Didem ERYAR ÜNLÜ
‘Gezici Türk Kahvesi Kamyonu - Turkish Coffee Truck’ projesini 2012 yılında hayata geçiren Gizem Şalcıgil White, “2013-2019 yılları arasında ABD, Avrupa (Hollanda, Belçika, Fransa) ve Kanada’nın başlıca şehirlerinde kültürel tanıtım faaliyetleri düzenledim. Dünyanın en kapsamlı Türk kahvesi tanıtım turu aracılığıyla 30,000’den fazla kişiye Türk kahvesi ikram ettik ve zengin kültürümüzü sevdirdik” diye anlatıyor.
2015 yılında JCI International tarafından kültür dalında Türkiye’nin ‘En Başarılı Genci’ seçilen Şalcıgil White, 2017 Mart ayında Turk of America dergisi tarafından ‘ABD’nin (40 yaş altı) En Etkin 40 Türk Amerikalı Genci’ ödülüne layık görülüyor.
Dört yıl boyunca Washington Türk Amerikan Derneği’nin genel başkanlığını ve yerel Türk Festivali eşbaşkanlığını yürüten Şalcıgil White, “2009 yılından beri sürdürdüğüm gönüllü kültür elçiliğini, 2017 yılında değerli ortağım Ahmet Şerif İzgören’in işbirliği ile hayata geçirdiğimiz ABD’deki ilk Türk kahvesi ve kültür evi zinciri konsepti ile devam ettiriyorum. Ayrıca, 2020 Mart ayında hayata geçen Turkish Coffee Lady Vakfı çatısı altında kadın girişimcilerimizi yurtdışı pazarlarda cesaretlendirmeyi ve ürün satışlarımızla desteklediğimiz mentörlük programlarımızla destek olmayı da hedefliyorum” diyor. Girişim hikayesini Gizem Şalcıgil White’dan dinledim:
‘TURKISH COFFEE LADY’ İSMİNİ VERDILER“2012 yılından beri ‘Gezici Türk Kahvesi Evi (Turkish Coffee Truck)’ ile dünyayı dolaşarak zengin Türk kahvesi kültürümüzü yurtdışında daha etkili tanıtmayı kendine misyon edinmiş bir sosyal girişimciyim. Toplumlararası kültürel diyalogların oluşmasını sağlayan bir gastro diplomasi uzmanı olarak ayrıca 12 senedir yurtdışında Türk kahvesi kültürünün gönüllü elçiliğini yürütüyorum. Evliliğim nedeniyle Amerika’da yaşıyor olsam da, bu ülkede her günümü Türk kahvesi kültürünün yurtdışında tanıtımına katkıda bulunmaya çalışarak geçiriyorum. Aynı zamanda, bir anne girişimci olarak beş yaşındaki kızımı Türk örf ve adetlerine uygun şekilde yetiştiriyor ve eğitiyorum. Amerikalılar turlarım sırasında bana yıllardır sürdüğüm kültürel misyon nedeniyle ‘Turkish Coffee Lady’ ismini verdiler, bende bu ismi gurur ve sevgi ile taşıyorum.”
“Benim için başarı, toplumsal fayda sağlayacak çalışmalara imza atıp ülkemize ve yeni nesillere gelecek tasarlamak anlamına geliyor. Türk kahvesi 500 yıllık bir Türk markası. Aynı zamanda, Türkler tarafından geliştirilmiş dünyanın ilk kahve pişirme yöntemi ve 16. yüzyıldan beri dünyaya yayılan bugün 100 milyar dolarlık değere ulaşan kahve sektörünün başlangıç noktası. En önemli milli değerimizden olan Türk kahvesi kültürünün markalaştırılarak uzun vadede pazar payının küreselde artmasıyla ülkemize ekonomik, sosyal ve kültürel dönüşlerinin olacağına inanıyorum. Başarıya, küreselde kahve ve kahvehane denilince zihinlere Türkiye algısını yerleştirdiğimizde ulaşacağız.”
