SAYILARIN DİLİ - GÜLSEREN ÜST POLAT
Sanayi Devrimi, I. ve II. Dünya Savaşı, bilinmeyeni keşfetmeye Ay’a yolculuk, teknoloji devrimi… Her dönem ya da zaman diliminde farklı konular veya gelişmeleri tartışıyor insanoğlu. Kuraklık, fırtınalar, yangınlar, seller, gıda krizi ve her geçen gün biraz daha ısınan Dünya… İşte günümüzün en kritik konusu… Ve maalesef sorunun kaynağı da çözümü de aynı kişi: İnsanoğlu... Bizden önceki neslin ve bizlerin davranışlarının dünyayı nereye getirdiği belli, peki umudumuz duyarlılığı daha yüksek Z kuşağı ve Alfa’da mı? Buna moda sektöründen bir örnek verelim. Mesela, sınırlı koleksiyonlarla trendlere dayalı bir endüstri olarak çalışan hızlı moda akımına Z kuşağı nasıl bakıyor? Epson’un yayınladığı bilgiye göre Z kuşağının %66’sı hızlı moda markalarına karşı. Ayrıca %50’sinden fazlası sadece sürdürülebilirlikle ilgilenen markalardan alışveriş yapıyor ve bu konuda duyarsız olanları ‘iptal ediyor’. Moda sektöründe bir günde Empire State Binası içine sığamayacak kadar fazla giyim atığı oluştuğu düşünüldüğünde bu kuşağın ‘Dünya için pozitif’ tercihlerinin ne denli önemli olduğunu anlayabiliriz. Fakat önemli olan bizler değil markaların anlaması…
35 MİLYAR DOLAR
Bireylerin ‘varlıkları üzerinde tam kontrol’ sahibi olabildiği kripto para piyasasına bakalım biraz da. CoinGecko tarafından derlenen verilere göre 2023’ün ilk altı ayında Türkiye’de geçen yılın aynı dönemine göre %46,8’lık bir daralma yaşandı. Bahsi geçen dönemde 34,91 milyar dolarlık kripto para ticareti yapıldı. Ortalama aylık kripto ticaret hacmi de 5,82 milyar dolar seviyesinde seyretti. Rapordaki önemli bir detay da söz konusu gerilemenin dünyanın diğer ülkelerinde de görüldüğü fakat Türkiye’deki kripto para ticaretinin küresel ayı piyasası trendlerinden daha az etkilendiği… Bakalım, ‘merkeziyetsiz’ bu dijital dünyada yılsonunda ralli nasıl tamamlanacak?
YÜZDE 17
Güzel bir haberle devam edelim. Temiz enerji düşünce kuruluşu Ember'in yaptığı bir araştırmaya göre, AB üyesi 27 ülke Ocak-Haziran 2023 arasında elektrik üretmek için bir önceki yılın aynı dönemine göre %17 daha az fosil yakıt kullandı. Bu değer 2015’ten bu yana ölçülen en düşük seviye... Çalışma, bu düşüşün, elektrik talebindeki azalmanın yanı sıra temiz enerjideki büyümeden kaynaklandığını da ortaya çıkardı. Mesela güneş enerjisindeki büyüme 2022'nin aynı dönemine göre %13 artmış. Rüzgar üretimi %5 artarken hidroelektrik, yaygın kuraklık nedeniyle yaşanan açığın ardından %11 artış göstermiş. Raporda, birçok ülkenin yenilenebilir enerji kaynaklarından gelen enerji payı açısından rekor kırdığı da görülüyor. Yunanistan ve Romanya’da bu pay ilk kez yüzde 50'yi geçerken, Danimarka ve Portekiz yüzde 75'i geçti. Darısı ülkemizin başına…
YÜZDE 25
Enteresan bir araştırma: Jama Cerrahi dergisinde yayımlanan çalışma, erkek cerrahlar tarafından tedavi edilen hastaların ameliyattan bir yıl sonra ölme ihtimalinin, kadın cerrahların tedavi ettiği hastalara göre %25 daha fazla olduğunu söylüyor. Kanada ve İsveç’teki doktorlar, iki ayrı tıbbi kayıttan 1 milyondan fazla hasta kaydını inceleyerek bu sonuca varmış. Farklılıkların potansiyel nedenleri araştırılırken, kadın cerrahların daha yavaş ameliyat etme eğiliminde oldukları ve ameliyathanede vakit ayırarak daha iyi sonuçlar elde ettikleri ortaya konmuş. Analiz, bir ameliyattan 90 gün sonra, erkek cerrah tarafından tedavi edilen hastaların %13,9'unun ‘ameliyat sonrası olumsuz olaylar’ yaşadığını gösterirken, kadın cerrahların baktığı hastalar için eşdeğer rakam ise %12,5. Erkek cerrahlarımız kızmasın, ben sadece bilimsel bir çalışmayı aktarıyorum.
