HAKAN ATİS
İş dünyasında başarılı olmak kadar sürdürebilmekte son derece önemli. Serin bir Antalya akşamında Corendon Hotel Resorts Grand Park Kemer’in terasında sohbet ettiğim Yıldıray Karaer, bu görüşümün doğruluğunu gösteren mavi yürekli bir kişi olarak hafızamda kaldı. Çalışma yaşamındaki başarıları ve sahip olduğu vizyon, üniversitelerin işletme bölümlerinin konusu. Deneyimlerinden ilham alacak binlerce öğrenci olduğuna eminim. Ancak… Bu haftanın konusu Yıldıray Karaer’in desteğiyle kurulan Corendon Yelken Takımı. İş dünyasının bu alana yönelik desteğini önemsiyorum. Dahası mavi sevdayı kurum kültürü haline getirenleri farklı bir yere koyuyorum. Göklerdeki varlığı ile onlarca ülkeyi Türkiye’ye komşu yapan Corendon Ailesi’de 2019 yılından bu yana yarışlarda boy gösteriyor. Amatör denizciliği kurumsal kültürlerinin ayrılmaz parçası kılıyorlar. Deyim yerinde ise beş yıl önce 23 kişiyle başlayan keyifli yolculuk, günümüzde coşkusunu artırarak devam ediyor. Skipper haricindeki takım üyelerinin şirket mensubu olduğu Corendon Sailing Team’de uçak mühendisleri, pilotlar, muhasebeciler, bilgi işlem uzmanları ve diğer branşlardan çalışanlar omuz omuza yarışıyor.
Corendon Sailing Team, geçtiğimiz haftalarda Çeşme’de düzenlenen Arkas Regatta’da boy gösterdi. Mavi göklerin engin yürekli denizcileri şu günlerde 19-21 Eylül tarihlerinde İstanbul’da gerçekleştirilecek Bosphorus Cup 2024 için hazırlanıyor. Ardından şirketlerinde yoğun talep gören yelken eğitimlerine devam edecekler. Bugüne kadar Bosphorus Cup IRC2 ve Marmaris Kış Trofesi’nde aynı sınıfta elde ettikleri birincilikler başta olmak üzere önemli başarılara imza atan Corendon Yelken Ailesi, kurumlarının saygınlığına olumlu katkı sağlıyor. Bir başka deyişle göklerin mavi coşkusunu denizlerin lacivert sularına taşıyor. A’dan Z’ye her birini kutluyorum. Çünkü… Katıldıkları ulusal ve uluslararası yarışmalarda Corendon markasının imajını güçlendiriyorlar. İş dünyasında bu konuda yazılacak onlarca örnek olduğunu iyi biliyorum. 2018’den bu yana kesintisiz devam eden deniz ve yelken yazarlığımda iletişime açık olan özel sektör takımlarına memnuniyetle yer verdiğimi, Pruva’nın bu rotada ilerlemeye devam edeceğini gönül rahatlığı ile söyleyebilirim.
Gelelim başarının mimarına… Corendon Airlines Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, havacılıkta misafirlerinin deneyimlerine değer katan yeniliklerin öncüsü olduklarını belirtiyor. Gelişimlerinin sürekli devam ettiğini belirten deneyimli isim mavi heyecanını sözcüklerle şöyle resmediyor:’’ Çalışanlarımızın kendilerini Corendonlu hissetmesini sağlamak, aidiyet duygularını pekiştirmek için sporun birleştirici gücünden yararlanıyoruz. Kurulduğumuz ilk yıllardan bu yana farklı branşlara bilinçli olarak destek veriyoruz. Başka bir deyişle bunu çalışanlarımızı da spor yapmaya yönlendirerek taçlandırıyoruz. Mensuplarımız ‘Team Corendon’ takımlarında, onlardan kendilerine uygun gördüklerinde bir araya geliyor. ‘Fark Yarat’ mottosu ile kurduğumuz Corendon Sailing Team’de bunlardan biri. Yıllardır önemli başarılara imza atarak hepimizi mutlu ediyor. Ayrıca ekip çalışmasına önemli katkı sağlıyor. Yelken takımımızın sektörümüze ve iş dünyasına örnek olmasını gönülden istiyorum. Bu alana yönelen kurum sayısının artmasıyla birlikte yelkencilik daha da yaygınlaşacaktır. Türkiye gibi üç tarafı denizlerle çevrili şahane bir ülkede su sporlarının daha da gelişmesini ve ailelerin çocuklarını bu branşlara yönlendirmesini diliyorum.’’
Geçen hafta İsveç ve Almanya’daki denizcilik anlayışıyla ilgili izlenimlerimi yazmıştım. Ayrıca amatör denizcilik alanında Türkiye’de yaşanan temel sorunlara değinmiştim. Tekrarlamayacağım… İşin özü şu değerli okurlar… Bir ülkenin denizcilikte geldiği yer, mavi ruhu ne ölçüde benimsediği, koruduğu, öğrettiği ve yaygınlaştırdığı ile yakından ilgilidir. Bu sadece devlet kurumların görevi değildir. Özel sektöre düşenler de var. Bunun bilincinde olan Corendon Airlines, elini taşın altına koyup kolları sıvayanlardan. Mavi yürekli dostların her birini tebrik ediyorum. Bana göre önemli olan yarışlarda şu veya bu derecenin elde edilmesi değildir. Onlar zamanla unutulur, kupalar müzelere taşınır ve geride kalır. Esas olan amatör denizciliği ve su sporlarını gelecek kuşaklara bilinçle taşıyacak, öğretecek ve yaşatacak uzun vadeli çalışmalardır. Yıldıray Karaer buna öncülük ediyor. Onu ve tüm ekibini kutluyorum. Gelecek hafta sizleri günümüzde ne yazık ki unutulmuş olan şahane Türk kıyı teknelerinin renkli dünyasına götüreceğim. Yeniden buluşuncaya kadar pruvanız açık, rüzgar kolayınıza olsun. Esen kalın.
