DİDEM ERYAR ÜNLÜ
Aydın Doğan Vakfı, yaklaşık 30 yıldır, toplumsal fayda ilkesiyle kız çocuklarının eğitimi ve fırsatlara eşit erişimi başta olmak üzere, Türkiye’nin kalkınmasına katkıda bulunacak, eğitim, kültür-sanat, spor gibi birçok konuda etkili çalışmalar yürütüyor. Bir yandan, ‘Baba Beni Okula Gönder’, ‘Aile içi Şiddete Son’ gibi toplumsal yaralara parmak basan kampanyalara imza atarken diğer yandan da sanatı destekleyen çalışmalarını sürdürüyor. Son olarak Aydın Doğan Güzel Sanatlar Lisesi’ne kazandırılan Sema Doğan Konser ve Sergi Salonu da bunun en güzel örneklerinden. Vakfın, toplumsal fayda ilkesiyle yürüttüğü çalışmalarını ve kültür-sanata dair yaklaşımlarını Aydın Doğan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’dan dinledik.
Aydın Doğan Vakfı'nın kuruluşundan bugüne kadar geçen süreçte, vakfın öncelikleri neler oldu? Biraz projelerden söz eder misiniz?
Türkiye’nin kalkınmasına katkıda bulunacak birçok konuda etkili çalışmalar yürütüyoruz.
Bu çalışmalarımız arasında kız çocuklarının eğitime eşit katılımını ve devamlılığını sağlayacak destekler sunmak, vizyonlarının gelişmesine katkı sağlayarak özgüvenlerini ve yaşam becerilerini artırmak için sürdürdüğümüz çalışmalar önemli yere sahip.
2005 yılında Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği iş birliğiyle başlattığımız ‘Baba Beni Okula Gönder’ hareketi, Türkiye’nin en büyük eğitim seferberliği olarak hafızalara kazındı. Kız çocuklarımızın yurtlarda yaşam koşullarını iyileştirmek amacıyla ‘Güçlü Kızlar Yurtta Yaşam Destek Fonu’nu oluşturduk. ‘Güçlü Kızlar, Güçlü Yarınlar’ projemiz kapsamında üniversiteye devam eden kız öğrencilerin eğitimlerine destek olmak amacıyla başlattığımız bir burs programımız var. 2017 yılından bu yana ‘Genç Liderler Yaz Kampı’nı düzenliyoruz. ‘Aile İçi Şiddete Son’ kampanyasını da uzun yıllar önce başlattık. Bu konuda gerçekleştirdiğimiz farkındalık ve destek çalışmalarını çok önemsiyoruz.
Ayrıca uzun yıllardır kültür-sanat alanında önemli sosyal yatırımlara imza atıyoruz. Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması’nı düzenliyoruz. ‘Genç İletişimciler Yarışması’nı, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ile birlikte yapıyoruz.
Aydın Doğan Güzel Sanatlar Lisesi’ne kurum olarak verdiğiniz önemi biliyoruz. Öğrencilerine sunduğu fırsatlar ve eğitim anlayışı hakkında bilgi verebilir misiniz?
Hangi dalda olursa olsun sanat eğitimi, bir öğrencinin eğitim hayatı ve geleceği açısından önemli. Sadece dünyanın daha güzel bir yer olmasını sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda gençlere kendi hikayelerini anlatmanın başka yolları olduğunu öğretiyor. Burada eğitim alan öğrencilerin gelecekte ülkemiz sanatında çok güzel yerlere geleceğine inanıyoruz. Aydın Doğan Güzel Sanatlar Lisesi’nin bir misyonu da Türk sanatının gelişmesine katkıda bulunmak. Bu amaç doğrultusunda bu yıl lisemize, annem Sema Doğan’ın adını taşıyan bir konser ve sergi salonu kazandırdık. Kendisinin de dediği gibi bu salonun öğrencilere eserlerini sergilemeleri ve icra etmeleri için ilham olmasını arzu ediyoruz.
Sema Doğan Konser ve Sergi Salonu'nun tasarımında hangi özellikler öne çıkıyor?
