Didem ERYAR ÜNLÜ
Deprem hayatın gerçeği. Dünyada her gün yüzlerce gözlemlenebilir deprem meydana geliyor ve ortalama her ay birden fazla 7 veya daha büyük ölçekte deprem yaşanıyor. Her ne kadar bilim insanları büyük depremlerin sıklığının artmadığını söylese de, şehirlerin büyümesi, kalabalıklaşması ve zenginleşmesi hasar potansiyelini de artırıyor. 2050 yılına kadar nüfusun neredeyse üçte ikisinin şehirlerde yaşayacağı tahmin ediliyor. En büyük şehirlerin en az yarısı, büyük bir deprem için orta ya da yüksek risk altında. Bir sonraki “büyük deprem” korkusu Tokyo, Mumbai, Jakarta, Mexico City, Manila, Los Angeles, San Francisco, Sao Paulo, İstanbul ve Tahran gibi büyük şehirleri yakından ilgilendiriyor.
JAPONYA, DEPREM VE NÜKLEER
Japonya’nın deprem konusunda en deneyimli ülkelerden bibinari olduğunu söylemek yanlış olmaz. Ülke; sadece güçlü binaları ile değil, aynı zamanda entegre deprem yönetimi ile de ön plana çıkıyor. Japonya’da, tasarımdan mühendisliğe her alanda deprem gerçeği merkeze alınıyor.
Japonya’da 2011 yılında ülkenin “Tohoku” diye bilinen kuzeydoğusundaki Miyagi eyaleti açıklarında 9 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Deprem sonrası oluşan 15 metre yüksekliğindeki tsunami ülkenin Pasifik kıyılarını vurdu. Tsunami, 6 reaktörlü Fukuşima Dai-içi nükleer santralini çepeçevre sardı. Aşırı ısınma sonucu 1 ve 3 numaralı reaktörlerde arka arkaya çekirdek erimesi oluştu. Reaktörlerin muhafaza edildiği binalarda hidrojen patlamaları meydana geldi.
Hükümet, depremin meydana geldiği gün nükleer acil durum ilan etti ve tesisin 3 kilometre yarıçapında oturanların tahliye edilmesi emrini verdi. 25 Mart’ta bölge geneli hayatını kaybedenlerin sayısı 10 bini geçti. Japonya, Mayıs 2011’e kadar tüm ticari nükleer reaktörlerini durdurdu ve daha katı kuralların uygulanması için Eylül 2012’de Nükleer Düzenleme Kurumu (NRA) oluşturdu. Yeniden başlatılacak reaktörler için zorunlu kabul edilen yeni güvenlik standartları 2013’te tanıtıldı. Tesis operatörlerine, doğal afet ve terör saldırılarına karşı tam korunaklı; radyoaktif materyallerin sızdırılması gibi hasarlara karşı dayanıklı tesislerin inşası zorunlu hale getirildi.
KÜÇÜK ODALI YAPILAR DAHA DAYANIKLI
Çin’de 12 Mayıs 2008 tarihinde 7,9 büyüklüğünde Sichuan bölgesinde gerçekleşen deprem ise, 3 bin atom bombasına ve 50 bin ton dinamite eşdeğer bir şiddette sismik enerji açığa çıkardı. Bu deprem 120 saniyelik bir süreçte 100 bin kilometrelik alanda yıkım etkisi yarattı. 5 milyondan fazla bina tahrip oldu, 5 milyondan fazla insan evsiz kaldı ve yaklaşık 90 kişi hayatını kaybetti.
Çin’de yaşanan depremi araştıran deprem mühendisi Prof. Sun Baitao’ya göre küçük odalı yapılar büyük odalı yapılara göre daha dayanıklı; çünkü odaları ayırmak için kullanılan ek kolonlar yapıya dayanıklılık katıyor. Baitao’nun bir diğer yorumu ise; yüzü faya dönük olan yapıların faya dik açıyla konumlanmış yapılara göre daha dayanıklı olması.
YIKIMIN SORUMLUSU: KILLI YAPRAK VE KIREÇ TAŞI
Jeoloji mühendisi Prof. Xu Diang ise, depremden sonra ikinci felaket olan toprak kayması konusunda önemli çalışmalara imza atan bir isim. Diang’ın yaptığı araştırmaya göre bu felaketi oluşturan iki çeşit kaya var; killi yaprak taşı ve kireç taşı. Sichuan bölgesini harabe eden kaya çeşidi ise, killi toprak taşı. Diang, laboratuvar ortamında yaptığı deneylerle, killi yaprak taşının basınca dayanamayıp parçalandığını ve kireç taşlarının sismik enerjiyi emerek çatladığını ortaya çıkarıyor.
