Okan ALTAN
Birbiriyle uyumsuz gibi görünen araç tiplerini ustaca buluşturan güzel bir çalışma, Audi Activesphere… Büyük Coupé formunu, ilginç bir tasarım fikriyle arazi kullanımı için donatan Audi, üstelik aracın arka kısmını bir pick-up kasasına dönüştürebiliyor. Orta konsola asılı koltuklar ve tam otonom sürüş için alçaltılabilen ön paneliyle iç mekanını da bilinen otomobil kabin içlerinden çok farklı bir konfora sokan Activesphere konsepti için, önceki üç Sphere’lerin en güzeli diyebiliriz.
Seri üretime hiç girmeyecek olan değişken dingil mesafeli Roadster Skysphere, en erken 2028’de ve muhtemelen bir SUV olarak karşımıza çıkacak tam otonom lüks limuzin Grandsphere, Çin pazarı için bir modern minibüs olarak planlanan Urbansphere sonrasında Audi’nin bu konsept serisinde Activesphere ile en gösterişli alternatifini sunması, çok yönlü bir off-road/ coupé/pick-up karma karakterli, zıtlıkların sentezi bir fikir ortaya çıkarması, tüm otomotivcileri şaşırttı… Evet, neden “üçü bir arada” olmasın?
4,98 uzunluğu, 2,07 genişliği, 1,6 yüksekliği ve 2,97 metre dingil mesafesi olan Activesphere, çok yüksek bir araç olmasına rağmen, bir Coupé gibi görünmesiyle, kesinlikle kaba değil. Hatta zarif duruşuyla, çok kişinin kalbini çalacak. Off-road nitelikli şasisinin yerden yüksekliğini beş kollu bağlantılı akslara bağlı 22 inçlik 285/55 ölçülerindeki arazi tipli çok büyük lastiklerin de desteklediğini belirtelim. Daha iyi havalandırma için arazide açılan ve optimum aerodinamizm için yolda hızlanıldığında kapanan hareketli elemanlarla donatılmış jantları ise, çok havalı...
Araca biniş ve koltuk yükseklikleri de SUV’lar gibi yüksekte olan bu dördüncü Sphere’in önden ve arkadan çıkıntı yaparak bir iki santimetre uzayabilen kilit parçalarıyla sağlam bir siyah alt koruması ve 20,8 santimetrelik normal sürüş seviyesinden arazi modunda 4 santimetre daha yükseltilebilen havalı suspansiyonu, diğer modellerde bulunmayan en önemli özellikleri… Off-road modunda açılan yan eşikleri de, araç altı koruma elemanlarıyla aynı şekilde tasarlanmış. Özellikle arka ışıkları, normal yollarda tüm farı dolduran ve sanatsal bir şekilde eğlenceli görünürken, araziye çıkıldığında tüm grafikleri son derece sağlam bir kareye dönüşüyor. Arazi yeteneklerinin ön yaklaşma 18,9 ve arka uzaklaşma 28,1 derecelik açılarla artırılması da, unutulmamış.
Normal Audi’lerde panjurun olduğu ön “single frame” kısım ve ön kapıların alt kısımlarının şeffaf camdan yapıldığını fark ettiğimiz Activesphere’in asıl önemli detayı ise, bagaj kapağı… Bir düğmeye basılarak ileri doğru kolayca hareket ettirilen ve açılan cam tavanının devamındaki koyu renkli şeffaf arka bagaj bölmesi, yükleme platformu olarak tasarlanmış bir “Active-Back” pick- up kasasını ortaya çıkarıyor.
Cam tavanın arka ucunda ise, kayaklar için gizli tutucusu olan, uzatılabilir ayrı bir panel düşünülmüş. Bagaj açıkken yolcu bölmesine giden bölme de indirilebiliyor. Otonom sürüşte ön panel ve direksiyon alçaltıldığında da, her iki oturma sırasından ayak bölmesi pencerelerinden dışarıyı görebilmeniz sağlanmış.
Geniş cam yüzeyler sayesinde kabini fazlasıyla aydınlık olan Activesphere’in içine karşılıklı açılan elektrikli kapılardan giriliyor. Önde ve arkada zemine temas etmeyen tekli koltuklara yerleşiliyor. Geniş orta konsola asılı bu koltukların alt boşluklarındaki mıknatıslarla yerlerine kilitlenmiş plastik şeritler çıkarılarak zeminin kolaylıkla temizlenebileceğini tahmin etmek hiç zor değil…
Vegan döşeme ve suni deri koltuklar ile kapılardaki geri dönüştürülmüş ince ahşap kaplamanın yanında; özellikle ön ayak boşluğunda zemin oluşturacak kadar alçalan gösterge paneli, bir düğmeye basılarak aşağı katlanan direksiyon simidi ve ileri doğru çekilen tüm aparat bloğu, otonom 5. seviye sürüşlerde kokpiti geleceğin araçlarına mahsus ultra-modern bir dinlenme salonuna dönüştürüyor.
AR teknolojisiyle artık ekranı olmayacak olan aracın, kullanıcılarına gerekli tüm bilgileri, gerçek ortamın net bir şekilde görülmesini engellemeyen “Artırılmış Gerçeklik” gözlükleriyle göstermesi de, çığır açıcı, yepyeni bir fikir... Navigasyon sırasında, diğer sürüş verilerinin yanı sıra rotanın altındaki araziyi üç boyutlu olarak gösteren bu AR gözlükleri sayesinde ön yolcuların önüne büyük bir sanal harita yayılıyor. Klasik kontrol düğmelerinin yerini, Activesphere’de yalnızca sanal kumanda almış. Kabin içinde istenen yere konumlandırılabilen sanal düğmeler el hareketleriyle ayarlanıp, kullanılabiliyor. Audi’nin güçlü Allroad modellerini anımsatmasına rağmen, Audi’nin kendisinin geliştirdiği orta sınıf modellerde kullanılacak modüler premium elektrik platformu PPE üzerinde hazırlanmış bu off-road konsepti, her bir aksta ayrı tahrik sunan e-motorlu quattro’nun elektrikli bir dört tekerlekten çekiş sisteminin 325 kW yani 442 HP ve 720 Nm performansıyla oldukça farklı fakat reel bir tekniğe sahip.
