Didem Eryar ÜNLÜ
‘Kız Kardeşim’ projesinde 8 yılı geride bıraktınız. Nasıl bir etki yarattınız bugüne kadar? Bundan sonra hedefleriniz neler?
‘Kız Kardeşim Projesi’, bugüne kadar 450 binden fazla kadına ulaştı ve elde ettiği başarılı sonuçlarla kamuoyu ve diğer paydaşlar nezdinde takdir gördü, çok sayıda ödülle taçlandırıldı. Projemizin etki alanını genişletmek için her sene daha fazla çalıştık ve 2023 yılı itibariyle ‘Kız Kardeşim Projesi’nde yeni bir döneme başladık. Projenin yeni döneminde daha çok kadın kahraman oluşmasına katkı sağlamak amacıyla, 18-25 yaş arası genç kadınların yanında olacağız. ‘Kız Kardeşim Burs Programı’, ‘Kız Kardeşim Güçlenme Programı’ ve ‘Kız Kardeşim Yıldızlar Karması Programı’ ile bu sene 50 bin genç kadına ulaşmayı hedefliyoruz. Şubat ayında yaşanan deprem sonrasında ilk aksiyonumuz ‘Kız Kardeşim Burs’ programıyla, Türk Eğitim Vakfı aracılığıyla bölgede maddi desteğe ihtiyaç duyan 300 genç kadına burs sağlanması oldu. ‘Kız Kardeşim Güçlenme Programı’ ile genç kadınların hayatlarının her alanında güçlenmeleri için çalışacağız. ÖSGD ile başlattığımız mentorluk programına, çok kısa sürede birçok farklı kurumdan gönüllü mentor katıldı. Bu güç birliğinden dolayı büyük bir mutluluk duyuyoruz. ‘Güçlenme Programı’ kapsamında alanında başarılı isimlerle gerçekleştireceğimiz ilham buluşmalarını da başlattık. Tüm bunların yanı sıra; bu sene içerisinde 10 bin genç kadına kendi potansiyellerini keşfetmeleri için kişilik ve dayanıklılık envanter testi sunacağız. Ahbap iş birliğinde yürütülecek ‘Kız Kardeşim Yıldızlar Karması Programı’ kapsamında ise; spor, sanat ve toplumsal fayda alanlarında yoluna başarıyla devam eden ve rol model olacak 20 genç kadını destekleyeceğiz.
Türkiye’de kadın yönetici olmanın zorlukları var mı?
Toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliği ve kadınların karşılaştığı güçlükler sadece yaşadığımız bölgeye özgü değil. Ne yazık ki farklı düzeylerde olsa da tüm dünyada tecrübe edilen ve hayatın birçok alanında olduğu gibi iş hayatında da ilerleme kaydedilmesi gereken alanlardan biri durumunda. Bu açıdan bakıldığında, kendi adıma bir kadın olarak iş dünyasında şanslı olduğumu düşünüyorum. Kadın-erkek ve fırsat eşitliğini kurum kültürünün bir parçası olarak gören, bu konuda uzun yollar kat etmiş yerlerde çalışma imkânı buldum.
Coca-Cola’da kadın çalışan oranının artırılmasına yönelik çalışmalar söz konusu mu? Halihazırda kadın çalışan oranınız nedir?
Şirketimizde liderlik pozisyonlarındaki kadın sayısının artırılması ve iş dünyasında etkin bir çeşitlilik yaratılması için 2008 yılında ‘Coca-Cola Global Kadın Liderlik Konseyi’ni kurduk. Bu doğrultuda, ‘LEAD Network CEO Taahhüdü’nü imzalayarak 2025’e kadar müdür ve üst düzey yönetici pozisyonlarda çalışan kadın oranını artırma sözü verdik. Şu an, 12 üyeden oluşan Coca-Cola Company Yönetim Kurulu’nun 6 üyesi kadın.
Şirketlerin para kazanmaktan çok anlam yaratmaya odaklandığı bir dönemdeyiz. Coca-Cola için bu anlamı nasıl tanımlarsınız?
