Kaynaklarının sonsuz olmadığı, son derece hassas dengeler üzerine kurulu olan dünyada, doğal hayatı korumanın önemine daha çocukluk yıllarında içgüdüsel olarak hakim olan bir ismin peşindeydik geçen hafta… Utah ve Koç Üniversiteleri Biyoloji Profesörü, National Geographic Kaşifi, KuzeyDoğa Derneği Başkanı Prof. Dr. Çağan Şekercioğlu’nun peşinde… Kuşları inceleyerek başladığı çocukluğu, onun eğitim hayatına yön vermiş, kariyeri bu alanda şekillenmiş, kuşları gözlemek için 2004 yılında gittiği Sarıkamış Ormanları’nda uzaktan 3 kurt görünce, bölgenin memeliler açısından da ne kadar zengin olduğunu fark etmiş. Ve bunun üzerine her ne kadar önce Kars, sonra Iğdır Aras Nehri Kuş Cenneti’nde kuşları araştırmaya odaklansa da, 2006’da Sarıkamış Ormanları’nda fotokapanlarla bir araştırma çalışmasına başlamış. İlk fotokapanlar Sarıkamış Ormanları’nın özellikle yırtıcı memelilerden bozayı, kurt ve vaşak açısından çok zengin olduğunu göstermiş. Ve serüven de burada başlamış. Çünkü bu hayvanların yiyeceği doğal otçulların, geyik, karaca ve hatta yaban domuzunun ya yok olduğu ya da çok azaldığı ortaya çıkmış. Bölgedeki besin piramidinin bozulduğunu keşfeden Şekercioğlu ve ekibi, yaban hayatının yok olmaması için, kurt, bozayı ve vaşağa uydu vericileri takarak, onların alan kullanımlarını belirlemek, hareketlerini tespit edip, tercih ettikleri yaşam alanları öğrenmek için harekete geçmiş. 2011 yılında Türkiye’de ilk kez kurtlara uydu vericisi takılarak başlayan çalışma, 2012’de NationalGeographic desteğiyle boz ayılara da uydu vericisi takılmasıyla genişlemiş. 2013’te ise vaşaklara uydu vericisi takılmış. Ve bugüne kadar yaklaşık 61 bozayı, 38 kurt ve 17 vaşak yakalanıp uydu vericisi devreye alınmış.
‘Bölgedeki besin piramidi bozuk’
Prof. Dr. Çağan Şekercioğlu, Sarıkamış Ormanları’nda, teknolojik gelişmelerden yararlanarak bu alanı keşfetmek ve korumak adına birçok bilimsel çalışma gerçekleştirdiklerini söylüyor. Bölgedeki bazı türlerin yok olduğunu, mevcut endemik türlerin sayısının ise her geçen gün azaldığına dikkat çeken Şekercioğlu, “Ülkemizdeki doğa harikalarını yitirmemek ve onların doğal yaşam alanlarını korumak için önce onları daha iyi anlamamız gerekiyor. Bu anlamda takip cihazlarıyla gerçekleştirdiğimiz gözlemler bize çok değerli çıktılar veriyor. Bozayı, kurt ve vaşağın davranışlarını gözlemleyerek göç yollarını öğrenmeyi ve beslenme sistemleri hakkında fikir sahibi olmayı hedefliyoruz. Öğrendiklerimizle bu alanları korumak için gereken desteği sağlayacak adımlar atmayı hedefliyoruz” diyor.

