GÜLSEREN ÜST POLAT
Mayo ve iç giyim pazarında Türkiye’nin en köklü markalarından biri Kom… Örme, boyama ve baskı, fabrikalarına yaptığı yatırımlarla günümüzde, iç çamaşırı ve mayo sektöründe Türkiye’nin tek entegre tesis olarak tüketicilerle buluşuyor. Çalışanların yüzde 90’ı kadın olan Kom’un Yönetim Kurulu Başkanı Ayşenur Cansız’ın en büyük hedefi ise markayı ‘sürdürülebilir’ kılmak.
“Tek derdim, ben olmasam da bu marka yaşasın” diyen Cansız tam bir iş insanı. Bir şeyler üreterek mutlu olanlardan yani. Bu günlerde de yeni mayo koleksiyonunun heyecanı sarmış durumda… Ayşenur Cansız ile hem Kom markasını hem de 2023 yaz sezonunda şık, konforlu ve yenilikçi tasarımların ön plana çıktığı yeni mayo koleksiyonunu konuştuk.
Yeni koleksiyona geçmeden önce kısaca Kom’dan başlayalım. Bir süredir marka olarak biraz sessizdiniz, bu değişiyor mu?
O dönemde ihracata ağırlık verdik ve toptan satış kanalları ile satıyorduk ürünlerimizi. Çok iyi bir üreticiyiz biz ama tanıtım hep gereksiz kalmıştı. Mağazacılık yaygınlaştı ve bizim de buna yönelmemiz gerekiyordu. Piyasa şartları da değişti aynı zamanda. Dijitale ağırlık veriyoruz mesela. Çok köklü bir marka olarak eskiler zaten biliyor bizi ama biz ürünlerimizle gençlere de hitap eden bir markayız. Artık bir yerden anlatmaya başlamak lazım diye düşündük.
Yıllık üretim kapasiteniz nedir? Üretimin ne kadarı ihracata gidiyor?
İhracatla birlikte yıllık 1,5 milyon adetlik üretim gerçekleştiriyoruz. Bunun yaklaşık 500 bin civarı ihracat. Ayrıca ihracat da ağırlıklı kadın mayo üzerinden yürüyor. Bunu da kendi örüp dokuduğumuz malzemelerle yapıyoruz. Piyasaya da Kom olarak biz kumaş sağlıyoruz zaten. Yaklaşık 20 ülkede varız ama bunlar genelde Kom markasıyla değil. İhracatı ‘private label’a yapıyoruz. Markaların etiketleriyle üretiyoruz. Kendi etiketimizle de Yunanistan, İran, Dubai gibi ülkelerde varız. Ama onları ihracat olarak görmüyoruz. Aynı zamanda Çerkezköy’de Pisa Tekstil fabrikamız var. Burası kumaş ve boya fabrikası. Oradan da ihracat yapıyoruz. Mesela İsveç Ordusu’na yıllardır kumaş satıyoruz.
Var mı hedefte yeni pazarlar?
Avrupa pazarı bu aralar çok sakin gidiyor, oralara açılmak şu an için çok mantıklı değil. İşçilik ve kalitemiz yüksek, bu nedenle ABD pazarı da fiyat tutturmak açısından zor bir pazar. Bu nedenle bu aralar özellikle Orta Doğu pazarını hedefliyoruz.
Yavaş yavaş yeni koleksiyona geçelim. Ama öncesinde malum, tatil sezonu başladı. Akla ilk gelen de plaj modası. Bu yaz plaj trendleri neler?
Eskiden her sene belli trendler vardı ama günümüzde bunlar tavsiye niteliğinde oluyor. Çünkü artık herkes canının istediğini giyiyor. O özgürleşmeyi de seviyorum ben. Ama tüm bunların dışında yavaş yavaş bikiniye dönüş dikkat çekiyor. Yüksek bel bikiniye geçmiştik bir ara şimdi o alıştığımız düşük bel bikini formlarına geçtik. Mayolar da yine mayokini tarzı. Genellikle derin dekolteler, dar siluetler ve parlak detaylar ön planda bu yaz.
