Viraj - Okan ALTAN
Civic Type R'nin boyutları da büyüyen altıncı nesli, radikal, daha güçlü, daha agresif ve daha fazla sürüş keyfi ile Türkiye caddelerine çıktı.
330 beygir gücünde turbo 2.0 litre dört silindirli benzinli motorunun 6.500 devirde 242kW yani 330 beygir gücü ve devri yükseltmenize gerek kalmadan 2.200’den 4.400 devir arasında 420 Nm’lik maksimum torkunu 6-ileri manuel vitesle coşturuyorsunuz. Bunu yaparken devir eşleştirmeli vites küçültme programıyla da, bu camianın en hızlı Nürburgring rekortmeni önden çekerlisini zapt etmeye çalışıyorsunuz.
1.429 kg’lık boş ağırlığını 5.4 saniyede 100 km/h hıza taşırken; Honda’nın kült spor otomobil tecrübesiyle Civic Type R'nin altıncı neslini de nasıl keyifli yapabildiğine bir kez daha şaşırıyorsunuz. Keskin ve net vitesleri büyütüp küçülttükçe; yeni sürümde eski nesillerinden daha fazla kuvvetin sizi koltuğunuza yapıştırması, Japonların geleneksel yarıştan ilhamının ne demek olduğu aklınıza geliyor.
Geliştirilmiş 2 litrelik VTEC turbo motor, ön tekerlekleri istediğinizden daha seri çevirirken; bagaj kapağındaki kanadın, kaputtaki havalandırma yarığının ve yanlardaki eteklerin aracın sadece süsleri olmadığını, fonksiyonları olduğunu da düşünüyorsunuz. Hızlanması gibi yavaşlaması da sert olan yeni Type R’ın frenlerini doğru dozladığınızda, motor kompresyonunu da kullanarak güvenli ani durmaları da endişesiz gerçekleştirebiliyorsunuz.
Asfalta sadece düzlüklerde değil virajlarda da tam anlamıyla yapışan ve hatta ıslak yollarda bile kayma korkusu yaşatmayan lastik, suspansiyon ve çekiş kontrol sistemini de beğenmemek elde değil...
Lastik yakma sesi hariç, tıslayan kükreyen motor ve egzost homurtularının önceki halinden daha efendi olduğunu ve kabin içinde de mütevazı konsolunu sade olarak yorumlasak da, gümüş metal yuvarlak manuel vites topuzu ve parlak renkli G-kuvvet ölçerler ve yarış tipi kadranlarla gerçek zamanlı telemetri verilerini farklı düzenlerde ve animasyonlarda gördüğünüz orta ekranı için ‘nefis olmuş’ demeliyiz. Buradaki LogR ile sürüş analiz ederken, sürekli iyileştirme yapmak isteyecek ve performansınızı yükseltmeyi öğreneceksiniz.
Kişisel modda, amortisörleri, direksiyonu veya performans ayarlarını istediğiniz gibi ayarlayabilmeniz de sizi ayrıca havaya sokuyor… Gösterge panelinin üzerindeki LED vites değiştirme noktasının uyarı ekranı da, vücudu şaşırtıcı derecede iyi saran sportif fakat rahat koltukları da, kıpkırmızı döşemesi de, arkada bile iki kişi için yarı sportif koltuk şekli, modern adrenalin makinesine çok yakışmış.
Daha iyi fren soğutması, 265/30 geniş tabanlı lastikleri, motor devrine ve sürüş tarzına bağlı olarak farklı akustik frekanslar üreten üçlü egzost çıkışı, kalkış sırasında gaz tepkisine yardımcı olan daha hafif bir volan, ağırlığı azaltılmış turbo, Alcantara kaplı direksiyon simidi yeni neslin diğer teknik ayrıntıları…
ÇİZGİSİNE SADIK BİR 6. NESİL
19 inçlik gösterişli jantları, ateş kırmızısı gövdesi, -8 mm çok alçak oturma pozisyonu, 100 kilometrede minimum 8,2 litre benzin yakacağınız sakin Comfort modunda ‘Dr. Jekyll ve Mr. Hyde’ karakter değişimi, her şey bir modifiye tutkunun hayalindeki gibi… Fakat Honda, ‘uğraşmayın, alın bizden en iyisi’ demiş gibi…
Fakat en iyi tuningçilerin bile çok zor yapabileceği teknik kompozisyon ise; orta konsoldaki düğmeden Sport moduna geçtiğinizde direksiyonun ve amortisörlerin sertleşmesi, egzost sesinin yükselmesi ve gaz pedalı tepkilerinin keskinleşmesi, adeta testosteron enjeksiyonu gibi… Ötesinde ise; +R tuşuna bastıktan sonra pist modunda tüm bileşenlerinin ‘saldırı’ haline geçmesi, birçok kişinin nabzını 200’e fırlatacaktır. 275 km/h ile sınırlandırılmış maksimum hızını ise, kalbinden rahatsız olanlara tavsiye etmiyoruz!..
Çoklu bağlantılı arka aksın, aracın arkasını bozuk yollarda bile fazla gerginleşmemesini sağladığını not ederken, direksiyon ve ön suspansiyon sürücüye çok hassas tepki veriyor. Bu atik Japon’unun sportif ayarda kaslarının gerildiğini, hız ve nabzının arttığını, devirler yükseldikçe göstergedeki sarı ışıkların 6.500 devri geçtikçe küçük kırmızı noktalara dönüşüp yanıp söndüğünü ve o sırada da ara hızlanmalarda bile patinaj yaptığınızı söyleyelim. +R’da gaz pedalına dokunduğunuz anda ileri itilmek, gerçekten heyecanlı… Çekiş kontrolünün iç tekerleği frenlemesi ve hızlı girilen virajlarda da dış lastiğin kavramasıyla düzeltme yapabilmesi de şaşırtıcı. Aşırı iyi çalışan sınırlı kaymalı diferansiyeli de cabası. Brembo kaliperlerinin gücü de, acil durumlarda hep devrede…
Dinamik kullanırken 100 kilometrede 10 litrenin altına zor indirdiğiniz yakıt tüketimi ve yüksek fiyatı hariç; Civic Type R, günlük ve yarış araçları arasındaki dengeyi son derecede iyi yöneten en dinamik, belki de son ‘elektriksiz’ ateşli vahşi Honda!.. Ancak; sportif sürüş bağımlısı sürücüler için nispeten her anlamda ekonomik bir seçenek olmaya çeyrek asırdır rakipsiz devam ediyor.
FK8’deki aşırılıklar hariç; çizgisine sadık kalan 6. nesil Civic FL5 Type R, dünyanın en hızlı önden çekişli aracı olarak, Hot-Hatch piramidinin zirvesini terk etmiyor.
YARIŞ EĞİTMENİ
Parkur günü kullanıcılarının araçlarını zorlarken merak edecekleri, emme havası, yağ, soğutma suyu ve şanzıman yağı sıcaklıklarını, yağ ve takviye basınçları ilk ekranda…
Lastiklerdeki gerçek zamanlı yükleri sürtünme daireleri, bir yarış pisti etrafındaki yön ve eğimi gerçek zamanlı gösteren ‘3D Hareketli Görüntü’, pist verileri, turlar ve sürüş becerileri kaydı, limit tavsiyeleri, sürüş becerinizle puan ve harf notu elde etme, tur haritalama ise sonraki ekranlarda karşınıza çıkıyor ve dinamik sürüş kabiliyetlerinizi iyileştirebiliyorsunuz.
