CANAN DEMİRAY
Sevilen dizilerin ana akım kanallarda vedaya hazırlandığı bu günlerde dijital platformlar izleyicilere farklı nitelikte yerli yapımlar sunuyor. Kışın kaçırdığınız ve Aşkı Memnu gibi bilmem kaçıncı tekrarının izleyebileceğiniz yapımlar elbette yine yayında olacak. Bu hafta yakın zamanda izleyiciyle buluşan ve buluşacak, merakınızı uyandırabilecek yerli yapımları sizler için sıraladık.
1) Sen Büyümene Bak / Netflix
Yargı ile 3 sezondur ekranın sevilen Ilgaz Savcı’sı olan Kaan Urgancıoğlu Netflix’e geri dönüyor. Yargı’da da özel hayatında da babalık rolünü üstlenen Urgancıoğlu 2 yıl önce yine Netflix yapımı olan ‘ Sen Yaşamaya Bak’ filminin devam filmi olan ‘Sen Büyümeye Bak’ta sevdiği kadını kaybetmiş bir baba olarak karşımıza çıkacak.
İlk filmde beş ay ömrü kalan Melisa, küçük oğlu Can’a kendisinden sonra bakabilecek bir baba arayışındaydı, bu sıcak hikaye ile buluşturduktan sonra aralarından ayrılmasıyla son bulmuştu.
‘Sen Büyümeye Bak’ da adından anlaşılabileceği gibi, genç kadının ardından kendilerine bir düzen kurmaya çalışan bir baba ve oğlun hikayesini ekrana getiriyor. Bu tatlı hikayeye, sürpriz bir şekilde eklenen mimar Sezen ilek aşk da karışıyor. Sezen rolünde Kaan Urgancıoğlu’nun karşısında bu kez Melisa Aslı Pamuk var. Perihan Savaş, Çağdaş Onur Öztürk ve ilk filmde de rol alan Ezgi Şenler ve çocuk oyuncu Mert Efe Ak filmin geri kalan kadrosunu oluşturuyor. Yönetmen koltuğunda İlk filmin ve Kızılcık Şerbeti’nin de yönetmeni olan Ketche-Hakan Kırvavaç otururken, senaryo da yine ilk filmde olduğu gibi en son Aile’yi izleyiciyle buluşturan Hakan Bonomo’ya ait. İçinizi ısıtır.
2) Zamanın Kapıları / TOD
Yakın zamanda ‘Romantik Hırsız’ adında romantik filmin başrollerini paylaşan Birkan Sokullu ve Esra Bilgiç bir kez daha birlikte ekranda. Ayşe Övür’ün ‘Zamanın Kapıları: İstanbul’un Öteki Yüzü’ adlı kitabından uyarlanan dizinin ilk sezonu tam 10 bölümden oluşuyor.
23 Mayıs’ta ilk iki bölümü yayınlanan ve her hafta yeni bir bölümle izleyicisiyle buluşacak olan Zaman Kapıları karanlık bir gecede suçlu görünen üzgün bir genç bir kadın ve erkeği gördüğümüz sahneyle açılıyor. Dört ay öncesine döndüğümüzde ise karakterlerle tanışıyoruz.
Sokullu, ilginç ve asosyal bir yazılımcı olan Sinan’ı canlandırıyor. Ülkenin önde gelen bir iş adamının kızı olan Nevra ise babasından şirketi yeni devralmış, gözler üzerinde bir şekilde kendini ispatlama çabasında. Onunla uzun süredir yapmaya hazırlandığı Uluslararası bir sunum öncesinde tanışıyoruz. Koltuğu hak ettiği kanıtlayabileceği inancıyla, tam siber güvenlikten bahsederken tüm konukların önünde siber güvenlik saldırısına uğraması genç kadını ciddi bir çıkmazda bırakıyor. İşin sorumlularına ulaşıp kavga etmeye hazırken, bunu yapan yazılım şirketin saldırıyı birlikte çalışabilmelerine bir referans olması için yaptıkları anlaşılıyor. Sinan ise bu saldırının baş mimarı. Yolları bu şekilde kesiştikten sonra Nevra Sinan’ın kendi bünyelerinde çalışmasını istiyor. Bu iş o kadar da kolay olmuyor.
İlk bölümün sonunda henüz dizinin adının nereden geldiğini anlayamıyorsunuz. Şans verirseniz bir sonraki bölüm belki kafanızda oluşan soruları yanıtlayabilir, gerilim dolu macera neymiş öğrenebilirsiniz. Dizinin yönetmeni Magarsus’tan hatırlayacağınız Yunus Ozan Korkut, hikayeyi senaryolaştıran ise Büşra Cebe. Sokullu ve Bilgiç’in yanı sıra kadroda Cem Bender, Erkan Can, İbrahim Selim, Alper Saldıran,Selen Uçer, Elçin Afacan, Naz Çağla Irmak, Engin Yüksel, Enes Külahçı, Elçin Zehra İrem gibi başarılı isimler var.
