Şebnem TURHAN
Vegan gıda pazarı dünyada milyar dolarları aşarken Türkiye’de de çok büyük atılımlar yaşanıyor. Özellikle bitkisel süt çeşitliliği dünya ile rekabet edebilecek düzeyde gelişiyor. İthal ürünlerin yanı sıra yerli üreticiler de bitkisel süt markalarıyla öne çıkıyor. Nilky markasıyla piyasada oldukça dikkat çeken ortaklar Caner Peltekçi ve Emre Başar Sözen işe nasıl başladıklarını ve hedeflerini anlattı.
Bitkisel süt üretimine nasıl başladınız?
CANER PELTEKÇİ: Ülkemizde bitkisel ürün kategorisi daha çok yeni ve hızla büyüyor. Hali hazırda bu pazarda faaliyet gösteren firmalar ürünleri ya ithal getiriyor ya da kısıtlı imkanlarla yerel üretim yapıyorlar. Biz bu açığı gördük ve ithal gelen ürün kadar kaliteli ürün geliştirip piyasada yerel üretimi olan ürünlerden daha uygun bir perakende fiyatı belirleyebilirsek, elimizde ciddi potansiyelli bir iş olacağına inandık. 2 seneyi aşkın süren çalışmalarımız sonucu, yüksek kalite ve tadı yakalayıp piyasadaki markalardan daha uygun bir fiyata satabileceğimizi fark ettiğimizde Nilky doğdu. Emre’nin üretim ve operasyon, benim de satış ve pazarlama konusundaki know-how’larımızı birleştirerek güzel bir ekip çalışması ve denge yakaladık.
Son dönemde vegan ürünlerde oldukça artış var, siz bitkisel süt ile pazara giriş yaptınız nasıl değerlendiriyorsunuz vegan ürün pazarını?
CANER PELTEKÇİ: Evet vegan ürünler dünyada oldukça yaygındı, artık ülkemizde de ciddi şekilde artmaya başladı. Sadece bitkisel süt değil, peynirden kremasına kadar bu kategoride dünyada çeşitli başarılı örnekleri görüyoruz. Vegan beslenmeyi alışkanlık haline getiren kişilerin ürün çeşitliliğine ihtiyaç duyduğu bir gerçek, biz vegan olmamamıza rağmen özellikle Nilky için araştırmalarımızı yaptığımız dönemde hayatımızda eti daha da azaltmaya çalıştık. Özellikle süt ve süt ürünlerinde sadece bitkisel ürünleri tüketmeye özen gösteriyoruz. Ayrıca biz sadece vegan kişilere alternatif bir marka yaratmakla kalmıyoruz, Türkiye’de süt ve süt ürünleri tüketen herkesin önce laktoz tüketerek kendilerine verdikleri zararı görmeleri, ardından da karbondioksit salımı ve hayvan hakları açısından nelere mâl olduğunu anlatmak gibi bir misyon ile çalışıyoruz.
Sizin ürününüz özelinde büyüme potansiyeli nasıl görünüyor?
EMRE BAŞAR SÖZEN: Türkiye’de araştırmalarımıza göre pazar neredeyse tüm sütlü ürün kategorilerinde büyümüyor ya da daralıyor. Bitkisel süt pazarı ise büyüyen nadir pazarlardan ve neredeyse her sene iki katına çıkıyor. Bunun en büyük sebebi ülkece bu ürün özelinde toplumun yeterince bilgi sahibi olmaması ve yabancı görmesi. Bizim gibi yerel ve pazarlamaya gerçekçi kaynak ayıran bir firmanın katkıları ile çevre ülkelerimiz ve Batı’da çok yaygın olan bu kategoride ülkemizde de ciddi büyümeler yaşanacağını düşünüyoruz. Şu anda hobi olarak bu işe girmiş birkaç marka dışında bir yerel, bir tane de ithal rakibimiz var, kendilerinin bu sektöre kattıklarına çok saygı duyuyor ve onlarla beraber bu kategoriyi büyütmenin heyecanını duyuyoruz. Kalitemize, marka vizyonumuza ve kendimize güvenimiz tam, Türkiye’den bir dünya markası çıkarmak istiyoruz.
Bitkisel süt dışında başka ürünlere yoğunlaşmayı düşünüyor musunuz? İhracat ya da büyüme hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
CANER PELTEKÇİ: İlk aşamada bitkisel süt olarak 1 litrede fındık, badem ve yulaf sütleriyle başladık, ardından yoğun talep üzerine şekersiz badem ürününü eylül ayında müşteri ile buluşturduk. Ardından yıl bitmeden hemen önce Türkiye’de ilk defa 500 ml pakette badem sütünü piyasaya sürdük. Ayrıca Türkiye’de ve dünyada daha önce yapılmayan vegan salep ürettik, bu ay içerisinde o da satışa çıkacak. Yeni ürün olarak Hindistancevizi sütü üzerinde çalışmalarımız devam ediyor. Sütler dışında yeni ve heyecanlandırıcı çok güzel projelerimiz var, şimdilik gizli tutalım ama Türkiye’de daha önce kimsenin yapmadığı şeyleri yapmaya devam edeceğiz. Bizi takipte kalarak görebilirsiniz. İlk ihracatımızı geçtiğimiz günlerde Dubai’ye yaptık, bu konu hakkında çalışmalarımız devam ediyor. Amerika’dan Çin’e kadar uzanan bir talep var. Maksadımız öncelikle Orta Doğu ve Balkanlar’da ardından tüm dünyada geniş çaplı bir ihracat ağı oluşturmak.
Nasıl bir fiyat politikası uyguluyorsunuz? Vegan ürünler pahalı diye yanlış bir imaj var çünkü Türkiye’de.
EMRE BAŞAR SÖZEN: Açıkçası hem hayvansal süt hem de ithal bitkisel sütlerle eşit şartlarda rekabet etmediğimizi söylemek doğru olur. Dünyanın hiçbir yerinde şu an bitkisel sütler hayvansal sütlerden daha ucuz değil, hele de bizim gibi yüksek kalite bir ürün üretiyorsanız. Devletler çok büyük bir sektör olan hayvansal süt ve et pazarlarına doğal olarak destek çıkıyorlar, biz bunun ileride değişeceğini düşünüyoruz. İthal ürünler ise bizim karşılaştığımızdan çok daha uygun vergileme şartları ile pazara çıkıyorlar. Biz tüm bu engellere rağmen ülkemiz ve dünyanın bu bölgesi için stratejik olarak önemli bu sektörde bir dünya markası yaratma hedefi ile yola çıktık ve ülkemizdeki en uygun fiyatlı opsiyon olmaya devam edeceğiz.