Didem ERYAR ÜNLÜ
Bu manifesto Nef Vakfı’na ait. “İlk aldığımız ve son verdiğimiz ‘nefesten ilham alarak, bu dünyadan aldıklarımızı geri vermek için kurduğumuz Nef Vakfı olarak; bu vatana ve geleceğimize borçlu olduğumuzu biliyoruz” diyen Nef Yönetim Kurulu Başkanı Erden Timur, “Biz nice zaferlerle kazanılmış bu özel topraklara doğmuş çocuklarız. Şanslı çocuklarız belki ama bir o kadar da borçluyuz bu vatana. Bizden sonrakilere borçluyuz. Geleceğimize borçluyuz” diyor.
Erden Timur, alışılmış sınırların dışında bir iş insanı. Şirketini “sosyal şirket” olarak tanımlıyor.
NEF, “Hayattan aldığımızı, aşkla hayata geri verme çabası” olarak özetlediği hikayesi kapsamında, dağıtılabilir kârının minimum yüzde 51’ini Nef Vakfı’na bağışlıyor.
“Sende ne fazlaysa, fazla olanı paylaşman lazım” inancıyla yol çıkan Erden Timur, 2015 yılında kurulan Nef Vakfı’nın hedefini; “toplumsal potansiyelin gelişimini sağlamak, toplumsal duyarlılık bilincini gelecek nesillere aktarmak için özgün, yenilikçi ve kalıcı değerler oluşturarak, kadınlar, çocuklar ve gençler başta olmak üzere insanların hayatında fark ve farkındalık yaratmak” sözleri ile tanımlıyor.
Nef Vakfı’nın esası olan İyilik Hareketi’nin temelinde gönüllülük ilkesi bulunuyor. Vakfın çalışmalarının odak noktasında ise; ihtiyaç sahibi ve dezavantajlı gruplar, eğitim ve sağlık var.
Vakıf, ilkeleri doğrultusunda, toplumun farklı kesimlerini birleştirmek için çalışıyor.
ZAFER YOLUNDA ULTRA MARATON
Nef Vakfı’nın, Türk milletinin zafere koştuğu ve bir ulusun yeniden doğduğu Büyük Taarruz’un 100. yılında düzenlediği ultra maratonun hedefi de, milli mücadele ruhundaki inancı, gücü, azmi ve bu vatana olan borcumuzu hatırlatmak ve ‘bir’ olmanın önemini vurgulamak olarak belirlendi.
Şöyle diyor Erden Timur: “30 Ağustos 1922’de Dumlupınar’da Mustafa Kemal Atatürk’ün Başkumandanlığı altında zaferle sonuçlanan Meydan Muharebesi ve adım adım özgürlüğe doğru 9 Eylül’de güzel İzmir’imizin göklerinde dalgalanan al yıldızlı bayrağımız; bağımsızlık aşkımızın ve bu uğurdaki sarsılmaz inancımızın bir sonucu… Atalarımız bu mücadeleyi hep birlikte tek yürek olarak kazandılar; Nef Vakfı olarak bugün saygın ve güçlü bir ülkenin onurlu yurttaşları olarak yaşamamızı sağlayan kahramanlarımızdan devraldığımız bu büyük mirası aynı birlik, beraberlik ve dayanışma bilinciyle yaşatmak belki de en önemli sorumluluğumuz.”
HAYAL EDİYORSAN, YAPMA İMKANIN VARDIR…
“Hayal ediyorsan, yapma imkanın vardır” diyen Erden Timur, kendi hayatını ise şöyle anlatıyor: “Ben, başbakan olma hayalleri ile büyüyen bir çocuğum. Üniversiteyi İstanbul’da okudum. Aslında yurt dışında okumak istiyordum, fakat babam hayalimin ne olduğunu sorup da, ‘politikacı’ yanıtı alınca, Türkiye’de üniversite okumamın daha iyi olacağını düşündü. Bunun üzerine İstanbul’da Marmara Üniversitesi’nde hukuk eğitimi aldım. Sonrasında master eğitimim için dünyanın en iyi ekonomi ve hukuk okullarından biri olarak değerlendirilen London School of Economics’e gittim. Fakat, babamın rahatsızlığından dolayı 3 aylık bir eğitim süresinden sonra Türkiye’ye geri dönmek zorunda kaldım. Böylece başbakanlık hayallerim rafa kalktı. Kendimi bir anda hiç de hayal etmediğim bir konumda buldum. Evet yaptığım iş, hayallerimden çok farklıydı; fakat hiçbir zaman hayallerimi gerçekleştirmekte başarısız olduğumu düşünmedim. Tam tersine, yeni hayallere yöneldim. Gayrimenkul sektöründe klasik projeler yaparak kendimi hiçbir riske atmadan devam etmek yerine, farklı bir şeyler denedim. Ev, konut, yaşam alanı dendiğinde farklılık isteyen, kaliteye odaklanan, dünya standartlarında çözüm arayan insanların ‘hayal kurmasına’ fırsat sağladım. Bu, denenmemiş olanı denemekti... Yani, uzun ve zor bir yolculuk. Yolun sonunda başarılı olmak da başarısız olmak da var. Önemli olan bu yolda vereceğiniz mücadele ve sonuç ne olursa olsun pes etmemek.”