3) Aniden / MUBI
MUBI ödüllü, festival gösterimli birbirinden iyi yapımları platformuna taşımaya devam ediyor.
Dünya prömiyerini 35. Uluslararası Tokyo Film Festivali’nde, Avrupa prömiyerini ise Rotterdam Film Festivali’nde gerçekleştiren ‘Aniden’, henüz izleme şansı yakalayamayanlar için platformda.
Aniden’de Defne Kayalar’ın canlandırdığı Reyhan, uzun süredir yaşadığı Hamburg’dan kocasının işi nedeniyle, uzun süredir gelmediği İstanbul’a geliyor. Ancak gelmeden önce çok önemsemese de koku alamadığını fark ediyor. Reyhan geri dönüşüyle, geçmişiyle yüzleşmeye başlıyor, kendini, kimliğini aradığı İstanbul'daki bu yolculuğa izleyiciyi ortak ediyor. İyi ya da kötü kokuları alamamak bizi nasıl etkiler? Algımız nasıl değişir? Reyhan’ın hayatına bir de küçükken görme duyusunu yitiren Ömer giriyor ve bu da farklı bir bakış açısı getiriyor. Filmin yönetmeni Melisa Önel senaryoyu Feride Çiçekoğlu ile birlikte yazmış. Önel filmle ilgili “Karakterimiz Reyhan’ın ortadan kaybolmasının, hem toplumsal normların aşılması hem de failliği ve kadınlığı sorgulamanın bir yolu olduğunu düşündük“ diyor. Kayalar’a başrolde Öner Erkan’ın yanı sıra Şerif Erol, Ayşenil Şamlıoğlu ve Dilan Çiçek Deniz eşlik ediyor.
4) RU / Gain
Muhteşem Yüzyıl’la dünyaya açılan güzel yıldız Meryem Uzerli, RU ile dizi dünyasına geri dönüyor. Gain ekranına 24 Mayıs’ta giren RU, ilgi çekici bir konuya sahip. 38 yaşındaki Reyan’ın 18 yaşındaki dahi bir genç olan Uzer’le olan ilişkisinin arka planında, Ege’de bir restoran ve güzel de bir sahil kasabası var. Bu satırları yazarken henüz izleme şansım olmadı ama yakın zamanda The Idea of You’da bekar bir anne olan Anne Hathaway’i kendinden 16 yaş küçük bir pop starla aşk yaşarken izlemiştik.Yerli bir yapımda böyle bir hikayenin de nasıl tartışılacağını merak edenlerdenim.
Dizinin yaratıcısı, Taylan Yapıcı, senaryoyu Yeşim Çıtak’la birlikte kaleme almış. Meryem Uzerli’ye başrolde Burak Berkay Akgül eşlik ediyor. Hira Koyuncuoğlu, Emre Karayel, Gökay Türkmen, Zafer Algöz, Şevval Sam, Derya Alabora, Gonca Vuslateri, Kartal Can Ermiş, Beril Kayar ve Sevgi Temel gibi başarılı oyuncular da kadroda yer alıyor.
5) İlk ve Son / Blutv
İlk ve Son, Blutv’nin en yeni yapımı olmayabilir ama en başarılarının başında geliyor. Dizi, 20'li yaşlarının ortasında tanışan Deniz ve Barış’ın 10 yılın ardından boşanmalarına giden ilişkilerini anlatıyor. Tutkuyla başlayan ilişkileri her iki karakterin de geçmişten taşıdığı yaralar yüzünden zaman içinde yıpranıyor, gerçek hayatta çok sık rastlandığı gibi. Dizinin bir özelliği de seslendirme seçenekleri arasında terapist yorumuyla izleme opsiyonu olması. Oldukça orjinal bir deneme, izlerken bir anda “Denizle barışın iletişimsizlikleri dışarıdan müdahaleyi gerektirir cinsten. Bu denli kopukluk uzaktan bakınca bir ürkütücü” gibi bir yorum duyabiliyorsunuz. Son dönemde dizi dünyasına Sandık Kokusu’yla dönen Özge Özpirinçci ve geçtiğimiz yıl yer aldığı her yapımla adından söz ettiren başarılı oyuncu Salih Bademci’nin başrollerini paylaştığı dizinin hikayesi Hakan Bonomo’ya ait, yönetmen koltuğunda ise Cem Karcı oturuyor.
Haluk Bilginer’i ile ajanlı bir gerilim
Ünlü oyuncu kadrosu, İstanbul sokaklarında teröristlerle köşe kapmaca oynuyor… FX yapımı ‘The Veil’ Disney+’ta 29 Mayıs’ta yayınlanacak.