Depreme dayanıklılığı artıran son teknolojiler
Depremleri engellememiz mümkün değil ama yaşanan yıkımı ve can kaybının önlemek elimizde. Esnek yastıklar, darbe emiciler, sismik görünmezlik pelerinleri gibi pek çok yeni teknoloji yaşanan afetin boyutunu ve can kaybını azaltmak adına geliştirilen teknolojilerden sadece birkaçı…
1-DEPREM YALITIMI
Bu yaklaşımda, bina genellikle çelik, lastik ve kurşundan yapılan esnek yastıklar üzerine inşa ediliyor. Deprem sırasında binanın oturduğu temel hareket ettiğinde bu yastıklar esneyerek sallanırken binanın üstyapısının yapacağı deformasyon sınırlı kalıyor. Japon mühendislerin deprem yalıtımı yaklaşımıyla geliştirdikleri başka bir sistem ise binanın hava yastıkları üzerinde kaldırılmasına dayanıyor. Bu sistemde bina üzerindeki algılayıcılar depreme ilişkin sismik etkinlikleri belirlediğinde algılayıcı ağı bir hava kompresörüyle haberleşiyor ve kompresör uyarıdan sonraki yarım saniye içinde bina ile temeli arasına hava basıyor. Hava yastığı yapıyı yerden 3 santimetreye kadar kaldırarak yapıyı yıkıcı olabilecek kuvvetlerden yalıtıyor. Deprem sona erince kompresör devreden çıkıyor ve bina yeniden temeline oturuyor.
2-DARBE EMİCİLER
Binalara depreme karşı dayanım kazandırdığı kanıtlanmış bir diğer teknoloji ise taşıt endüstrisinden ilham alıyor. Motorlu taşıtlardaki istenmeyen sarsıntıları kontrol eden amortisörler, yoldaki sarsıntılardan kaynaklı kinetik enerjiyi bir hidrolik sıvı tarafından emilen ısı enerjisine dönüştürerek titreşimlerin şiddetini azaltıyor. Binalarda kullanılan darbe emiciler, motorlu taşıtlardaki amortisörler gibi çalışıyor ve sismik dalgaların enerjisini hidrolik sıvıya iletip ısı enerjsine dönüştürerek şok dalgalarının şiddetini azaltıyor.
3-SARKAÇ GÜCÜ
İlk başta önceden inşa edilmiş gökdelenleri depreme daha dayanıklı hale getirmek amacıyla geliştirilen bu yöntemde binanın içine, tepeye yakın bir konuma büyük bir kütle asılıyor. Çelik kablolar kütleyi taşırken viskoz sıvıyla dolu pistonlardan oluşan damperler kütle ile bina arasına yerleştiriliyor. Sismik hareket binanın sallanmasına neden olduğunda bu sarkaç eylemsizlikten dolayı binanın salınımının tersi yönde hareket ederek enerjiyi dağıtıyor.
4-SİSMİK GÖRÜNMEZLİK PELERİNİ
Sismik görünmezlik pelerini, sadece depremlerden kaynaklı kuvvetlerin etkisini azaltmakla kalmayıp, depremlerden kaynaklı enerjiyi bütünüyle binalardan uzaklaştırmaya odaklanan bir sistem. Tayvan’ın Taipei şehrinde bulunan Taipei 101 adlı gökdelen, binanın hareketlerini dengeleyerek hasar görmesini ya da yıkılmasını önleyecek şekilde hareket eden ve 800 ton ağırlığında bir kütle barındıran büyük bir ayarlanmış kütleli damper sistemiyle korunuyor. Bu sistem; iç içe geçmiş halde bulunan ve binanın temelinin en az 9 metre altına gömülen 100 plastik ve beton halkadan oluşuyor. Deprem dalgaları halkalara girince, dıştaki halkalara itiliyorlar. Böylece dalgalar binadan uzağa iletilmiş oluyor.