Sarıkamış Ormanları’nda tespit ettiklerine göre, yırtıcıların, ya koyun, inek gibi evcil hayvanlarla ya ufak kemirgenlerle ya da atıklarla beslendiğine dikkat çeken Şekercioğlu, “Bu, doğal değil. İnsanların ve evcil hayvanların bölgedeki bitkisel ve hayvansal doğal üretimi yok etmesinden dolayı dengesi bozulmuş bir besin piramidi var. Ve bu ekolojikaçıdan çok ilginç ve bunu araştırmaya devam ediyoruz. Utah’taki laboratuvarım özellikle bu uydu vericilerinin analizini yaparken, Koç Üniversitesi’ndeki laboratuvarımda da işin özellikle genetik kısmını inceliyoruz” diyor. Şekercioğlu ekliyor: “Bu alandaki en önemli etkilerden biri aşırı otlatma ve orman kesimi. Üzücü olan şu ki, bu kadar önemli, 60 bin ila 90 bin şehit verdiğimiz bir ormanın halen kereste kesimi için kullanılması. Sarıkamış Ormanları Milli Parkı, orman alanının sadece yüzde 15’ini koruyor. Ormanın yüzde 85’i kesim ormanı ve bu kesim son 2 yılda daha da arttı.”
Boyner ve National Geographic’ten destek
Elbette, bu tür çalışmalara verilen maddi- manevi destekler çok önemli. Boyner, National Geographic ile birlikte “Bugün Var, Yarın Yok Olmasın” diyerek, KuzeyDoğa Derneği’nin Sarıkamış Ormanları’ndaki doğal yaşamı destekleme projesine ve bölgede yaşayan vaşak, bozayı ve kurt gibi türlerin korunmasına katkıda bulunuyor. Proje ile Sarıkamış’taki yaban hayatı takibe alınarak korunma çalışmalarına destek olunması hedefleniyor. Boyner ve National Geographic, ayrıca özel bir kapsül koleksiyon da hazırladı. NationalGeographic kâşifi Prof. Dr. Çağan Şekercioğlu’nun bölgedeki keşiflerinden ilhamla hazırlanan kapsül koleksiyondaki ürünlerin satışından elde edilecek gelir, KuzeyDoğa Derneği’nin Sarıkamış ormanları yaban hayatı koruma projesine aktarılıyor. Projeye destek olmak isteyenler Boyner mağazaları, boyner.com.tr, Boyner uygulaması ve Boyner Now’da satışa sunulan NationalGeographic özel kapsül koleksiyonundan satın alarak projenin bir parçası olup, yaban hayatın korunmasına katkı sağlayabiliyor. Projeyle ilgili görüşlerini aktaran National Geographic Türkiye Pazarlama Müdürü Emrah Bulut, “Sarıkamış ormanları adeta bize ikinci ev oldu. Çağan Şekercioğlu ve KuzeyDoğa Derneği ile bu eşsiz güzelliğe sahip coğrafyada yıllarımız geçti. Yaklaşık 130 yılı aşkın süredir National Geographic olarak dünyamızın sürdürülebilirliğine katkıda bulunmak, canlıların soylarının tükenmesini önlemek için sayısız proje hayata geçirdik” diyor.
14 Ekim’de belgesel film geliyor
Boyner Büyük Mağazacılık Pazarlama ve Marka Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Nurçin Koçoğlu, projeyle ilgili şunları anlatıyor: “National Geographicve KuzeyDoğa Derneği ile birlikte hayata geçirdiğimiz bu proje, sürdürülebilir bir yaşam için atılmış anlamlı bir adım. Projemizin başlangıcından bu yana bir vaşak, bir kurt ve bir bozayıya takip cihazı takılarak yaşamları takibe alındı. Boyner’deki çalışma arkadaşlarımız bozayıya “Şimal”, kurda “Ateş”, vaşağa ise “Hazan” adını verdi. National Geographic Kâşifi Prof. Dr. Çağan Şekercioğlu, belirlenen türlerin yaşadığı alanlar olan Ardahan, Kars ve Iğdır’a giderek türleri tehdit altında olan canlıları fotoğrafladı. Biz de bu fotoğraflardan esinlenerek çok özel bir kapsül koleksiyon tasarladık. Yanı sıra daha fazla kitleye projemizle ulaşmak ve farkındalığı artırmak üzere Prof. Dr. Çağan Şekercioğlu ile bir de belgesel filmi çekildi. 14 Ekim’den itibaren belgesel filmimiz 30 gün boyunca National Geographicve National Geographic Wild kanallarında izleyici ile buluşacak.”