Kom’un yeni koleksiyonunda renkler nasıl peki?
Canlı renkler, pembeler, maviler, yeşiller çok ön planda. Ayrıca, Pantone Color Institute tarafından belirlenen 2023 yılının rengi Viva Magenta da bu sezonun mayo ve bikinilerine yansımış durumda. Parlak kumaşlar var koleksiyonda. Pandemiden sonra pırıl pırıl parlaklara geçildi, kendinden dokulu kumaşlarda bile simler var. Daha klasik modellerde de simli kumaşlar kullanılmaya başlandı. Yine örgüden desenli kumaşlar var.
Peki kesimler… Nelerin modası geçti, neler devam ediyor?
Büzgüler geliyor bu yaz, daha Helenistik modeller var. Emprimeler, pano desenler, drapeler... Tek omuzun modası hala geçmedi. Volanlar yine var ama eskiye nazaran nispeten az. Ama mayoda da bikinide de daha derin kesimler yükseliyor. Bacak kesimleri daha derin bikiniler var bu koleksiyonda.
Toplam kaç parça var bu koleksiyonda?
460 parça ama pareo gibi detaylarla 500 parçaya çıkıyor. 500’den az olmuyor zaten bizim ürünlerimiz. Çünkü kadınlar plajda kendi üzerlerinde gördüklerini başkasında görmek istemiyor. O yüzden tek modelden çok sayıda üretmek yerine model sayısını artırıyoruz. Aynı kalıbın başka desenle varyasyonlarını üretiyoruz. Fakat özellikle altını çizmek isterim ki biz kalıp konusunda çok iyiyiz. Farklı vücut tiplerine uygun kalıplarımız var. Böylece vücut tipi ne olursa olsun Kom’u kullanan kadınlar mayo ya da bikini içinde kendini iyi hissediyorlar.
Kom Yönetim Kurulu Başkanı Ayşenur Cansız çalışmadan duramayanlardan. Bunu da şöyle açıklıyor: “İşte mutlu oluyorum çünkü. Bir şeyler üretmem lazım, üreterek mutlu oluyorum. Keyif alıyorum orda olmaktan. Ben olmazsam yürümez diye değil aksine ben olmasam da yürüsün diye uğraşıyorum. Sabah 10 ile 16.30 arası çalışıyorum genelde. Sonrasında da eve geçiyorum. Pandemi bizi evden çalışmaya alıştırdı. Zaman kavramımız yok, her saat çalışıyoruz.”
Genellikle çok hareketli bir hayatı olmadığını ve işten çıkınca çoğunlukla eve gittiğini söyleyen Cansız, “Evde mutlu olabilen bir insanım” diyor. ‘Peki ya spor’ diye sorduğumda ise “Plates yapıyorum. Ama son dönemlerde kardiyo yerine dans ediyorum. Antidepresan etkisi yapıyor bende. Takıyorum kulaklıklarımı 1-1,5 saat akşamları dans ediyorum.” yanıtını veriyor.
Tekstil, kadın emeğinin çok yoğun olduğu bir iş kolu. İmalatta üretime hep kadınların olduğu bir sektör. Ama yönetimde daha çok erkekler çalışıyor. Bu durumu değerlendiren Ayşenur Cansız, “Erkeklerin tercih edilmesi tabii genel bir eğilim. Ben Kom’da şanslıydım, çünkü Kom’un sahibi olan -aynı zamanda sonradan eşim oldu- Hasan Bey iş odaklıydı. Cinsiyet ayrımı yapmazdı. Ben işe başladığımda çok güçlü bir kadın şef kadrosu vardı. Her şeyi onlar yönetiyordu. Tekstilde öyle bir ortamı bulmak bana ilginç geldi. Kadına kıymet verilen bir yerde çalışmaya başladım. Benim politikamda eşit işe eşit ücret vardır. Aynı zamanda annelik de öncelikli bizde. Çalışanlarımızın yüzde 90’ı kadın. Amazon kadınlar seçiyorum etrafıma” diyor.
