OKAN ALTAN - VİRAJ
Aslında hiç beğenmediğim bu ‘araç’ı anlatmayı hiç düşünmesem de, şu anda tüm dünya Cybertruck’ı konuştuğu için, yorumlarımdan sizleri eksik bırakmak istemedim. Otomobil meraklıları ve hatta tüm otomobil kullanıcıları ikiye bölünmüş durumda. Tesla yatırımcı ve hayranları, tasarımda Aston Martin’in William Towns imzalı 1979 Bulldog çizgilerinin kopyası, alışılması çok zor şekline aldırmadan bu formu kutluyor. Hatta koltuklarına oturmak için sabırsızlanıyorlar.
Benim gibi eski kafalı otomobilciler ise, Cybertruck’ı kötülüyor ve sadece görünümünü değil, ayrıntılarındaki kalitesini de eleştiriyoruz.
Sanıyorum, Tesla’nın tasarımcıları Franz von Holzhausen ve Ian Kettle, 2009 Goodwood Hız Festivali ya da 2013’teki Aston Martin’in 100. doğum günü kutlamaları Kensington Park bahçelerine gelip, saatte 320 km/h hızı geçebilen zamanının çok ötesindeki orijinal Bulldog’u görüp bir daha unutamamış olmalılar… Fakat Bulldog, 44 yıl öncesinde fütüristtik idi… Cybertruck, bugün fütüristtik diye sunuluyor!
70’lerin wedge-shape tasarımları, Gandini ya da Bertone veya Giugiaro ve Pininfarina tarafından çok kez yapılmış, yarım asır öncesinden itibaren Lamborghini Marzal ve Bravo, Alfa Romeo Carabo ve Alfasud Camiano, Bizzarini Manta, Ferrari 512S Berlinetta Speciale ve Modulo… Yine; Mercedes-Benz C111, Lancia Stratos HF Zero, Vauxhall SRV, VW Porsche Tapiro, Mazda RX500, Nissan 126X, Maserati Boomerang, 4-Rotor Chevrolet Corvette, Audi Karmann Asso Di Picche, 40 yıllık DomeZero, Ford Ghia Action, Sbarro Challenge, Citroen Karin, Italdesign Aztec… Aynı şekilde, BMW M1, DMC DeLorean ve James Bond’un dalgıç Lotus Esprit Wet Nellie gibi onlarca ‘sivri dizayn’ her dönem karşımıza çıktı. 2018’de Model B ismiyle hazırlanan ilk prototipini hazırlayan ekipteki Sahm Jafari, Woo Tak Kim ve Julien Bilodeau ise ‘cyberpunk’ tarzındaki BladeRunner filmindeki zırhlı apokaliptik stillere hayran kaldıklarını da itiraf ediyorlardı.
Sert paslanmaz çelikten yapılmış exoskeleton gövdesinin neredeyse hiç deforme olmaması, crash test’lerde bile bozulmadan kalması, herkesi şaşırtırken; mermi geçirmeyen kapıları, kırılmayan camları ile bu metal yığını Pick-Up, ABD’nin son 50 yıldır en çok satılan araç grubu ‘truck’lara Teksas Gigafactory üretimi tam elektrikli modern (!) seçenek olmak üzere artık satışa çıktı. Kaput, darbe şiddetini absorbe etmek için buruşmak yerine yay gibi bükülen ve çarpışma enerjisini emmeden gövde çerçevesinde tutan ve ileten Cybertruck’ın yoluna çıkan her şeyi keseceği akla gelmiyor değil!.. Aman, yayalar bu Tesla’dan uzak dursun, diye de uyarmamız lazım!

Fakat 4 yıl öncesinden 100 Dolar kaparo ile sıraya girmiş 250 bin müşteriye önce teslimat yapılacak. Yani şimdi karar verilip, 250 dolar ile rezervasyon yapılsa, en erken iki yıl sonrasına çeyrek milyoncu müşterinin ardında beklenecek! Üstelik önce açıklanan gibi ekonomik değil, ciddi pahalı fiyattan; 450 kW 610 HP’lik dual motorlu dört teker çekişli, 0 -100 km/h hızlanması 4 saniye ve 550 kilometreye kadar menzillisinin fiyatı ABD’de 80.000 Dolar, Avrupa’da 75 bin Euro olarak.
En üstteki Cyberbeast ise, üç motorlu dört teker çekişli, 630 kW 857 HP ile 520 km menzil ve 3 saniyenin altında 0-100 km/h hızlanma iddiasıyla 100.000 Dolar ve Avrupa’da 92 bin Euro’ya sunulacak.
SPOR OTOMOBİL PERFORMANSLI KAMYONET
5,68 metre uzunluğa ve 3 tonun üzerinde ağırlığa sahip olan bu iri Tesla kamyoneti, 210 km/h azami süratiyle de Pick-Up dünyasının en hızlılarından biri gibi… Kuzey Amerika pazarında iri Pick-Up’lar giriş halleriyle değil, çoğu DoubleCab olarak ve en yüksek kovboy donanımlarıyla 80 bin Dolar’ı geçen fiyatlarıyla tercih edildiği için Cybertruck’ın bu ilk lüks fiyatı normal karşılanırken, bir kamyonetin spor otomobil performansı gösterecek olması da, Teslacıları keyiflendirmeye devam ediyor.
