OKAN ALTAN
American Dream diye Amerikalıların Rüyası, 2. Dünya Savaşı sonrasında büyük bahçeli göl kenarı bir malikane ve kapısında upuzun bir üstü açılabilen limuzin olarak resmedilirdi… O 1950’lerin gösterişine modern dünya yorumu getirmek isteyen Cadillac, marka tutkunlarının gelecekteki komisyonlarının yani özel terzi işi sipariş hayallerinin sınırlarını zorlamak istercesine, “otomobil tasarımında lüks elektrikli, üstü açılır otomobilin nihai ifadesi” olarak adlandırıyor, bu büyük üstü açılır elektromobili… 70 yıl öncesinin Amerikan sedanının akıcı hatlarını ve hiç bitmeyen boyutlarını yakalayan, el yapımı Cadillac Celestiq limuzinin devamındaki bu sadece özel siparişlerle hazırlanacak convertible, adını güneş “sol” ve eğlence “lei” kelimelerinden alıyor.
Sollei, keşif heyecanlarıyla dolu seyahatleri, unutulan seçkin ruh hallerini yeniden hayal etmeyi amaçlıyor. Her ayrıntısında sıradanı olağanüstüye dönüştürmek için kasıtlı dizayn ayrıntılarıyla zenginleştirilmiş. Aydınlatılmış dekor ve kişisel ekstralarla eşsiz estetiğine ifade katmış. Boyanmamış ahşap kaplamalarla sarılmış iç dekor, doğal renk ve damar desen varyasyonlarını onurlandırırken, yüzeyler dokunarak hissedilebilen açık gözeneklere sahip. Her parça, kakma teknikleri kullanılarak elle kesilmiş ve elle döşenmiş…
Otomobilin iri boyutu ve yalın tasarımı, Rolls Royce’u çağrıştırsa da; arka koltuk erişiminde benzersiz bir kolaylık sunan ve pürüzsüz yüzeyini bozmamak için kollar yerine düğmelerin tercih edildiği geniş kapıları da, aslında İngiliz tarzında… Ancak, Cadillac’ın mirasını kutlarcasına cesur oranlarla vurgulanmış alçak ve uzun gövde, geniş bir duruş ile uzun Coupe kapıları, arkaya genişçe kolayca erişim sağlıyor. Görünümün 57 ve 58’lerin popüler orijinal Manila Krem renginin yeniden canlandırılarak tamamlanması da, klasik “Caddy” zanaatkar elle boyama titizliğini yeniden hatırlatıyor.
Kesintisiz yüzeyler ve uzatılmış A çizgisi aracın uzunluğunu vurgularken, alçak kuyruk tasarımı dinamik ancak şık oranlar da yaratıyor. Orta gövde çizgisi, farı stop lambasına kusursuz bir şekilde bağlayarak aracın uyumlu tasarımını birleştiriyor.
Kabin içinde de Phatom-vari bolca yıldız ve çizgilerle lüks süsler devam ederken; frezelenmiş aluminyum ön cam sütunları arasında uzanan, antika mobilya görünümü veren, elle kesilmiş ve Marquetry teknikleri kullanılarak döşenmiş, lekesiz ahşabın üstünde sütundan sütuna 55 inçlik bir bilgi-eğlence ekranı var. Ahşaba laboratuvarda eklenen, mantar kökleri kullanılarak yetiştirilen, MycoWorks işbirliğinde geliştirilen, birinci sınıf biyo-bazlı malzeme ise ilginç bir fikir, hatta inovasyon… Konsoldaki şarj matlarında, özel aksesuarlarda ve kapı harita ceplerinde kullanılan bu ‘Fine Mycelium’, miselyumdan yetiştirilen lüks materyal ile Cadillac’ın yenilenebilir otomotiv kaynaklarına öncülük etme misyonunu yansıtıyor ve otomotivde bir ilk olarak yeni bir dönemi başlatıyor.
Bölgelere ayrılmış 126 renk seçeneğine sahip ambiyans aydınlatması ve koltuklardaki işlenmiş desenler de, güneş patlaması motifli perforasyon, kapitone ve nakışla tasarlanmış. Pembe Nappa deri döşemede yumuşak bir renk paletinde yanardöner bir kaplamaya sahip pigment içeren ve ince renk değiştiren gün doğumu efekti yaratılıyor.
Birincil metal kaplamalardaki ‘Aurora’ tonu ise, güneş rüzgarlarının dünyanın atmosferiyle tepkimesi olgusunu yansıtmak için renk değiştirme gösteriliyor.
‘Daybreak’ adlı dönüştürülebilir metalik tavan kumaşının çatı geri çekildikçe güneş ışığını iç mekana dökmesi de iyi bir espiri…
‘Bask’ adlı dokulu paspas bukle kumaşın, çatı malzemesinin rengiyle eşleşerek tüm iç mekana hafifçe sıcaklık katarak aydınlığı artırması da, arkada elektrikli açılan bir cam panelin arkasına kristal bardaklarla bir içecek soğutucusu gizlenmesi de, markanın ifade kabiliyetine örnekler…
Cadillac’ın bu otomobille kuş gözlemciliği uzmanlarının heyecanının yaşanmasını istediğini de, özel fırçalanmış metal ve deri kaplı bir kutuda 3D baskılı akrilik kuş desenleri, elle boyanmış illüstrasyonların bulunduğu deri ciltli bir günlük ve kurşun kalemler için bir deri alet rulosu ile fark ediyoruz.
General Motors’un Michigan Warren'daki Global Teknik Merkezi kampüsünden çıkıp, Tennessee Spring Hill’de üretime girerse, ki tanıtıldığı Vanderbilt Cadillac House’taki fısıltılardaki 380.000 USD’lik fiyat etiketiyle çok mümkün; 0-100 km/h hızlanmasını 4 saniyeden kısa sürede gerçekleştirmesini sağlayacak, 600 HP 441 kW e-motorlu Celestiq ile aynı tam elektrikli zemine sahip olacaktır. Ancak 2+2 kişi için lüks ve konforu öncelikli tutacağından ve üstü açılır olmasıyla da, kuş tüyü yastık yumuşaklığında bir havalı suspansiyonla donatılacağını da tahmin edebiliyoruz.
Aracın yanına varış ve ayrılış için dış aydınlatma grafik koreografisi, sezgisel ön ve arka kumanda konsolu, Cadillac’ın ‘seyahat sanatı’ tasarım felsefesini geliştiren tasarım direktörü Erin Crossley’in, “Sollei, yolculuk keyfini yeniden yorumluyor ve kişiyi etrafındaki doğal dünyaya bağlayan kişiselleştirilmiş bir sürüş deneyimi öngörüyor” sözlerini de somutlaştırıyor. Bu konseptin, lüks tasarım ifadeleri ve zarif deneyimler aracılığıyla Cadillac’ın üstü açılan otomobil soyunu modern bir biçimde kutladığını, açık havada göksel çevrenin duygusal etkileşimiyle en rahat yaşam tarzı için pozitif ilhamını temsil ettiğini de söyleyebiliriz.