“2 Turkish Coffee Lady markamız, Amerikan kahve pazarında şubeleşerek ve kendi otantik konsept ürünlerini geliştirerek zincirleşmeyi hedefleyen yerel bir firma. Zorlu bir pandemi süreci geçirip iki sene önce ilk lokasyonumuzu kapattıktan sonra, yaklaşık bir ay önce tarihi ve turistik Old Town Alexandria bölgesinde yeni kahve & kültür evimizi hizmete açtık. Franchise bir marka olma hedefiyle, ABD’nin en popüler sokaklarından biri olan King Street üzerindeki yeni lokasyonumuzun konseptini ‘Kahve. Kültür.Sanat (Coffee.Culture.Arts)’ olarak belirledik. Türk kahvesini İstanbul’un eşsiz yemek kültürü ile harmanlayarak ziyaretçilere sunmayı amaçlayan işletmemizde, mikro sanat ustası Hasan Kale’nin destekleriyle her ay kültürel etkileşim yaratan sanatsal etkinlikler düzenlemenin yanısıra kadın girişimciliğini destekleyici faaliyetlerde de bulunuyoruz. Ayrıca, gurme kahve ürünlerimizle Alibaba, Amazon ve Walmart gibi satış noktalarındayız. Satışlarından kadın liderlik programlarına katkı sağlayan kahve harmanlarımızı ayrıca geçtigimiz ay Türkiye’de de turkishcoffeelady.com.tr adresinde kahveseverlerin beğenisine sunduk.”
“Ham maddesi topraklarımızda üretilmediği için kahveyi önemli bir ticaret alanı olarak görmüyoruz, halbuki İtalya’da ham maddeyi üretmemesine rağmen şu anda dünyanın yüzde 80’ine espresso kahvesini içiriyor. Aslında 12 yıldır anlatmaya çalıştığım konu; kanaat önderlerimizin artık kültür ihracatı yaparak ve gastrodiplomasi aracılığıyla Türk kahvesinin geleceğine yeni bir vizyon çizmesi gerektiği. Günümüzde yabancı toplumlar nezdinde algıları şekillendirmek için halktan halka iletişim büyük önem taşıyor ve Türk kahvesini daha etkili tanıtmak, markalaştırmak ve ülkemizin ekonomisine katkıda bulunmak ‘gastrodiplomasi/mutfak diplomasisi’ ile mümkün. 500 yıllık kahve kültürümüzü yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak için kahveyi Türkiye ile özdeşleştirmek büyük önem taşıyor. Turkish Coffee Lady olarak vizyonumuz, Türk kahvesinin yurtdışındaki yüzü olmak ve kadın girişimciliği ile Türk kahvesinin gastronomik marka değerini artırmak.”
“12 sene boyunca, Türk kahvesinin potansiyeline ilişkin olumsuz yaklaşımlara rağmen misyonumdan vazgeçmeyi bir an bile düşünmedim. Bana ilk bu yola çıktığımda ‘Yurtdışında kim Türk kahvesi içecek, emeklerinin karşılığını alamayacaksın, kadın başına ne işlere kalkışıyorsun, kadın başına kamyonla mı gezeceksin’ gibi o kadar fazla negatif yorum geldi ki, ben herşeye ragmen sadece hedefime odaklanmaya karar verdim. Benim gibi bir çok kadın girişimcinin de zor zamanlar geçirdiğini gözlemlediğimde, pandemi sürecinde iş modelimi değişen dünyaya göre tekrar tasarlayıp kadınların toplumsal kalkınmadaki önemine dikkat çekmeye karar verdim. Bu nedenle, kadın girişimcileri desteklemek adına tasarladığımız tematik kahve harmanlarımızın her bir paket satışından yüzde 5’lik bir geliri vakfımızın kadın liderlik ve mentörlük programlarının geliştirilmesine bağışlıyoruz.”
