Bitki bazlı beslenmenin sağlığa yararları her gün yeni bir çalışma ile kanıtlanıyor. Son bir haftada yayımlanan iki farklı çalışma da bunun kanıtı. İlk çalışma, nasıl işlenmiş olursa olsun hayvansal gıdaların bitki bazlı gıdalarla değiştirilmesinin kilo kaybına yol açtığını ortaya koyarken diğer çalışma ise sağlıklı bitki bazlı diyetin bacak ve akciğerlerde tehlikeli kan pıhtısı oluşma riskini azaltabileceğini gösterdi.
Merkezi ABD’de bulunan Sorumlu Tıp Doktorları Komitesi tarafından yürütülen ve Nutrition & Metabolism dergisinde yayımlanan yeni bir araştırma, hayvansal ürünler yerine bitki bazlı gıdalar tüketmenin, gıdalar ne kadar işlenmiş olursa olsun, önemli ölçüde kilo kaybına yol açabileceği sonucuna vardı. Araştırma, aşırı kilolu katılımcıları 16 hafta boyunca rastgele bir müdahale veya kontrol grubuna atayan bir çalışmanın ikincil analizi olarak ortaya çıktı. Müdahale grubundakiler kalori sınırı olmayan düşük yağlı, bitki bazlı bir diyet uyguladı. Hiçbir değişiklik yapmayan kontrol grubuna kıyasla, metabolizmalarında, kardiyometabolik risk faktörlerinde ve kilo kaybında iyileşme yaşadılar.
Sorumlu Tıp Doktorları Komitesi'nin klinik araştırmalar direktörü Dr. Hana Kahleova, “Yeni çalışmamız, konserve fasulye, tahıl gevreği ve vegan burger gibi işlenmiş kabul edilen bitki bazlı gıdaların aslında Amerika’nın beslenmeyle ilişkili kronik hastalık salgınlarıyla mücadelede yardımcı olabilecek sağlıklı bir beslenmenin parçası olduğunun önemli bir hatırlatıcısı” dedi.
ORTALAMA 6 KİLO KAYBETTİLER
Yeni analiz, işlenmiş gıdaların rolünü belirlemek için katılımcıların diyet kayıtlarına odaklandı. Tüm gıdalar (bitkisel ve hayvansal), gıdaları işlenme seviyelerine göre kategorilere atayan NOVA sistemine göre analiz edildi. Kategoriler 1 (işlenmemiş veya asgari düzeyde işlenmiş) ile 4 (aşırı işlenmiş) arasında değişti. Müdahale grubu, hayvansal ürün tüketimini azaltırken, tüm kategorilerde bitki bazlı gıda tüketimini artırdı. Ortalama olarak, 5.9 kilogram kaybettiler, kontrol grubundakiler ise önemli bir değişiklik görmediler.
Kilo kaybının en önemli üç belirleyicisi, işlenmiş hayvansal gıdaların (tütsülenmiş balık gibi), işlenmemiş veya asgari düzeyde işlenmiş hayvansal gıdaların (süt, sığır eti ve yumurta gibi) ve aşırı işlenmiş hayvansal gıdaların (peynir, kızarmış tavuk ve sosis gibi) azaltılmış tüketimiydi. Bunun, azaltılmış kalori ve yağ alımı ve artırılmış lif alımı ile birlikte yemek sonrası metabolizmanın artmasından kaynaklanan kalori yakımından kaynaklandığı düşünülüyor.
Sadece bu değil çok sayıda çalışma bitki bazlı gıdaların sağlık yararlarını destekliyor. Yakın zamanda yapılan bir meta-analiz, etin, bitki bazlı alternatiflerle değiştirilmesinin haftalar içinde kolesterolü ve vücut ağırlığını azaltabileceğini buldu, başka bir çalışma ise bitki bazlı diyetleri kadınlarda daha yavaş biyolojik yaşlanmayla ilişkilendirdi. Dahası, daha fazla bitki proteini ve daha az et tüketmek daha düşük kalp hastalığı riskiyle ilişkilendirildi.