Mad Men’le tanıdığımız Handmaid’s Tale ile kariyerini pekiştiren Emmy Ödüllü başarılı oyuncu Elizabeth Moss’un başrolünde olduğu gerilimli ajan dizisinin afişlerinde İstanbul’u görmüş olabilirsiniz. Hayranı olan Türk seyircilerinin izlemeyi isteyebileceği FX Yapimi The Veil Disney+’ta 29 Mayıs’ta yayınlanacak.
Suriye ve Türkiye sınırındaki karlı bir mülteci kampına bir insani yardım görevlisi gibi gelen Imogen Salter’ın görevi, kampın yerileri tatafından terorist olduğu söylenen kadının kimliğini doğrulamak. Aradıkları IŞİD komutanı mı yoksa ısrarla söylediği gibi yolunu kaybetmiş bir kadın olan Adilah El Idrissi mi? Yakın zamanda bir saldırı olacağına dair istihbarat alan Amerikan ve Fransız müttefiklerin aradığı cevabı bulmak için ve bu saldırıyı önleyebilmek için Imogen bu kadını da alarak bir yolculuğa çıkıyor. Suriye’den Türkiye’ye oradan Londra ve Paris’e uzayan macerada iki kadının kurduğu bağ, önlerine çıkan engeller ve gerilim nereye varacak hikayede izleyebilirsiniz. Homeland’in ilk sezondaki şüphe gerilimiyle ‘Killing Eve’in iki kadın arasındaki farklı dinamiğinin havası birazcık var diyebilirim. Suriye’den Türkiye’ye geçtikleri yolculukta Istanbul için yabancı yapımlar için hep egzotik görünen Kapalıçarşı, Sirkeci, Galata Köprüsü gibi tarihi yerlerde de çekimler yapılmış. Dizide uluslararası yapımlarda sıkça rol alan başarılı oyuncu Haluk Bilginer de var. Elisabeth Moss’a Lübnanlı oyuncu Yumna Marwan, Josh Charles, James Purefoy, Alec Secareanu, Thibault de Montalembert ve Joana Ribeiro eşlik ediyor.
Tembel ve tatlı kedinin dönüşü
Pazartesileri sevmeyen bir tek siz değilsiniz, Gelecek haftasonu yeni macerasıyla ile üçüncü beyaz perdede olacak Garfield 46 yıldır yanınızda.
Kendine özgü mizah anlayışı ve haylaz kişiliğiyle Garfield, popüler kültürün bir numaralı kedi figürü olan karakterin yaratıcısı Jim Davis yaklaşık 25 kedinin olduğu bir çiftlikte büyümüş. Davis deneyiminlerinden yola çıkarak yarattığı Garfield’in aslında ”zaafları olan, kedi kostümü giymiş bir insan”olduğu düşündüğünü söylüyor. Haksız da değil. Tembelliği, pizzaya ve lazanyaya olan düşkünlüğü, günlük hayata dair gözlemleri, haylazlıkları, köpek dostu Odie ile ilişkisi, farklı kuşaklardan insanların ortak bir paydada buluşturan zamansız bir ikon haline gelmesini sağladı diyebiliriz.
Bu obur kedicik zaman içinde, bir Mickey Mouse kadar değişime uğramasa da daha tombik ve sevimli hale geldi. 1980'lerin sonlarından itibaren animasyon dizileri ve televizyon bölümleriyle ekrana taşınan Garfield sinemaya da iki kez taşınmıştı.
Gelecek haftasonu yeni macerasıyla ile üçüncü beyaz perdede olacak. Bu kez Garfield’in karşılaşacağı rahatsızlık doyasıya lazanya yeme kaynaklı karın ağrısının ötesinde. Hayırsız sokak kedisi babası Vic karşısına çıkıyor. Dostu Odie ile tembel günleri, sıcak yemek, battaniye ve kumandayı arkasında bırakmak zorunda kalan Garfield, serseri babasının borçlarını kapatmak için birlikte bir süt soygunu planlamak zorunda kalıyor. Bu da onları ailece izlemekten keyif alabileceğiniz bir maceraya sürüklüyor.
Filmin yapımcılığını daha önce Despicable Me ve Angry Birds’den tanıyabileceğiniz John Cohen'le , Andrew Kosove ve Broderick Johnson üstleniyor. Filmin orijinal dilinde baş karakterin sesi olarak Chris Pratt yer alıyor. Patt’in yanı sıra Samuel L. Jackson, Nicholas Hoult, Cecily Strong, Hannah Waddingham, Brett Goldstein, Bowen Yang, Harvey Guillén ve Ving Rhames de seslendirenler arasında yer alıyor.
