Helin KAYA
Tüketim alışkanlıklarımıza yaklaşımımızı sorgulayan bir festival düzenliyorsunuz. Bu konuya eğilmek neden önemli sizce?
Upcycle İstanbul, sanatın iyileştirici gücünden faydalanarak ileri dönüşüm konusunda farkındalık yaratan, çevreye, doğaya ve insana saygılı topluluklarla beraber hareket eden, sürdürülebilir sosyal etkisi olan bir platform. 2022 yılında Türkiye’nin ilk ileri dönüşüm festivali olan Upcycle İstanbul Art&Design Festival’i gerçekleştirdikten sonra gördük ki kaynakları verimli kullanmayı kendine mesele edinmiş sanatçılarla, tasarımcılarla, kurumlarla, kamu ve sivil toplumla ve bireylerle birlikte hareket ettiğimizde daha büyük bir etki yaratabiliyoruz. Şunu unutmamalıyız: Tüketim alışkanlıklarımızın küresel ısınmaya etkisi maalesef dünyanın sonunu hazırlayabilecek kadar kritik bir boyuta ulaştı. Bireyler olarak hepimize büyük sorumluluk düşüyor. Küresel ısınmayla ilgili alınacak tedbirleri sadece devletten bekleyemeyiz. Ulaşımdan seyahate, gıda, su, enerji tüketiminden atıkların ayrıştırılmasına ve geri ileri dönüşümüne kadar sorumluluklarımızın farkına varmalı ve o şekilde davranış alışkanlıkları geliştirmeliyiz. Tüketici değil türetici olmamız gereken bir dönemdeyiz. Aldığımız ürünlerin sonraki aşamada dönüşmesi, yeniden kullanımı konusunda ısrarcı olarak üreticileri de duyarlı olmaya mecbur bırakmalıyız. ‘Azalt, yeniden kullan, dönüştür’ mottosunu benimsemeliyiz. Herkes kendi hareket kabiliyetine farkındalığı artıracak bir yol önerebilir. İlla sivil toplum kuruluşu olmaya gerek yok. Biz de Upcycle İstanbul Art & Design Festivali olarak sanat ve tasarım aracılığıyla bu konulara dikkat çekiyoruz. Sanatın iyileştirici, dönüştürücü, kapsayıcı müthiş bir gücü var. Bunu festivalin tüm içeriklerinde ziyaretçiler hissedecek ve mutlu olacaklar. Upcycle İstanbul Art&Design Festival hem katılımcılara hem izleyicilere iyi gelecek, onları şifalandıracak.
Festivalin bu seneki teması ‘sorumlu tüketim’... Sürdürülebilir sosyal etki ağınının ne derecede genişleteceğini ön görüyorsunuz?
Geçtiğimiz yıl bütçe kısıtı sebebiyle hayata geçiremediğimiz içerikleri bu yıl festivalde uygulayacağız. Kamusal alanda ücretsiz gerçekleşen ve geliri olmayan bir etkinliğin günümüz ekonomik koşullarında destekçiler olmadan faaliyetlerini zenginleştirmesi çok zor. Bu koşullara rağmen, gönüllü sanatçılar, tasarımcılar, çözüm ortakları, atık malzeme ve bütçe desteği sağlayan kurumlar ve bize Müze Gazhaneyi, iletişim kanallarını açan İBB ve Kültür İstanbul desteği sayesinde bu yıl çok daha kapsamlı içerikler festivalde İstanbulluları bekliyor. Kendine iklim krizini mesele edinmiş topluluklarla buluşmak için sabırsızlanıyoruz. Hep beraber etki çemberimizi daha da genişleteceğimizden eminiz.
Katılımcıları hangi programlar bekliyor?
Kapalı ve açık alan sergilerinde izleyiciler, anlamlı mesajlar veren güzel eserler görecekler. Upcycle İstanbul Talks programını bu yıl canlı gerçekleştirebilecek olmaktan dolayı çok mutluyuz. Birbirinden değerli, konusunda uzman isimleri konuk edeceğiz. ‘Ses dokuyucu’ Dr.Oğuz Öner ile birlikte 16 Eylül Dünya Temizlik Günü’nde sorumlu iletişimle ilişkili, geri dönüşüm malzemelerinin ses kayıtlarını toplayacağız izleyicilerden. Ardından bu ses kayıtları canlı olarak sahnede ileri dönüşecek. Ayrıca Alper Aydın’ın Fata Morgana sergisi belgeseli, yapımcı Zeynep Atakan seçkisi ile iklim krizi temalı kısa film gösterimleri festival katılımcılarımızı bekliyor.
‘’Küresel ısınmayla ilgili alınacak tedbirleri sadece devletten bekleyemeyiz. Sorumluluklarımızın farkına varmalı ve o şekilde davranış alışkanlıkları geliştirmeliyiz." -- ARZU ÖZARI SEMİZ
