BEGÜM DEMİRCİOĞLU
Bu sizin ilk röportajınız olduğu için öncelikle okuyucularımız sizi tanısın isteriz. Kimdir Kerem Akyol ya da Kekmundo?
21 yaşındayım. İstanbul’da doğup, büyüdüm. Lisede Uçak Teknisyenliği bölümünden mezun oldum. Medipol Üniversitesi’nde Uluslararası Ticaret Finans Bölümü okuyorken aynı anda da çağrı merkezinde çalışıyordum. Yola çıkmaya karar verdikten sonra 2. sınıfta üniversiteyi bırakıp, 4 yıllık işimden de ayrıldım. Bu sayede Kekmundo var oldu. Her şeyi ardında bırakıp yola çıkmaya karar veren ve otostopla diyar diyar gezen kişi benim. Şimdi doya doya kendime gezgin diyebiliyorum.
Neden isminizi Kekmundo olarak tercih ettiniz?
Çoğumuzun arkadaş çevresinde bir lakabı vardır. Arkadaş çevrem de genellikle bana “kek” diye seslenir, “mundo” ise aksanı aşırı hoşuma giden İspanyolca dilinde dünya demek.
Ne zaman emekli olacağınızı öğrendiğiniz gün mü gezgin olmaya karar verdiniz?
Aslında İstanbul şartlarında yaşamak ve üzerine çalışmak aşırı stresli bir şeydi. 21 yaşında olan birisi için 4 yıl aralıksız çalışmak gerçekten zor. Yola çıkmadan önce gezgin insanları takip ediyor ve aklımın bir köşesinde hep bu hayali kuruyordum. Artık her şeyin üst üste gelmeye başladığını hissedince bu düzenden, monotonluktan kaçmak istedim. Çünkü milyarlarca insanın ortak hayali olan iş, evlilik, aile, eş, çocuk, ev ve araba benim hayalim değildi, bunlar beni mutlu etmeyecekti. Bunun farkına vardığımda, hayallerim için çok bile geç kaldığımı fark ettim ve her şeyi bırakıp yola çıkma kararı aldım.
Türkiye turunu tamamladınız en güzel bulduğunuz şehri anlatır mısınız?
Kısa bir sıralama yapacak olursam; Tunceli, Nevşehir ve Amasya… Tunceli gerçekten hem doğası hem de insanlarıyla mükemmel bir yer. Dağların arasında oluşu, Munzur çayını yeşilliklerin sarması ve mükemmel insanları beni aşırı etkiledi. Gerçekten bir süre yaşamak isteyeceğim bir şehir.
Bir daha gitmem dediğiniz yer neresi?
Bir daha gitmem dediğim bir yer yok aslında ülkenin her yeri gerçekten çok özel. Beğenmediğim ve beklentilerimin altında kalan şehirleri sayacak olursam Kırşehir, Kırklareli ve Niğde diyebilirim.
Seyahatlerinizde bavulunuzda olmazsa olmazlarınızı ya da bir gezginin hayatını kurtarabilecek eşyaları söyler misiniz?
İlk eşya kesinlikle şişme yatak olmalı çünkü bazı zamanlar nerede yattığınız belli olmuyor, sokakta kaldığınızda, gittiğiniz yerde hijyenik bir yatacak yer yoksa yatak işinizi çözecektir. Bunun dışında uyandığınızda her yerinizin ağrımaması için kesinlikle gerekli olduğunu düşünüyorum. İkinci olarak çakı ya da İsviçre çakısı; ne zaman nerede lazım olacağı hiç belli olmuyor.
Gezgin olmanın size kattığı şeyler neler oldu?
