Helin KAYA
Kitabın yolculuğundan bahseder misiniz? Her şey nasıl başladı?
-2’den Başlayan Hayat kitabım aslında eşimle tanıştığım günden beri ara ara yazdığım bir günlüktü. Özellikle ilk kez anne olacağımı öğrendiğim günden beridir düzenli olarak yazıyorum. Hani insanın duygu dolup taştığı anlar olur ya işte o anlarda duygularımı yazarım. Bu günlüğü, kitaba dönüştürme maceram ise eşim sayesinde başladı. Beraber eski yazdıklarımızın üzerinden geçiyorduk. O kadar etkilendi ki eşim; ikimiz de çok şey yaşadık, çok mücadele verdik. Bunu en azından insanlara yol gösterici olması ve işitmeyen insanların (desibelsiz) verdikleri mücadele konusunda da bir farkındalık yaratmış olmak adına kitap haline getirmem gerektiğini söyledi. Anlayacağınız barutu ben döşemiştim, ateşleyen ise eşim olmuştu. O andan itibaren yaşadıklarımı ve tıpkı benim gibi desibelsiz olan oğlumun koklear implant (biyonik kulak) deneyimini yazmaya başladım. Anılarımı, duygularımı ve zorlukları her detayıyla anlatmaya karar verdim. Çünkü yaşadığımız sıkıntıların diğer işitme engelli ailelere ve bireylere faydalı olabileceğine inanıyordum.
‘Eksilerde başlayan hayat’ cümlesi size ne ifade ediyor?
Benim için derin anlamı var. Öncelikle organ işlevi kaybından dolayı bir adım daha geriden başlıyoruz. Konuşmayı geç öğreniyoruz, hatta belki de öğrenemiyoruz. Büyüyünce konuşmaya daha çok öncelik verildiği için anlamını bilmeden içi boş bir hazineyle büyüyoruz. Yani dolması gereken kelime hazinesi hiç dolmamış olduğu için gerektiği yerde kendimizi ifade edemiyoruz. Buda bizi daha çok geriye atıyor. Daha da büyüyoruz, hiçbir şeyi doğru düzgün öğrenemediğimiz için daha çok bilgiye aç dolaşıyoruz. Öğrenmeye çalışıyoruz, yaşamaya çalışıyoruz, sesimizi duyurmaya çalışıyoruz. Başkalarıyla ses ile iletişim kuramıyoruz. Duyamadığımız için çoğu kişi tarafından dikkate alınmıyoruz. Bu durum bizi biraz daha eksilere itiyor. O yüzden benim için hayat 0’dan başlamayıp eksilerde başlıyor.
Ama oğlunuz bilinçli bir anne ve babanın avantajını yaşadı, değil mi?
Kesinlikle… Onun işitme engelli olarak dünyaya gelmesiyle birlikte, biz onun geleceğini düşünerek hemen planlamaya başladık. Yeni bir şehre taşındık. Oğlumuzun daha iyi işitmesini sağlamak ve ona daha iyi bir gelecek sunabilmek için koklear implantı taktırdık. Ancak sadece implant takmak yeterli değil, sürekli olarak özel eğitimlerle onun sesleri tanıma, anlama ve konuşma becerilerini geliştirmesine yardımcı oluyoruz. Biz desibelsiz olarak hangi engellerle karşılaşabileceğimizi bildiğimiz için oğlumuzun geleceği için planlamaya daha oğlum 2 aylıkken başladık. Yeni aldığımız evimiz dahil her şeyimizi bırakarak yeni bir şehre, oğlumuzun geleceği için taşındık. Oğlum için daha iyi bir hayat sağlamak adına elimizden geleni yapıyoruz.
Okur kitapla sesi alınmış bir hayata perde aralıyor. Kitabın nasıl bir mesaj vermesini umuyorsunuz?
Aslında çok fazla mesajım var. Ama en önemsediğim, desibelsiz anne ve baba olmak gerçekten zor. Erişilebilirlik konusunda yetersizlikler mevcut. Bir desibelsiz olarak neler yaşadığını benim açımdan okuyor olacaksınız. O yüzden eğer çocuğunuz desibelsiz ise onu nelerin beklediğini bileceksiniz ve iyileştirmek için neler yapılabileceği konusunda atılabilecek ilk adımı da aktarmış oluyorum. Bu sayede desibelsiz çocuğa sahip olan her ailenin karar verirken bu kitabı göz önünde bulundurmalarını isterim. Ayrıca dilerim ki herkes bu kitap sayesinde işitme engelli bireylerin yaşadıklarını daha iyi anlayabilir ve empati kurabilir. Hayatımda karşılaştığım günlük mücadeleleri ve nasıl başa çıktığımı daha yakından görebilir.
