, bu durum, festivalin doğrudan gelir elde edememesine ve yerel ekonomide önemli kayıplara yol açmıştı. 2022 yılında yeniden merhaba diyen etkinlik, Harry Styles, Billie Eilish ve The Weeknd gibi sanatçılarla sevenlerini sevindirse de, bu yeniden alışma sürecinde işler hemen ‘tıkırında’ gitmedi. 2023 yılında Frank Ocean'ın performansı sırasında yaşanan teknik sorunlar ve ikinci hafta sonu sahne almaması, organizatör Goldenvoice'un 4 milyon dolardan fazla zarara uğramasına neden oldu. Ayrıca, festivalin açılış hafta sonunda sokağa çıkma yasağını ihlal etmesi nedeniyle 133.000 dolar ceza kesildi.
Ertesi sene Lana Del Rey, Tyler, the Creator ve Doja Cat gibi sanatçılar ön planda olsa da, ilk yıllardaki etkinin zayıfladığını iddia etmek yanlış olmaz. Zira, 2024’te bilet satışları son on yılın en yavaş sürecini yaşadı ve ilk hafta sonu biletleri 27 gün gibi ‘uzun’ bir sürede tükendi . Ancak yetkililer enseyi karartmadı ve önlemlerini aldı. Lady Gaga, Green Day, Travis Scott ve Post Malone gibi sanatçılarla bezeli etkileyici bir line-up, festivali yeniden cazibe merkezi haline getirdi.
Bu yıl festivalin iki hafta sonu boyunca düzenlenmesi ve biletlerin hızla tükenmesi, yüksek bir katılım ve gelir beklentisini destekler nitelikte. Ayrıca, festivale kelimenin tam anlamıyla sponsor yağdı. American Express’ten Pinterest’e Spotify’dan Absolut’e pek çok marka ‘festival deneyimi’ altında açtıkları stantlarla sosyal medyada varlık gösteriyor. Gönül, bu tip karlı ve mutluluk veren organizasyonları bizim ülkemizde de görmek istiyor. Sahi, neden Türkiye’de de böyle bir vaha yaratılmıyor?
Yıllara göre Coachella gelirleri
Coachella'nın yıllık gelirleri, festivalin büyüklüğünü ve etkisini gözler önüne seriyor:
- 2006: 9 milyon dolar
- 2007: 16,3 milyon dolar
- 2010: 21,7 milyon dolar
- 2012: 47,3 milyon dolar
- 2014: 78,3 milyon dolar
- 2016: 94,2 milyon dolar
- 2017: 114,6 milyon dolar