Zafer Ultra Maratonu da aslında “pes etmemenin” hikayesi… Afyonkarahisar’daki Kocatepe’den başlayıp 30 Ağustos’ta Kütahya Dumlupınar’da zaferle taçlanan bu büyük mücadele, koca bir ulusun tarihin yazıldığı, bayrağını toprağa düşürmediği, asla vazgeçmeden birlik ve bütünlük içinde mücadele ettiği benzersiz bir zaferin hikayesi…
“YOLA ÇIKINCA YOL KAYBOLUR”
Şöyle diyor Timur; “Her zaman ‘bir’ olmanın gücüne inanan Nef Vakfı, Büyük Zafer’in 100. yılında, Türk Milletinin ‘bir’ olduğu ve zafere koştuğu bu yolda, Zafer Ultra Maratonu’nu başlattı. Tüm Türkiye’de insanlar için birlikte yürüyecek bir yol lazım. O yolda buluşmak için adanmışlık lazım. O yolda yürüyenlerin yaşadıkları zorlukları hatırlamak; o yolda herkesin bir olduğunu bilmek, karşılıksız vermeyi öğrenmek lazım. Toplumsal dönüşüm açısından bu farkındalık çok önemli. Mevlana, ‘Yola çıkınca, yol kaybolur’ der. Bu yolda olmak gerekiyor. Bizim yaptığımız, o yolda birlikte yürümek için bir çağrı. Önce o yolda birlikte yürüyeceğiz, sonra da birlikte koşacağız.”
ŞEHİT VE GAZİ ÇOCUKLARININ EĞİTİMLERİNE DESTEK OLACAK
Her yıl tekrarlanarak geleneksel hale getirilmesi hedeflenen ve dünyada bir ulusun kazandığı zafer rotasında, daha önce eşi benzeri bulunmayan bir anı ultra maratonu olan Zafer Ultra Maratonu, 30 Ağustos’ta Afyon Kocatepe Anıtı’ndan başladı.
Afyon-Kocatepe, Kütahya-Dumlupınar, Manisa-Salihli, Turgutlu ve son olarak İzmirİnciraltı güzergâhında koşan ultra maratoncular, İzmir Cumhuriyet Meydanı’nda tamamladılar 295 kilometrelik yolu. 6 gün süren ultra maraton boyunca koşucular rota üzerinde Sancaktar Mehmet’in, cepheye mermi taşıyan Zehra Ana’nın, Halime Çavuş’un, Çoban İsmail’in yolunda 100 yıl öncesinin milli mücadele azmini ve imkansızlıklarını temsil eden çadırlarda konakladılar.
Zafer Ultra Maratonu’na 10 ultra maraton sporcusu, Afyon etabında 86 halk koşucusu, İzmir etabında 286 halk koşucusu ve 372 sanal koşucu katıldı. Yol boyunca dinlenme noktalarında bölgenin büyük taarruz boyunca önemini anlatan tarihten önemli kesitlerin yer aldığı kahramanlık hikayeleri paylaşıldı, sunumlar yapıldı. Yöre halkı maratoncuları sevinçle karşıladılar, onlara bayraklarla eşlik ettiler, ikramlarda bulundular.
Atalarımızın 100 yıl önce büyük imkansızlıklarla çıktıkları yolda, geçmişi yad etmek adına Büyük Taarruz ’da yenilen kuru ekmek, üzüm hoşafı ve mercimek çorbası gibi sürpriz ikramlarla karşılaştılar. Yaşadığı konum fark etmeksizin mümkün olduğunca fazla insanın ortak amacın bir parçası olmasını sağlama hedefiyle düzenlenen Zafer Ultra Maratonu’na dünyanın ve Türkiye’nin her yerinden kaydolarak, destek verilen sanal koşuda toplanan bağışlar ise şehit ve gazi çocuklarının eğitimlerine destek olarak bağışlanacak.