Yine işitme engelli bireylerin hayatlarındaki güzellikleri, başarıları ve ilham verici hikayeleri de paylaşarak onların potansiyellerini ve topluma katkılarını göstermeyi amaçlıyorum.
“Sayfalara döktüğüm duygular ve deneyimlerim, kendi iç dünyamda bir tür keşif ve anlama süreci yaşamama yardımcı oldu. Bu süreçte, kendi gücümü, dayanıklılığımı ve büyüme potansiyelimi fark ettim.” GİZEM SON UYANIK
Zorluklarla mücadele etmenin tüm yollarını kaleme almak duygusal açıdan sizi de zorlamış olmalı. Bu süreçte neler yaşadınız?
Evet, doğru söylüyorsunuz. Bu kitabı yazmak benim için duygusal bir yolculuktu. Hayatımda karşılaştığım zorlukları ve işitme engelli bir birey olarak yaşadıklarımı yazmak, geçmişteki duygularımı yeniden yaşamamı ve bazı anıları hatırlamamı sağladı. Yaşadığım acıları ve hüznü yeniden hissettim. Ancak, bu zorlukları nasıl aştığımı, güçlü olmayı ve umudu hiç kaybetmemeyi de hatırladım. Zorluklarla mücadele etmenin beni ne kadar güçlü ve dayanıklı yaptığını fark ettim.
Kitabı yazarken kendi hayat hikayemi paylaşmak, açık olmak da biraz korkutucuydu aslında. Ancak, cesaretimi topladım ve duygusal bir yolculuğa çıktım. Bu süreçte, zorlukların üstesinden gelmek için aldığım destek ve ailemin yanımda olması da çok önemliydi. Onların sevgisi, inancı ve gücü beni motive etti ve kitabı yazarken ilerlememde büyük ölçüde yardımcı oldu.
Öyleyse edebiyatın iyileştirici gücünden ilham aldığınızı söylemek doğru olur mu?
Evet, bunu net bir şekilde söyleyebilirim. Yazarak, iç dünyamda bir tür terapi süreci yaşadım ve duygusal olarak rahatlama sağladım. Edebiyat, duyguları ifade etmek ve deneyimleri aktarmak için güçlü bir araç. Otobiyografimde sayfalara döktüğüm duygularım ve deneyimlerim, kendi iç dünyamda bir tür keşif ve anlama süreci yaşamama yardımcı oldu. Bu süreçte, yaşadığım zorlukları ve başarıları gözden geçirerek kendi gücümü, dayanıklılığımı ve büyüme potansiyelimi fark ettim.
TOPLUM DESTEĞİ ÖNEMLİ
Toplum içerisinde desibelsiz hayatlar en çok hangi zorluklarla mücadele ediyor peki?
Toplumun çoğu kesimi, işitme engelli bireylerin yaşadığı zorlukları ve ihtiyaçları konusunda yeterince bilgi sahibi değil. Bu nedenle yeterli farkındalık da bulunmuyor.
Hala birçok ortamda ve hizmette işitme engellilere yönelik uygun düzenlemeler yapılmıyor. Ayrıca işitme engelli bireyler hakkında hala önyargılar var. Eksikliklerin giderilmesi için toplumun işitme engelli bireylere yönelik duyarlılığını artırmak, eğitim ve bilinçlendirme çalışmaları yapmak, uygun erişilebilirlik önlemlerini almak ve ayrımcılığı önlemek gerekli. Bu tür bireyleri için toplumun desteği ve anlayışı büyük önem taşıyor.
“Anlamını bilmeden içi boş bir hazineyle büyüyoruz. Dolması gereken kelime hazinesi hiç dolmamış olduğu için gerektiği yerde kendimizi ifade edemiyoruz.”

KİTAP KÜNYESİ
-2’den Başlayan Hayatlar
Gizem Son Uyanık
Mahlas Yayınları
160 s.