
Dijitalin ve klavye ile yazı yazmanın bu kadar popüler olduğu bir dönemde kalemle yazma alışkanlığı azalıyor mu? Cevap; hayır. Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de ‘kalemseverlik’ yükselişte olan bir kavram. Geçen hafta dünyaca ünlü prestijli kalem markalarının bir araya geldiği PenFest isimli bir festival düzenlendi Çırağan Sarayı’nda... 3.’sü gerçekleştirilen etkinlik, 3 gün boyunca 7 bine yakın ziyaretçiyi ağırladı.
Festivalin ev sahipliğini yapan markakalem.com kurucusu Faruk Atalar; ‘’Kalem öyle bir dünya ki onu ancak onun büyüsüne kapılıp gidenler anlayabilir. Yıllardır kalemlerin o naif dokunuşlarını tanıyan biri olarak PenFest, bu rengârenk dünyanın; eşsiz kimyasını, dokusunu yakından görmek, hissetmek isteyenler için güzel bir fırsat” diyor.
50 BİN DOLAR’A DOLMA KALEM
Bu yıl festivale 38 firmanın 60’tan fazla markasının katıldığını söyleyen Atalar, “Amacımız, tüm kalemseverleri bir araya getirmek. Kalemsever diye bir kavram var. Yazmayı seven herkesi tek çatıda buluşturuyoruz” diyor. Peki dolma kalem modası geçmedi mi? Atalar, “Geçmedi hatta yükselen bir trend bu. 20 dolara da dolma kalem var, 50 bin dolara da… Bazı tüketiciler yazmak için değil işin koleksiyonerlik tarafında. Bu trend de artıyor. İşin prestijli tarafı da var. Günlük hayatta da kullanım artıyor” diyor. Özellikle genç neslin dolma kalemlere ilgisinin arttığını belirten Atalar, şöyle devam ediyor: “Biz burada çok fazla genç nesli ağırlıyoruz. Üniversite öğrencileri var. Bunların kalem grupları var. 5 bin üyesi olan grup var. Bu festivalde işin bir de vintage tarafı var. 1910’lardan kalma kalemler sergileniyor.”
Kalem ucuna heykel yapıyor
Kalemle sanat yapan isimler de var Türkiye’de... ‘Kalem Ucunda Sanat’ın Kurucusu Heykeltraş Nihat Özcan, kalem uçlarından eserler ortaya çıkarıyor. Özcan, hikayesini kısaca şöyle anlatıyor: “Şans eseri karşıma çıkan bir kalem ucunda heykel eseri fotoğrafını görüp araştırmakla başladım. Çok ilgimi çekmişti, minyatür olması, malzemenin kurşun kalem olması, yapılmasının zorluk derecesi ve dünya çapında çok az bilinmesi; bu sanat akımını devam ettirebilen sanatçıların da sayılı olması gibi unsurlardan kaynaklı gönül verdim. Sıfırdan eğitimsiz vaziyette deneme yanılma yöntemi ile kalem yontmaya başladım. Tek başıma çıplak gözle, büyüteç dahi kullanmadan, kurşun kalemlerin grafit uçlarına kesici bıçaklarla milim milim yontarak heykeller işliyorum.” Peki bu kalemler nerede satılıyor, kimler alıyor? Özcan şöyle devam ediyor: “Heykel yapmak için kullandığım kurşun kalemlerin hepsi ithal markaların ürünleri. İşlediğim kalemler sanat eserine dönüştüğünde, bu sanat akımından haberdar olan sanatseverlere mevcut eserlerimi ya da özel sipariş çalışmalarımı direkt satıyorum.” Peki bir kalem ne kadar sürede işleniyor? Özcan, şunları anlatıyor: “1 adet kalem ucundaki heykel atölye süreci ortalama 1 ay ile 3 ay arasında sürebiliyor. Yapılmasında atölye süreci en uzun olan, yaklaşık 3 ay civarında çalışmalar gerçekleştirdiğim eserlerim mevcut. Bunlar sarı renkli kurşun kalem ucundaki lokomotif, zincir kalemlerim, fermuar heykelim ve 3 boyutlu bazı doğaçlama heykellerim şeklinde.”
Kaleme işlenen sanat
Cağaloğlu'nda 40 yıldır mücevher işiyle uğraşan Zeki Karaca, son 2 yıldır kalem de üretiyor. Ama kalemleri öyle sıradan değil… Elmaslar, yakutlarla bezeli. Hatta kalemlere minyatür gibi birçok sanat işleniyor. Bir tasarım kalemin yapımı, birçok ustanın elinden geçerek 3 ila 6 ay arasında sürüyor. Zeki Karaca, kalemlerin değerinin minimum 10 bin dolardan başladığını söyleyip 50 bin dolara kadar çıktığını açıklıyor. Karaca şunları anlatıyor: “Bunun parayla ölçülmesini de aslında çok doğru bulmuyorum. Kalemlerin sanatsal olarak değerlendirilmesini arzu ediyorum. Burada her bir kalem 3-6 ay arasında oluşturuluyor. Her bir sanat bir ömür gerektiriyor. Mıhlama mesela çok özel bir sanattır.” Peki bu mücevherli kalemlere kimler ilgi gösteriyor? Zeki Karaca, “İş adamlarının ilgisi büyük. Öte yandan koleksiyonerler de ilgi gösteriyor. Türkiye’de ilk defa PenFest’te görücüye çıktık. Büyük bir övgü aldık” diyor.
GRAF VON FABER-CASTELL’DEN ‘YILIN KALEMİ’
2022 yılının kalemi olarak lanse ettiği, ‘Aztekler’i tüketicinin beğenisine sunan Graf von Faber-Castell, Aztek kültürü, estetiği ve dini ritüellerinden ilham alınarak tasarlanan kalem serisi, antrasit gri renkteki gövdesiyle öne çıkıyor. Kalemler, çevreye duyarlı karbon malzemeden üretiliyor. Aztekler’in en değerli hazinelerinden biri olarak kabul edilen ve nadir bulunan turkuaz taşı ise kalem kapağının üstünde, gövdenin dip kısmında yer alıyor. Öte yandan marka, Magnum ve Guilloche Black Edition serilerini de kalem tutkunlarının beğenisine sundu. Magnum serisi, Kafkas ceviz ağacından yapılmış gövdesi ile zamansız bir tasarıma sahip. Siyahın asaletinden vazgeçmeyenler için ise Guilloche Black Edition serisi öne çıkıyor.