Yaklaşık 300 kişi kapasiteli Sema Doğan Konser ve Sergi Salonu, fiziki özellikleri açısından dikkat çekici. Salon, sınırlı bahçe alanını korumak için toprak altına yerleştirilerek sıra dışı bir mekân yaratıldı. Ana okula büyük bir koridorla bağlanıyor. Kafeterya ise gerektiğinde fuaye alanı olarak kullanılıyor. Bu alan aynı zamanda okulun resim ve heykel bölümü öğrencilerinin sergileri için de kullanabileceği bir galeri de olarak değerlendirilecek.
Salondaki sahne, mekânın kreatif kullanımıyla orkestra alanı ve koro balkonu şeklinde iki farklı kotta konumlandırıldı. Tasarımı, akustik müziğin en iyi şekilde icra edilebilmesi ve sanatın herkes tarafından kolaylıkla erişilebilir olması gözetilerek hayata geçirildi. Hiçbir elektronik destek gerektirmeyen, insan ve enstrüman seslerinin kendi doğallıkları içinde dinlenebileceği bir salon olarak, sadece öğrencilere değil sanatseverlere de benzersiz bir deneyim yaşatacak.
Peki, bu liseden mezun olanların üniversiteye girme oranları ve başarıları nasıl?
Geçen yıl mezun olan öğrencilerin yaklaşık yüzde 90’ı üniversitelerde eğitimlerine devam ediyor. İçlerinden yurt dışındaki üniversitelerden burslu eğitim hakkı kazanan öğrenciler de var. Onların başarıları, bizim gurur kaynağımız…
Vakfın yeni hedefleri, projeleri ne yönde olacak?
Vakıf olarak eğitim, fırsat eşitliği odaklı çalışmalarımıza kararlılıkla devam ederken son dönemde deprem bölgesindeki yaraların sarılmasına odaklandık. Depremin ardından ilk aşamada hayati ve akut ihtiyaçların karşılanmasına destek olduk. Ardından özellikle kadın ve çocukların yaşamına dokunacak çalışmalara yöneldik. ‘Eğitime Devam’ seferberliği başlattık. 11 ilde öğrenimine devam etmek için desteğe ihtiyaç duyan 500 lise, 500 üniversite öğrencisine ‘Eğitime Devam Bursu’ kapsamında eğitim hayatları boyunca burs vermeye başladık. Ayrıca bu öğrenciler için, yaşanan depremin travmatik etkilerini azaltmaya yönelik olarak 2 bine yakın psikolojik destek çalışmaları yapıldı.
‘Güçlü Kızlar, Güçlü Yarınlar’ projesi için bu yıl Avrupa Birliği’nden 700 bin Euro destek almaya hak kazandık. Deprem bölgesindeki en az 100 STÖ’ye ve 15-24 yaş grubundaki 2500 dezavantajlı kız çocuğuna ve genç kadına ulaşmayı hedefliyoruz. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve sosyal katılımı daha etkili bir şekilde savunmak için gençlik kampları, küçük hibe desteği programları düzenleyeceğiz. E-öğrenme ve mezun iletişim ağı gibi platformlar geliştireceğiz.
Biraz da Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması’ndan bahsedelim… Bu yarışma dünyada nasıl bir konumda? Sanatçıların ilgisi nasıl?
Bu yıl 40. kez düzenleyeceğimiz Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması, tüm dünyada ‘Karikatürün Oscarları’ olarak kabul görüyor. Bugüne kadar dünyanın dört bir yanından 9.000’i aşkın sanatçıyı ve eserlerini buluşturması, organizasyonun, uluslararası sanat camiasındaki yeri ve önemini gösteren çok değerli bir veri. 39 yılın ardından oluşan ve 85 bin karikatürü aşan, bir anlamda dünya tarihine ışık tutan bir arşivimiz bulunuyor. Dijital ortamda Aydın Doğan Vakfı Sanal Müzesi’nden ulaşabileceğiniz bu arşivin dünyada benzeri yok! Bununla birlikte dereceye giren ve sergilenmeye değer görülen tüm karikatürleri Türkiye’nin dört bir yanında sergiliyoruz. Sergiler Balkanlar, Asya ülkeleri, Avrupa ve Amerika’da yapıldı ve sanatseverlerin büyük ilgisini çekti. Bunun yanı sıra bir de yurt içi ve yurt dışı müzelere, üniversite kütüphanelerine, bakanlığın ilgili arşivlerine, uluslararası vakıflara iletilen karikatür albümü hazırlıyoruz.
