İnsanın ‘daha fazlaya olan’ iştahı bitmiyor. Bu durum, meraklılarına her zaman yenilikler sunmak isteyen mega yat üreticilerini de fazlasıyla yakından ilgilendiriyor. Helikopter pisti ya da sürat teknesi gibi özellikler artık ‘sıradan’ hale geldi. Şimdilerde yeni trend, denizaltı sahibi olmak…
Denizaltı üreticisi SEAmagine Hydrospace'in kurucu ortağı Charles Kohnen, New York Times’a verdiği söyleşide durumu şöyle özetliyor: “Dünya genelinde 200 adet insanlı denizaltı gemisi olduğu tahmin ediliyor. Bazıları bilimsel kuruluşlar tarafından kullanılıyor, diğerleri ise turizm amaçlı. Ancak asıl ilgi, mega yat sahiplerinden geliyor. Bir denizaltı sahibi olmak yüksek bir servet ve uygun bir tekne altyapısı gerektiriyor. Çünkü sadece mega yatlar bir denizaltıyı taşıyabilir. Ki bu genellikle 2 milyon ila 7 milyon dolar arasında bir maliyet anlamına geliyor. Denizaltıyı indirmek için bir vinç, binmek için hız teknesi ve harita çıkarma gibi hizmetler ise günlük 15 bin dolara kadar çıkabilir.”
Şahsi denizaltı sahiplerine hizmet veren SubMerge adlı şirketin sahibi Ofer Ketter da zenginlerin bu araçlara ilgisini şöyle özetliyor: "Bir mega yat için denizaltı, sahip olunması gereken sonraki şey haline geldi…"
Derin deniz keşiflerine olan ilgi elit kesim arasında giderek büyüyen bir şekilde artıyor. Örneğin, Filmmaker James Cameron ve milyarder yatırımcı Ray Dalio, hem Woods Hole Oceanographic Institution'a gemi bağışında bulundu hem de denizaltı üreticisi Triton Submarines'a yatırım yaptı. Dalio, bu durumun tamamen keşifle ilgili olduğunu belirtiyor ve şöyle söylüyor: "Okyanus, sahip olduğumuz en büyük kaynak. Tüm kıtaların iki katı büyüklüğünde ve keşfedilmemiş."
Bazı denizaltı sahipleri, gemilerini belgesellere ve bilimsel araştırmalara ödünç verirken, diğerleri daha önce hiç görülmemiş türleri arıyor veya gemi enkazlarını keşfetmek istiyor. Ve her şeyi kapsayan karma bir kullanım modeli de var. Bu model denizaltında düğünlerden, resifte kokteyllere, akşam yemeklerine veya poker oyunlarına kadar birçok etkinliğe uygun…