Dr. Kahleova, “Araştırmamız, kilo vermek istiyorsanız kahvaltıda bacon yerine simit veya akşam yemeğinde hamburger yerine vegan burger seçmenin en iyi seçenek olduğunu gösteriyor. Tabağınızı hayvansal ürünler yerine bitki bazlı yiyeceklerle doldurmak -soya sütü, vegan et ve vegan yoğurt alternatifleri gibi ultra işlenmiş olarak kabul edilseler bile- kilonuz ve genel sağlığınız üzerinde olumlu bir etki yaratabilir” diye açıkladı.
13 YIL BOYUNCA TAKİP EDİLDİ
Advances dergisinde yayımlanan diğer bir araştırma, sağlıklı bitki bazlı bir diyetin, venöz tromboembolizm (VTE) olarak bilinen bacaklarda veya akciğerlerde tehlikeli kan pıhtısı oluşma riskini azaltabileceğini buldu. VTE'den arınmış 183 bin 510 katılımcı üzerine yapılan araştırma meyve, sebze, baklagiller, tam tahıllar, kuruyemişler ve tohumlar açısından zengin bir diyete ne kadar yakın uyduklarını görmek için değerlendirildi. VTE'ye ilişkin genetik riskleri de test edildi.
Katılımcılar daha sonra 13 yıl boyunca takip edildi ve diyetleriyle ilgili soruları periyodik olarak yanıtladılar. Sağlıklı bir bitki bazlı beslenme düzenini en yakından takip edenlerin VTE riskinin yüzde 14 daha düşük olduğu bulundu. VTE için genetik riski yüksek olan katılımcıların, çalışmadaki diğerlerine göre durumu geliştirme olasılığı yüzde 47 daha fazlaydı; ancak, ağırlıklı olarak bitki bazlı bir diyet uygulayanlar, bunu yapmayanlara göre daha düşük risk taşıyordu.
Araştırmacılar, sağlıklı bitki bazlı bir diyete uymanın, genetik yapı, yaşam tarzı, sosyodemografik özellikler ve çoklu hastalıklardan bağımsız olarak VTE riskini azaltabileceği sonucuna vardılar.
Önemli araştırmalar, sağlıklı bitki bazlı diyetler ile iyileştirilmiş kardiyometabolik sağlık arasındaki bağlantıyı destekliyor; yakın zamanda yapılan bir meta-analiz, etin bitki bazlı proteinlerle değiştirilmesinin LDL kolesterolünde yüzde 12’lik ve vücut ağırlığında yüzde 1’lik bir düşüşe yol açabileceğini buldu.
Aralık ayında Harvard’da yapılan bir araştırma, hayvansal proteinlerden daha fazla bitki bazlı protein tüketmenin kardiyovasküler hastalıklar (KVD) ve koroner kalp hastalığı (KKH) riskinin daha düşük olmasıyla ilişkili olduğunu buldu. Ayrıca, 2023 yılında Stanford Tıp Merkezi tarafından yapılan bir araştırma, vegan diyetlerin sadece iki ay içinde kardiyovasküler sağlığı iyileştirebileceğini; katılımcıların LDL-C kolesterol ve açlık insülin seviyelerinin dengeli bir omnivor diyet uygulayanlara kıyasla önemli ölçüde düştüğünü ve ayrıca daha fazla kilo verdiklerini gösterdi.
Kıdemli yazar Christopher Gardner, “Bu, vegan diyeti seçen herkesin uzun vadeli sağlıklarını iki ayda iyileştirebileceğini ve en büyük değişimin ilk ayda görülebileceğini gösteriyor. Bu sonuçlara ve uzun ömürlülüğü göz önünde bulundurarak, çoğumuz daha fazla bitki bazlı diyete geçmekten faydalanırız” dedi.