5-ÇELİK LEVHALARLA GÜÇLENDİRİLMİŞ PERDE DUVARLAR
Çelik levha perde duvar sistemleri, Japonya’da ve ABD’de binaları güçlendirmek amacıyla 1970’lerden bu yana kullanılıyor. Bu sistemler, esneyen ancak tamamen bükülmeyen çelik perde duvarlar kullanarak binalara etkiyen yatay deprem kuvvetini sınırlıyor.
Deprem öncesi ve sonrasında her saniye değerli
Bugün; Japonya, Tayvan, İtalya ve Meksika, meydana gelecek bir depremin ilk dalgalarını tespit eden ve kısa mesajlar yoluyla hızlı uyarılar sağlayan uyarı sistemlerinin en erken kullanıcıları arasında yer alıyor.
Google’ın kısa bir süre önce tanıttığı Android Deprem Uyarı Sistemi ise, 3 milyardan fazla Android akıllı telefonun çoğunda bulunan ivmeölçerleri kullanarak sarsıntıyı algılıyor ve etkilenen bölgedeki Android kullanıcılarına uyarı gönderiyor. Google Ürün Yöneticisi Boone Spooner, Android Deprem Uyarı Sistemi ile doğal afetlerde her saniyenin fark yarattığı bilinciyle kullanıcılara yardımcı olmayı hedeflediklerini söylüyor. Türkiye’nin, geçen yıl Yeni Zelanda ve Yunanistan ile birlikte Android deprem uyarılarının ABD dışında kullanıma sunulduğu ilk ülkeler arasında yer aldığını vurgulayan Spooner, “Bu sistem ile kullanıcılarımıza deprem anında zaman kazandırmayı hedefliyoruz. Çünkü biliyoruz ki deprem anında kazanılan birkaç saniye, doğru konum almak ve hazırlanmak için çok kritik olan bir süreyi kazandırıyor” diyor.
Sistem, 4.5 ve üzeri büyüklükteki depremler için depremin şiddetine ve yoğunluğuna bağlı olarak “Farkında Ol” ve “Harekete Geç” olmak üzere iki tür uyarı gönderiyor.
Android Deprem Uyarı Sistemi, telefonun mevcut teknolojisinden faydalanıyor, cihaz konumu ve “Deprem Uyarıları” açık olan tüm Android OS 5.0 ve üzeri tüm telefonlarda çalışıyor. Erken deprem uyarıları almak istemeyen kullanıcılar, kullandıkları cihazların ayarlarından “Deprem Uyarıları” seçeneğini devre dışı bırakabiliyor.
SON 20 YILDA YAŞANAN BÜYÜK DEPREMLER
HAİTİ / 14 AĞUSTOS 2021
Atlas Okyanusu’ndaki Karayipler’de yer alan Haiti, son yıllarda şiddetli birkaç depremle sarsıldı. En son 2021’de meydana gelen 7,2 şiddetindeki depremde 2 bin 200’den fazla can kaybı yaşandı, 13 binden fazla evi de ya yıkıldı ya da zarar gördü.
ENDONEZYA / 28 EYLÜL 2018
Doğal felaketlerin sıklıkla yaşandığı ülkelerden biri olan Endonezya şiddetli sarsıntıların yaşandığı ülkelerin başında geliyor. Ancak Sulawesi adasını 2018 yılında vuran 7,5 büyüklüğündeki deprem ve ardından 1 buçuk metrelik tsunami son yıllarda yaşanan en acı felaketlerden biri olarak hafızalara kazındı. Yaşanan deprem ve tsunami 4 bin 300’den fazla kişinin ölümüne neden oldu.
İRAN / 12 KASIM 2017
Deprem felaketinin sıklıkla yaşandığı ülkelerden biri diğeri olan İran’ın Kermanşah bölgesini 2017 yılında 7,3 büyüklüğündeki deprem vurdu. 400’den fazla can kaybının yaşandığı afet, komşu ülke Irak’ta da altı kişinin ölümüne yol açtı.
MEKSİKA / 19 EYLÜL 2017
2017’de Meksika’nın orta kesimlerini vuran 7,1 büyüklüğündeki deprem, 1985’teki binlerce kişinin ölümüne yol açan büyük depremin yarattığı travmayı yeniden hatırlattı. 396 kişi yaşamını yitirdiği deprem başkent Meksiko City’de büyük tahribata neden oldu.