Coca-Cola olarak tüketicilere sevdikleri marka ve içecekleri ulaştırırken, toplum ve çevre açısından bir fark yaratacak şekilde yapmayı, daha sürdürülebilir bir şirket olmayı hedefliyoruz. Toplumlarda ortak fayda yaratmak Coca-Cola’nın varoluş amacının en önemli parçası.
ÇÖZÜMÜN PARÇASI OLMAYA ODAKLIYIZ
Firmanızın sürdürülebilirlik konusunu çok kapsamlı ele aldığını görüyoruz. ‘Çevresel Sürdürülebilirlik’ alanında ön plana çıkan çalışmalarınız neler?
Coca‑Cola olarak sürdürülebilir bir yaşamı sadece sosyal sorumluluk değil iş yapış biçimi olarak görüyoruz. En önem verdiğimiz alanların başında da, içeceklerimizin çoğunda ilk bileşen olan suyun doğaya geri kazanımı geliyor.
Su, yalnız işimizin uzun vadeli başarısı için değil; topluluklarımızın sağlığı açısından da kritik bir öneme sahip. Su güvenliğini, mevcudiyetini, kalitesini ve suya erişimi artırmak, bunların yanı sıra ekosistemleri de korumak ve iyileştirmek için çalışıyoruz. Şişeleme ortaklarımız ile birlikte 2004 yılından bu yana, 71 ülkede 248 toplumsal su projesi hayata geçirdik. Bu sayede, global operasyonlarımızda, 2020 senesine kadar kullandığımız suyun yüzde 100’ünü geri kazandırma hedefimize 2015 yılında ulaştık. Türkiye’de de son 3 senedir ürünlerimizde kullandığımız suyun %100’ünden daha fazlasını doğaya geri kazandırdığımızı gurur ve mutlulukla söyleyebilirim.
Bu sonuçlarda, Suyun Geri Kazanımı alanında ürettiğimiz uzun soluklu projelerin de büyük etkisi var. Harran Ovası’nda yürüttüğümüz ‘Gece Sulaması’ ve Konya'da devam eden ‘Geleceğin Tarımı’ projelerimizin yanı sıra; bu sene Bursa’da DOKTAR sosyal girişimi ortaklığında bir proje başlattık. Bu projeler ile yalnız suyun geri kazanımını ve toprak verimliliğinin sağlanmasını hedeflemiyor, aynı zamanda çiftçilerin tarımsal teknolojiler, dijital izleme gibi yöntemler ile ilgili bilgilerini artırmak üzere de çalışıyoruz. Çevre konusunda bir diğer odak alanımız da ‘Atıksız Bir Dünya’.
‘Atıksız Bir Dünya’ vizyonu kapsamında 2025 yılına kadar küresel olarak ürünlerde kullanılan ambalajların %100 geri dönüştürülebilir olmasını ve 2030 yılına kadar piyasaya sürdüğü ambalajların tamamının toplanıp geri dönüştürülmesini hedefliyorsunuz. Bu ambalajların üretimi konusunda Ar-Ge yatırımlarınız ne boyutta?
Coca-Cola olarak ürün ambalajlarımızı atık olarak değil ekonomik bir değer olarak görüyoruz. Bu nedenle bu ambalajların döngüsel ekonominin bir parçası olabilmesi için çevresel ve ekonomik olarak sürdürülebilir bir altyapının kurulması için tüm paydaşlarımızla birlikte hareket ediyoruz. Bu yaklaşım doğrultusunda global olarak ambalaj yaklaşımımızı köklü bir şekilde yeniden şekillendirmeye devam ediyoruz. Şu an Türkiye’deki ürünlerimizin %100’ü geri dönüştürülebilir ambalajda sunuluyor. Yakın bir zamanda, yüzde yüz dönüştürülmüş plastikten üretilen rPET ambalajlı ürünlerimizi Türkiye’de de piyasaya sunduk. Ambalaj iyileştirme çalışmalarımıza global ölçekte hızla devam ediyoruz.
Coca-Cola çözümün bir parçası olmaya odaklanıyor ve güç birliği sağlamak çok önemli. Bu alandaki çalışmalarımızda, tüm paydaşlarımızla birlikte hareket etmeye devam ediyoruz.