Bana çok gezen mi bilir yoksa çok okuyan mı diye soruyorlar. Bunun cevabını veremiyorum ancak gezerek gerçekten çok şey öğrendiğimi söyleyebilirim. Her bindiğiniz otostopta bir hayat hikayesi öğrenebilirsiniz, o hayattan ders alabilirsiniz, çektiğiniz otostopta o bölgenin insanının hayatını, yaşantısını öğrenebilirsiniz. Gezgin olmak bana göre hayata dokunmak ve iliklerine kadar hissetmek. İnsanlara artık daha yakınım, empati duygumun oldukça genişlediğini söyleyebilirim. Saygı, sevgi ve insanı insan olduğu için sevmenin değerini anladım. Ve son olarak özgürlüğümün ne kadar eşsiz ve önemli olduğunu öğrendim. Bu çıktığım yolda yüzlerce insanla tanıştım, binlerce insanla konuştum, sayamadığım ailelerin evlerine, sofralarına misafir oldum. Karşılıksız sevginin hala var olduğunu öğrendim.
Elinizde olsa şurada şunu değiştirmek isterim dediğiniz bir yer ya da yapı var mı varsa neden?
Değiştirmek istediğim hiçbir yer ya da yapı yok. Türkiye turizm, doğa ve insan olarak cidden çok güzel bir yer. Ancak biz bu durumu yeteri kadar değerlendiremediğimizi düşünüyorum. Çoğu uygarlıkların yaşadığı bu topraklarda tarihi yapıları tahrip ediyoruz, yeteri kadar reklamını yapamıyoruz. Ben bunu değiştirmek isterdim.
Gezdiğiniz destinasyonlarda en çok hangi lezzetleri sevdiniz?
Güneydoğu Anadolu yemeklerinin hepsi, cevap bu kadar.
Çocukluğunuzda seyahat tutkunuzun oluşmasına sebep olan birileri var mıydı?
Çocukluğumda seyahat konusunda bana öncü olan birisi olmadı. Sadece 1 yıl çalışıp 14 gün tatil yapmayı, 1 günde 10 saat çalışmayı, çalıştığım yerde insanların egosunu tatmin etmeyi, ihtiyacın olmayan şeyleri ihtiyaç hissedip kredi kartı borçlarımın birikmesini istemediğim için bu yolu kendim çizdim.
En tehlikeli bulduğunuz, en rahatsız hissettiğiniz destinasyonlar hangileri oldu? Tek başına seyahat eden kadın gezginlerin uğramaması gereken destinasyonlar sizce nereler?
Yolculuğumda hiçbir yerde tehlikeli hissetmedim. En rahatsız hissettiğim destinasyon açıkçası Van ve Muş arası çektiğim otostop oldu. Kadın gezginlerimizin uğramaması gereken destinasyonlar hakkında net bir bilgi veremiyorum. Zira ülkemizin her bölgesinde her an bir şey yaşanabilir. Benim güvenli bir şekilde sorun yaşamadığım şehirde arkadaşımın gaspa uğradığını gördüm.
Dünya turuna ne zaman başlayacaksınız ilk rotanız neresi? Dünya turunuzdan (geçiminizden, rotalarınızdan vb.) bahseder misiniz?
Dünya Turum için henüz net bir tarih yok ancak çok yüksek ihtimalle Kasım’ın ilk günleri itibariyle yollarda olacağım. Dünya turumu ilk olarak Tayland ülkesinden başlayacağım. Burada geçimimi bileklik satarak ve sosyal medyada içerik üreterek sağlamayı düşünüyorum. Tayland sonrası bir rota henüz oluşturmadım fakat aklımda sırasız olarak Endonezya, Laos, Hindistan tarzı ülkeler var.
İnsanlar sizi nerelerden takip edebilir?
Instagram, YouTube, twitter ve tiktok platformlarında “kekmundo” yazarak takip edebilirler.
Ve son olarak klasik bir soruma gelmek istiyorum. Tüm dünyaya seslenip insanları değiştirebileceğiniz bir an olsa ne söylemek isterdiniz?
Tek bir hayatın var, sadece yaşa. Her şey gelip geçici hayatın dahil. Sevgi, saygı gelecek nesillere tohum.