SAYILARIN DİLİ - GÜLSEREN ÜST POLAT
Dijital devrim iş piyasasındaki kartları yeniden, yeniden ve yeniden dağıtıyor. Bildiğimiz klasik ‘iş’ ve ‘yapış’ şekilleri kökten değişeli uzun zaman oldu. Uzun zaman dediğime bakmayın. Kas gücü yerini zihinsel yetkinliklere bırakalı en fazla 15 yıl oldu. Fakat teknoloji o kadar hızlı gelişiyor ki her ‘yeni’ kendinden bir öncekini adeta hafızalarda ‘asırlar öncesine’ gönderiyor. Tüm bu süreç iş gücünün yoğunlaşacağı alanlar ve öne çıkacak meslekleri de değiştiriyor. Kariyer platformu Youthall, geleceğin mesleklerine ilişkin beklentileri ortaya çıkaran bir rapor yayınladı. Bu çalışma gösterdi ki gençlerin %73’ü 10 yıl sonra meslekler arasında yapay zeka mühendisliğinin ilk sırada olacağını düşünüyor. Gençlerin %87’si meslek seçiminde kazanç ve gelişim fırsatlarına odaklanıyor. Bu sonuç, gençler için maddi beklentiler yanında, kişisel tatmin ve gelişim fırsatlarına da önem verdiklerinin göstergesi. İş dünyasının profesyonelleri ise sürdürülebilirlik uzmanlığı, yenilenebilir enerji uzmanlığı ve robotik mühendisliği gibi mesleklerin ilk sıraları paylaşacağı düşüncesinde. Her şey güzel de geleceğe giden yolda verilecek eğitimler ne düzeyde? Orası muamma…
ChatGPT’nin sorunları bir lisans öğrencisiyle eşleşen veya onu geçen bir düzeyde çözebildiğini gösteren bir araştırma dikkatimi çekti. Los Angeles California Üniversitesi'ndeki psikologlar, görüntüleri modelin işleyebileceği bir metin biçimine dönüştürdükten ve modelin sorularla asla karşılaşmamasını sağladıktan sonra, GPT-3'ün karmaşık bir şekiller dizisindeki bir sonraki görüntüyü tahmin etme yeteneğini test etmişler. Aynı sorular 40 UCLA lisans öğrencisine sorulduğunda, GPT-3'ün problemlerin %80'ini doğru bir şekilde çözdüğünü ve insanların %60'ın altındaki ortalama puanının çok üzerinde sonuç aldığı bulgusuna ulaşmışlar… İlginç değil mi?
Çoğu zaman göz ardı edilse de şirketlerin kurumsallaşması, çalışan memnuniyeti ve hatta marka imajı açısından kurumların yazılı ‘etik kod’larının varlığı, olmazsa olmaz artık. Bu detaydan sonra Remed Etikhat’ın 2023 yılının ilk yarısına dair yayınladığı Etik Trendleri Raporu’na göz atalım… Alınan bildirimlerin konu başlıklarında %16,9 ile ‘ayrımcılık’ başlığı ilk sırada yer alıyor, %13,4 ile çalışma saatleri ve izin haklarıyla ilgili haksız uygulamalar ise ikinci. Çalışanların memnun olmadığı diğer konu ise %9,6 ile hakaret ve küçük düşürücü davranışlar olarak geçmiş rapora. En çok bildirim yapılan sektörlerde %63,9 ile perakende ilk sırada… Uluslararası Suistimal İnceleme Uzmanları Derneği’nin 2022’ye dair verilerine göre şirket içi suistimal vakalarının yarattığı toplam zarar 3,6 milyar dolar… Bunu da not olarak yazmış olayım…
Dijitalleşme ve teknoloji tüketici beklentilerini, tüketici beklentileri ise interneti şekillendiriyor. Mesela, Cisco Geniş Bant Araştırması’na göre EMEA bölgesindeki tüketicilerin %60'ından fazlası arabalarını, cihazlarını ve enerji kaynaklarını internete bağlamak istiyor. Bu da geniş bant ağlarının bunu destekleyecek şekilde ölçeklendirilmesi gerekliliğini ortaya çıkarıyor. Günlük işler için geniş banda yönelik bağımlılığın artmasıyla birlikte ‘hız’ ‘güvenliği’ geçerek en büyük öncelik halini almış durumda. Tüketicilerin bir diğer önceliği ise sürdürülebilirlik. Katılımcıların %77'si daha düşük karbon ayak izine sahip geniş bant için daha fazla ücret ödemeye hazır olduğunu söylüyor. Fakat bu noktada yine ekonomi devreye giriyor ve katılımcıların %63’ü hayat pahalılığının, dijital hizmetlere para harcama biçimlerini değiştirdiğini söylüyor.