İÇ SESİMİZİ DİNLEYİP HAREKETE GEÇMELİYİZ
Biraz da toplumsal sürdürülebilirlikten bahsedelim. İçinde bulunduğunuz toplumlara nasıl fayda sağlıyorsunuz?
Biz, faaliyet gösterdiğimiz tüm coğrafyalarda içinde bulunduğumuz toplumlara katkı sağlamayı ön planda tutuyoruz. Bu çerçevede, özellikle de zorlu zamanlarda, toplulukları desteklemek için çalışıyoruz. Dünya çapında temiz suya erişim, afetler sonrası destek gibi alanlarda projeler üretiyoruz. Şubat 2023’te ülkemizde yaşanan deprem felaketinden sonra, tüm Coca-Cola sistemi tek yürek halinde hareket ederek ayni ve maddi desteklerimizi ilgili yerlere ulaştırdık. Bu zorlu sürecin bir maraton olduğu farkındalığıyla, depremden etkilenen bölgelere sürdürülebilir katkı sunmak adına proje çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bunun yanı sıra; kadınların ekonomik ve toplumsal hayatta etkin bir şekilde yer almasının hem ülkelerinin hem de kendi çevrelerinin kalkınmasında büyük önem taşıdığının bilincindeyiz. Bu yaklaşım doğrultusunda, çok çeşitli projeler geliştiriyor ve hayata geçiriyoruz. Türkiye’de 2015 yılında başlattığımız Kız Kardeşim Projesi de bu alanda yürüttüğümüz ve en önem verdiğimiz projelerden biri.
Coca-Cola gençlerin çalışmak istediği bir şirket mi?
Coca-Cola hiç kuşkusuz pek çok yaş grubu için olduğu gibi gençlerin de çalışmak istediği kuruluşlar arasında yer alıyor. Bu noktada bizim gençlere yaklaşımımızın da önemli bir payı olduğunu düşünüyorum.
Sağlıklı beslenme kavramı çok fazla ön plana çıktı, özellikle de genç nesilde. Coca-Cola bu sürece nasıl bir yanıt veriyor?
Tüketicilerimize seçenek sunmayı ve tüketici beklentilerine cevap vermeyi çok önemsiyoruz. Tüm dünyada düşük şekerli ve şekersiz içeceklerimizi yaygınlaştırırken, bir yandan da ‘tüketici odaklı’ markalar oluşturup değer odaklı büyümeyi hızlandırmayı hedefliyoruz. Gazlı içecekler, enerji içecekleri, meyve suyu/bitki içerikli içecekler, su, sporcu içecekleri ile kahve ve çayların da aralarında bulunduğu beş kategoride ürün portföyümüzü genişleterek lider konumumuzu sürdürmeyi hedefliyoruz.
Coca-Cola gibi uluslararası bir şirket yönetmenin size sağladığı deneyimi nasıl tanımlarsınız?
Burada çalıştığım için pek çok açıdan şanslı olduğumu düşünüyorum. Yaratıcılığı, stratejileri ve özünde herkesi kapsayan değerleri ile Coca-Cola her zaman çalışmayı hayal ettiğim bir şirketti. Şimdi de bu öngörülerimin doğruluğunu ve söz konusu değerlerin kavramdan uygulamaya geçmesine sadece tanıklık değil destek de olabilmenin mutluluğunu, tatminini yaşıyorum. Benim için son derece kıymetli bir deneyim…
İş hayatına girmek isteyen genç kadınlara önerileriniz neler olur?
Kadınların hayatın iş de dahil her alanında kendi yeteneklerine, becerilerine, neyi gerçekten yapmak istediklerine odaklanmalarının son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Bunun için kendi iç sesimizi dinlemek ve yeni deneyimler kazanmak için harekete geçmek, çaba göstermek gerekiyor. Öncelikle birey olduğumuzu, kadın olmanın herhangi bir işi yapmamıza engel olmadığını bilmeli ve buna inanmalıyız. Bizler böyle düşündüğümüz ve buna uygun davrandığımız sürece önyargılar da birer birer kaybolacaktır.