İTALYA / 24 AĞUSTOS 2016
2016 yılında ülkenin orta kesimlerini vuran 6,2 büyüklüğündeki deprem 3 yüz kişinin hayatına mal oldu. Başkent Roma’nın doğusundaki dağlık bölgede yaşanan felaket sonucu merkez üssüne yakın Accumoli kentinde ve çevresinde toprağın 20 santimetre çekildiği, 16 santimetrelik kayma olduğu duyuruldu.
EKVADOR / 16 NISAN 2016
Güney Amerika’nın Büyük Okyanus kıyısındaki ülkelerinden Ekvador’u 2016 yılında sarsan 7,8 büyüklüğündeki depremde en az 650 kişi yaşamını yitirdi.
AFGANİSTAN / 26 OCAK 2015
Afganistan’da Hindikuş dağlarında meydana gelen ve ülkenin kuzeydoğusu ile komşusu Pakistan’ın kuzeyini sarsan 7,8 büyüklüğündeki deprem en az 400 kişinin yaşamına mal oldu.
NEPAL / 25 NISAN 2015
Yaklaşık 9 bin kişinin yaşamını yitirdiği 7,8 büyüklüğündeki deprem sekiz milyondan fazla kişinin yaşamını alt üst etti.
ÇİN / 2 AĞUSTOS 2014
Çin’in güneybatısındaki Yunnan eyaletinde yaşanan 6,3 büyüklüğündeki sarsıntı en az 6 yüz kişinin ölümüne yol açtı.
PAKİSTAN / 24 EYLÜL 2013
Pakistan’ı sarsan 7,7 ve 7,8 büyüklüğündeki “ikiz deprem” ülkenin güneybatısındaki Belucistan Eyaletinde büyük yıkıma yol açtı. Felakette en az 8 yüz kişi can verdi.
İRAN / 11 AĞUSTOS 2012
İran’ın kuzeybatısındaki Tebriz kenti yakınlarını iki kez sarsan 6,4 ve 6,3 büyüklüğündeki depremlerde en az 3 yüz kişi hayatını kaybetti.
TÜRKİYE / 23 EKIM 2011
7,2 büyüklüğündeki Van depreminde 6 yüzden fazla kişi can verdi.
JAPONYA / 11 MART 2011
Ülkenin kuzeydoğusunu vuran 9.0 büyüklüğündeki deprem ve tetiklediği tsunami sonucu 15 bin 690 kişi hayatını kaybetti, 5 bin 700 kişi yaralandı.
YENİ ZELANDA / 22 ŞUBAT 2011
Christchurch kentini vuran 6,3 büyüklüğündeki depremde 180 kişi yaşamını yitirdi.
ŞİLİ / 27 ŞUBAT 2010
Güney Amerika ülkesi Şili’de meydana gelen 8,8 büyüklüğündeki deprem ve tetiklediği tsunami 5 yüzden fazla kişinin yaşamına mal oldu, yüzbinlerce ev zarar gördü, otoyollar ve köprüler yıkıldı.
HAİTİ / 13 OCAK 2010
Başkent Port-au-Prince’i vuran 7,0 büyüklüğündeki depremde en az 316 bin kişi can verdi.
ÇİN / 12 MAYIS 2008
Siçuan kentini vuran 7,8 büyüklüğündeki depremde 87 bin 900 kişi yaşamını yitirdi.
ASYA / 26 ARALIK 2004
9,1 büyüklüğündeki deprem Endonezya’nın Sumatra adası yakınlarında meydana geldi ancak sebep olduğu tsunami Endonezya’nın yanı sıra Tayland, Hindistan, Sri Lanka ve bölgedeki birçok ülkeyi etkiledi. 230 binden fazla kişinin yaşamını yitirdiği ya da kaybolduğu felakette köyler ve turizm merkezleri büyük yıkıma uğradı.
PAKİSTAN / 8 EKİM 2005
Başkent İslamabad’ın kuzeydoğusunu sarsan 7,6 büyüklüğündeki deprem ülkede 73 bin kişinin ölümüne yol açtı. Aynı zamanda Keşmir’i de vuran sarsıntı burada da bin 200’den fazla can kaybına yol açtı.
İRAN / 26 ARALIK 2003
Ülkenin güneydoğusundaki Kerman eyaletinde yaşanan 6,6 büyüklüğündeki deprem felaketi Bam kentini yerle bir etti ve 31 bin kişinin yaşamına mal oldu.