TUNÇ DİPTAŞ
Günümüzde odaklanma ile ilgili ciddi problemler yaşıyoruz. Çalışma hayatında, evde, sokakta o kadar çok uyaran var ki yapmak istediğimiz işe, hedefe konsantre olmamız gitgide zorlaşıyor.
İnsan işinden, kendinden, etrafından mutsuz olduğunda, amacından, hedefinden uzaklaştığında odaklanmak daha da imkânsız hale geliyor.
İşte bu yüzden dikkatsizlikler, unutkanlıklar, dalıp gitmeler, sakarlıklar artıyor.
Öte yandan daha az hata yapmamız, daha çok odaklanmamız gereken bir dönemde yaşıyoruz. Artık kurumlar işe alımlarda odaklanabilme becerisini ön planda tutuyor. Tüketici sadece bir konuda uzmanlaşmış firmaları ve onların ürünlerini tercih ediyor.
İyi para kazanmak, marka olabilmek, değer üretebilmek için odaklanabilmek öne çıkan, gerekli becerilerin başında geliyor.
Başarılı olmuş kurum ve yöneticilere baktığımız zaman onların da odaklanarak hedeflerine ulaştıklarını görüyoruz.
Ferrari, el ile yapılan şık spor otomobilleri üretmeye odaklandığı, IKEA kolayca monte edilebilen, ucuz mobilyalar üzerine ustalaştığı, Apple yaratıcı tasarımı olan teknolojik ürünler üzerine çalıştığı, Starbucks insanların işinden evine ya da evinden işine giderken sosyalleşebilecekleri bir ortam yaratmaya yoğunlaştığı için dünya çapında marka haline geldi.
Bu markalar, herkesi mutlu etmeye çalışmak yerine tek bir konuda uzmanlaşma yolunu seçtikleri için başarılı oldular. Diğer bütün alanlardan vazgeçerek tek bir şeye odaklandılar.
Başarılı yöneticiler de tıpkı markalar gibi tek bir konu üzerinde uzmanlaşıp başka hiçbir şey ile dikkatlerinin dağılmasına izin vermiyorlar. Amaçlarını biliyor, ona odaklanıyor ve vazgeçmeyi biliyorlar.
Odaklanabilmek için vazgeçebilmek, bunun için de duygusal dayanıklılık gerekir. Beyin, hayatın zorluklarına karşı savunma mekanizmaları geliştirir. Oluşan duygusal acıdan kaçınmak ister. Acıyı daha az hissetmek için bir arayışa girer. Instagram’da, Youtube’da kısa video izleyerek zaman kaybedişimiz bundandır. Televizyonun, Netflix’in büyülü dünyasından kopamayışımız, duygusal sıkıntıları unutma çabamızdandır.
Bu ve bunun gibi acı gizleyicilerden vazgeçerek hedefe odaklanmak ve gerçeklerle yüzleşmek daha doğrudur.
Daha fazla odaklanabilmek için:
1. Profesyonel ve kişisel hayatınızdaki hedefleri sınırlandırın. Ne kadar fazla hedefe odaklanmaya çalışırsanız o kadar dikkatiniz dağılır ve hedefe giden yoldan uzaklaşırsınız. Konfüçyüs’ün de söylediği gibi “İki tavşanı aynı anda yakalamaya çabalarsanız, tek bir tavşanı dahi ele geçiremezsiniz.”
2. Doğal yeteneklerinizin farkına varın ve güçlü olduğunuz yönlerinize odaklanın.
3. Çok sayıda kitap okumak yerine uzmanlaşmak istediğiniz alandaki kitapları defalarca okuyun.
4. Sosyal medyada ya da günlük hayatta arkadaş biriktirmeye çalışmak yerine anlamlı ve sizi geliştirecek ilişkileri tercih edin. Düzenli olarak ilişki temizliği yapmayı alışkanlık haline getirin.
5. Hayat amacınıza hizmet eden, anlamlı bulduğunuz, size haz veren aktivitelere odaklanmak daha kolaydır. Size keyif verecek hedefi ve bu hedefe neden ulaşmak istediğinizi netleştirdiğinizde daha çabuk odaklanırsınız.
6. Karmaşıklık akışa geçmeyi, odaklanmayı zorlaştırır. Belirsizlikler içeren, karmaşık çareler yerine basit ve kolay anlaşılır çözümler geliştirmeyi tercih edin.
Dünyanın en zengin ve başarılı iş insanlarından Warren Buffet, “Başarılı ve çok başarılı insanlar arasındaki en büyük fark; çok başarılı insanların amaçlarına hizmet etmeyen her şeye ‘hayır’ diyebilme cesaretini ve bilincini gösterebilmeleridir” der.
Odaklanmanın gücüne inanın! ‘Hayır’ demekten korkmayın. Hayat amacınıza uymayan her şeyden vazgeçerek odaklanın.
