Elon Musk'ın robotu Optimus için 10 trilyon dolarlık pazar öngörüsü ve Nvidia CEO'su Jensen Huang'ın robotiği ‘dünyanın gördüğü en büyük teknoloji endüstrisi’ olarak adlandırması, yatırımcıların ve kamuoyunun ilgisini zirveye taşıyor.
Bilim kurgu filmlerinin etkisiyle, pek çok kişi yapay zekanın doğası gereği bir insan benzeri bedene sahip olduğunu varsayıyor. Oysa zekayı fiziksel dünyaya taşımak, sanıldığından çok daha büyük bir teknolojik sıçrama gerektiriyor. Büyük dil modellerinin karmaşık mantık yürütme yetenekleri etkileyici olsa da, bu modelleri bir robota entegre edip dünyada sorunsuz hareket etmesini beklemek, sorunun sadece bir kısmını çözmek anlamına geliyor. Robotların yapay zeka gibi halüsinasyon görme lüksü yok ve fiziksel dünyayla etkileşim kurarken çok daha farklı zorluklarla karşılaşıyorlar.
Robot hayali nede gerçeğe dönüşmedi?
İnsansı robot geliştirme sürecinde yapay zeka alanındaki zorlukların ötesinde pek çok engel bulunuyor.
Veri eksikliği: Yapay zeka modelleri internet üzerindeki devasa veri kümeleriyle eğitilirken, fiziksel dünyayı tanımlayan benzer büyüklükte bir veri kaynağı henüz mevcut değil.
Fiziksel etkileşim zorluğu: Otonom araçlar bile robotların yanında basit makineler gibi kalıyor. Bir otonom aracın mekanizması halihazırda hazır, sadece ne yapılacağına karar vermek gerek, ancak bir robotun en basit görevi bile yerine getirebilmesi için dokunma yeteneğine ihtiyacı var.
Gerçek zamanlı hesaplama ve planlama: Robotların sürekli değişen gerçek dünya verilerine dayanarak anlık kararlar alması ve hareket planları yapması, robotik alanındaki en zorlu problemlerden biri.
Karmaşık donanımlar: İnsan vücudunu taklit edecek karmaşık donanım sistemleri tasarlamak, üretmek ve kontrol etmek başlı başına büyük bir mühendislik sorunu.
İlk hedef göreve özel robotlar
Belki de insana benzemeye çalışan karmaşık makineler yerine, belirli görevleri yerine getirmek üzere tasarlanmış ve videolarını seyretmesi daha sıkıcı robotlara odaklanmak şu anda üreticilerce daha mantıklı bir yaklaşım olarak görülüyor. Depolar ve fabrikalar gibi kontrollü ortamlarda çalışabilen, tek bir işi mükemmel bir şekilde yapan robotlar, yakın vadede çok daha faydalı olabilirler.
Trilyon dolarlık potansiyel pazar
Elon Musk, 10 trilyon dolarlık bir pazar öngörürken, Citi analistleri ise 2050'de 7 trilyon dolarlık bir pazar bekliyor. Çin'in kendi pazarının ise yüzyılın ortasına kadar yaklaşık 837 milyar dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor. İnsansı robotların iş gücü eksikliğini gidermesi ve ekonomik gelişime önemli katkılar sağlaması öngörülüyor. Özellikle Çin gibi demografik sorunlarla karşı karşıya olan ülkeler için bu durum büyük önem taşıyor.
Hangi şirket hangi aşamada?
İnsansı robot pazarında rekabet giderek artıyor ve farklı firmalar farklı stratejiler izliyor. Örneğin Tesla,CEO’su Elon Musk'ın iddialı hedefleri ve Optimus'a yönelik büyük beklentisiyle dikkat çekiyor. 2025'te 5 bin, 2026'da ise 50 bin adet robot üretme planı oldukça iddialı. Mercedes-Benz ise Tesla'nın aksine, Apptronik ile işbirliği yaparak Apollo robotlarını Berlin'deki fabrikasında kullanmaya başladı. Bu robotlar şimdilik sadece parça taşımacılığı yapıyor olsa da, gelecekte daha karmaşık görevler üstlenmeleri hedefleniyor. Bu işe şirketin on milyonlarca euroluk yatırımı olduğunu da berliteyim.
Agility Robotics ise Digit adlı robotlarını kutu taşıma gibi basit görevlerde kullanıyor. Çin menşeli Unitree, UBTech, BYD, XPeng gibi şirketler, insansı robot pazarında iddialı oyuncular. Hükümetin büyük desteği ve yapılan 10 milyar doları aşan yatırımlar sayesinde bu alanda hızlı ilerleme kaydediyorlar. Unitree'nin kung fu hareketleri yapan robotları ve Çin Yeni Yılı galasındaki gösterileri büyük ses getirdi. Hedefleri 2025'te seri üretime geçmek ve önünde sonunad, maliyetleri düşürmek. Ancak hala bazı temel teknolojilerde dışa bağımlılıkları sürüyor.
Halihazırda yapay zeka çiplerinde pazar lideri olan Nvidia, yapay zekanın diğer kolları kadar, robotik alanına da yatırım yapmaya başlıyor. Şirket, robotların sanal ortamlarda eğitilmesi için Cosmos adlı yeni bir sistem geliştirdi. Ayrıca Disney ve Google DeepMind ile birlikte bir fizik motoru üzerinde çalışıyorlar. Açık kaynaklı Isaac GR00T N1 modeli, insansı robotların muhakeme ve becerileri için bir temel oluşturuyor. Bu alanda herkesin en az bir kez izleyip korkutucu bulduğu Atlas ve Spot robotlarının üreticisi Boston Dynamics’in yanı sıra, sektörde bilinen Agility Robotics ve 1X Technologies gibi firmalar bu modeli test ediyor.
Norveçli bir robotik girişimi olan 1X Technologies, Neo Gamma adlı robotunu bu sene sonuna kadar birkaç yüz ila birkaç bin evde test etmeyi planlanıyor. Bu testlerde robotlar uzaktan kontrol edilecek. Evlerden toplanacak verilerle robotun yetenekleri geliştirilecek.
İnsansı robotlar fikri heyecan verici olsa da, bu alandaki gerçek ilerleme beklentilerin biraz gerisinde seyrediyor. Yakın vadede belirli görevlere odaklanan robotlar çok daha pratik çözümler sunabilir. İnsansı robotların geleceği parlak olsa da, bu alanda gerçek bir devrim için öncelikle temel mühendislik ve yapay zeka sorunlarının çözülmesi gerekiyor. Belki de iki ayak üzerinde yürüyen hayaller kurmak yerine, yere sağlam basan robotlarla işe başlamak daha doğru bir yaklaşım olabilir.