Begüm DEMİRCİOĞLU
Müzik kültürü son yıllarda rap müzikten besleniyor… Popüler olduğu için mi bu alanda üretiyorsun yoksa çocukluktan beri hayalin bu muydu?
Popüler olduğu için değil fakat çocukluk hayalim de diyemem. Çocukluğumdan beri giyim tarzı olarak hep rap’çilere benzetilirdim, çok fazla rap dinlerdim. Fakat rap müzik yapma isteğim yaklaşık 4-5 senedir var. Çocukluktan beri şarkı söylerim veya mırıldanırım fakat rap olmadığını hatırlıyorum kimseyi de kandırmaya gerek yok.
İsyan ettiğin şeylerden mi besleniyorsun?
İnsanların hal ve hareketleri sözlerimi oluşturuyor. Yanlış olan bir durumda çoğunluğa uyup doğru diyen insan çok var, inanmasalar bile bunu dile getirip sıyrılıyorlar. Bu örnek şu an sosyal medyada da geçerli. Benim için çok saçma bir olaya veya bir fotoğrafa duyar temalı bir popülerlik yaratılıyor fakat bu duyar önemli konularda ele alındığında, bu insanları hiç ortada göremiyorum.
Son iki şarkın biraz duygusal. Bugün yeni şarkın yayında olacak. Biraz duygusal…. Peki son dönemde duygusal müzik yapmanın nedeni ne?
Ülkemizde yaşananlar, son şarkımın teması. Z kuşağı olarak biraz şanssız olduğumuzu düşünüyorum. Her konuda şanssızız bence; güven, sevgi, saygı, eksik duygular artık. Bu duruma karşı tavrımı ‘Ölüme Daha Yakınım Dünden’ şarkısında yansıtmaya çalıştım ve bunlara rağmen pes etmememiz gerektiğini de anlatmaya çalışıyorum şarkıda.
Sırada ne var?
Elimizde çok demo var. Düzenlemeleri yapılıyor. Bu kış biraz kabuğuma çekilip kendimi depresif şarkılara vermiş olsam da artık hareketli şarkıları yayınlamayı düşünüyoruz. Sırada ‘Allah Affetsin’ adlı bir single var. Karantinada yazıp yayınlamıştım bir kısmını ve çok güzel tepkiler gelince hemen bitirmeye odaklandık, sona çok yaklaştı diyebilirim.
Hazır dünya demişken, gündem belli... Belki bu nesil bir dünya savaşı görecek. Protest bir şarkı yapmayı düşünüyor musun?
Protest şarkı yazmak bence bir çözüm değil, o şarkıyı anlayabilecek kitleyi kendine çekmen gerekiyor en başta. Örnek olarak ‘Hey on beşli’ türküsü bile hikaye olarak ne kadar üzücü olsa da, düğünlerde çalınıyor.
Rap müzikteki patlama biraz da müzik endüstrisinin çoğunluğu bu işe yönlendirmesiyle oldu. Özellikle de trap büyük bir ilgi gördü. Sen nasıl değerlendiriyorsun bu durumu?
Ben hala rap müziğin az dinlendiğini düşünüyorum. Türkçe rap, 2016-2017 senelerinden sonra çok büyük bir ilgi topladı, kabul. Fakat o zamanlar rap dinleyen insanların çoğuna baktığım da artık çıkan parçalardan çok memnun olmadığını görüyorum ve ne yazık ki o popülerliğin yükselmesi gerekirken her gün daha da düşüyor sanırım.
Malum müziğin başkenti denilebilir İstanbul’a... Senin yolculuğun ise Bursa’da başladı. İstanbul’a taşınacak mı bu yolculuk yoksa Bursa’dan devam mı?
Şu an çalıştığım insanlardan çok memnunum ki onların da bazıları İstanbul'da. Fakat Bursa’da, İstanbul’un fazla hareketli dünyasından izole ve gelişime odaklı daha başarılı olacağımızı düşünüyorum ama neden olmasın?