Ancak, tasarımının yol güvenliğini tehlikeye atabileceği yönündeki endişeler, 2,41 metrelik genişliğinin dar yollar ve otoparklar için sorunlu görünmesiyle artarken; Porsche 911’den daha iyi hızlanması, Ford F-350’den daha fazla çekme kuvveti ve takla atma riskinde tüm araçlardan daha sağlam olması gibi özellikleri de kafaları karıştırıyor.
Cybertruck’un 2025 yılında satışa sunulacak 400 km menzilli arkadan itişli ve tek motorlu giriş versiyonunun 21 ya da 39 bin değil, 61.000 Dolar yani 56 bin Euro olarak belirlenmesi de, 0-100 km/h 7 saniye ve 180 km/h maksimum hızı yeterli görmeyen bazı müşterilerin bu fiyatlara itiraz etmesine neden oldu.
Ancak, otomotiv mühendislerinin 70 yıllık 12V tekniğinin yerine 48V mimarisini kullanan Cybertruck için övgülere başlaması da ilginç.
Gerçi tarihi 6V teknolojisinden çok daha iyidir, fakat otomobil elektroniğinin temel yapısında ilerici davranmak, Tesla’nın teknolojik liderliğinden zaten bekleniyordu. 48V sistemiyle, güç akım ve voltajla ilgili kablolarda önemli bakır tasarrufu yapılabiliyor. Gerilim dört katına çıktığında kablolar üzerinden aynı gücü göndermek için akım dörde bölünebiliyor. Ayrıca akım gücü arttıkça kablolardaki güç kaybı da arttığı için (akımın karesi dirençle çarpılır) akım azalıyor, devredeki bileşenlerin direnci çok daha düşük olabiliyor ve güç kaybı azalıyor.
Model S Plaid, Model 3 Highland’de aslında başlamış olan Tesla’daki bireysel teknolojilerin yeni zirvesi, steer-by-wire tekniği, yani mekanik bağlantısı olmayan elektronik direksiyon sistemi, artık Cybertruck ile resmi olarak sunuluyor. O sebeple yuvarlak yerine kesik direksiyonun da sürüş ve manevra için yeterli olacağı iddia ediliyor. Üretimde de tasarruf sağlayan ve otonom sürüş için çok gerekli olan bu sistem, aynı zamanda 4 tekerlekten 10 dereceye kadar yönlendirmeli olarak kullanılabiliyor.
35 derece yaklaşma ve 28 derece kaçış açıları sunan akıllı otomatik seviye ayarlı suspansiyon sistemi gibi başka bir Tesla üstünlüğü de, Cybertruck’ın evlerde bir kaç günlük elektrik ihtiyacını karşılayabilecek depo olarak kullanılabilmesi… Hatta 11,5 kW V2V kapasitesiyle diğer elektrikli araçları şarj etmeye veya yoldayken dizel jeneratör gibi yüksek voltajlı cihazları 9,6 kW V2L imkanıyla kullandırtan dev bataryalı bu tam elektrikli pikabın bir enerji geçiş anahtarı gibi gösterilmesine şaşırmıyoruz. Tesla kullanılmayan potansiyelle, Powerwall ile VPP ile gerektiğinde güç şebekesini rahatlatmak ve pahalı pik yük enerji santrallerini gerektirmeyerek ne kadar iyi çalıştığını zaten göstermişti.
Bataryaları 800 V’luk olmasını ise, 2019’da Prosche Taycan ve ardından Hyundai Ioniq 5 ve 6 gibi yeni nesil yüksek voltajlı elektriklilerden biliyoruz. Böylece 15 dakikada 206 km menzil hızında V4 Superchager’larda 350 kW'a kadar şarj edilmesi ve gelecekte MegaWatt şarj cihazlarına da bağlanabileceğini söyleyebiliriz.
Tesla’nın kendi bünyesinde tasarlayıp ürettiği, yapısal bileşenleriyle maliyet ve ağırlıktan tasarruf sağlayan, Model Y’den bildiğimiz 4680 bataryasında ise, anot ve katot kontakları teorik olarak açılmış, pillerin tüm ‘uzunluğu’ boyunca dışarıya doğru uzanmış, elektronların mümkün olan en kısa yolu kat ettiği bir yüksek performans mühendisliği söz konusu. Diğer silindir hücrelerine göre daha az ısı üreten; daha büyük form faktörüyle daha kısa sürede daha fazla kWh oluşturan ‘Siber Hücreler’in Cybertruck’a özel tasarlandığını da belirtelim.
Yerden 44 cm yüksek 1.80’lik gövdenin içinde önde 18,5 ve arkada 9.4 inçlik ekranları hariç her şeyin minimalist olduğunu da söylerken, devasa jantlarındaki kolların özel üretim lastiklerin yanaklarına taşmasını da beğendiğimizi itiraf edeyim.
Ancak ilk başta en büyük boy 710 km vaadiyle tanıtılan uzun menzil bataryasının şu anda 510 km’ye ulaştırılmış olduğunu ve verilen sözler için testlerinin daha devam ettiğini de hatırlatalım. Sonuçta; 5 ton çeki kapasiteli 3,1 tonluk bir elektrikli Pick-Up yapan Tesla, yine hayallerini çok gecikmeli de olsa gerçekleştirmeye devam edecek.
Mermi geçirmeyen kapıları, kırılmayan camları ile bu metal yığını Pick-Up, ABD’nin son 50 yıldır en çok satılan araç grubu ‘truck’lara Teksas Gigafactory üretimi tam elektrikli modern(!) seçenek olmak üzere satışa çıktı.