Didem ERYAR ÜNLÜ
Yazılımcının kadını, erkeği olur mu? Elbette olmaz. Ancak yazılımcı topluluğu TalentGrid’in yakın zaman önce yazılım sektöründeki kadın çalışanlara yönelik hazırladığı rapora göre; Türkiye’de yazılım sektöründe çalışanların yüzde 88.2’si erkeklerden oluşurken, kadınların oranı sadece yüzde 11.8. Yani ülkemizde çalışan her 10 yazılımcıdan sadece biri kadın.
Aslında yazıya başlarken sorduğumuz soru, bize değil, Matriks Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdür Yardımcısı Cem Tutar’a ait.

Matriks, finansal teknoloji ve yazılım alanında ülkemizin önde gelen şirketlerinden biri. 2003 yılından bu yana 200’ü aşkın çalışanıyla hizmet veriyor. Sermaye piyasalarına yeni nesil inovatif ürün ve hizmet sunan Matriks’in çalışanlarının ise yüzde 33’ünü kadın yazılımcılar oluşturuyor. Kadınlar finansal teknolojilerin sadece bugününü değil, geleceğini de yazıyor. Sektör ortalamasının 3 katından fazla olsalar bile Cem Tutar rakamdan hoşnut değil…
Matriks’in ‘cinsiyetsiz’ bir şirket olduğunu ifade eden Tutar, “Deprem sonrasında etkilenen illerimizde geleceğin yazılımcı kızlarına yönelik ‘Matriks Android Yazılımcı Meslek Edindirme’ adında bir projeye başladık. Rakamlara da bu vesileyle gerçekten ilk kez baktık. Tablonun genelini görmek bizi şaşırttı ve üzdü. Sektörde kadın istihdamının bu denli düşük olması, özellikle de yönetim seviyesinde kadınlara koltuk açılmaması, sadece ülkemiz açısından değil, sektörümüzün sürdürülebilirliği için de olumsuz bir durum” dedi. “Bu vesileyle çok doğru bir projeye başladığımızı anladık. ‘Yazılımcının cinsiyeti olmaz’ başlığını sahiplenerek, örnek olmayı amaçlıyoruz” diyen Tutar, Matriks bünyesinde de kadın çalışan ve yönetici oranını artıracaklarını söylüyor.
‘ROL MODEL’ KADINLAR
Projeye dönersek… Cem Tutar, ‘Matriks Android Yazılımcı Meslek Edindirme’ programının çıkış noktasını şöyle anlatıyor: “6 Şubat’taki deprem felaketi herkesi kahretti. Hepimiz, şirketler, tüm Türkiye, hatta dünya elinden geldiğince az ya da çok yardımda bulundu. Biz de bu yardımlara katıldık. Ancak biz orada olmak istedik. Neler yapabileceğimize baktık. Örneğin birkaç webinar yaptık ve ‘bizi izliyor ve beğeniyorsanız deprem bölgesine bağış yapın’ dedik. Ama daha uzun soluklu projelere imza atmak istedik ve özellikle dezavantajlı olduğunu düşündüğümüz çocuk ve kadınlara yönelik neler yapabileceğimize baktık. Birkaç STK ile görüştük, ancak söz konusu iş birliklerinde bir fark yaratamayacağımızı ve sponsor olmanın ötesine geçemeyeceğimizi gördük. Up School’la birlikte başlattığımız ‘Matriks Android Yazılımcı Meslek Edindirme’ projesinde bizim de yer alabileceğimizi, arkadaşlarımızın mentorluk yapacağını, hikayelerini anlatacağını, belki de katılımcıların bu hikayelerden yola çıkarak ‘başarabilirim’ duygusu yaşayacağını hissettik. Bu nedenle de hızla bu projeyi hayata geçirdik.”
Depremden etkilenen 11 ilde ikamet eden, bu illerdeki üniversitelerde okuyan ya da mezun olan kadınları hedefleyen projede başvurular tamamlandı. Deprem bölgesinden gelen başvuruların önceliklendirildiği projenin ilk yılında 50 kadına, teknik donanım ve özgüven kazandırarak kariyerlerine başlama imkânı sağlanacak. Eğitim programında kodlama testi ve mülakat aşamaları sonrasında seçilecek adaylar, üç ay süreyle eğitim programına katılacak. Matriks ekibinin mentorluk desteği de sunacağı program sonunda başarılı katılımcılardan bazıları Matriks ekibine dahil edilirken, diğer katılımcılar da Up School’un kariyer havuzunda yer alarak farklı şirketlerdeki iş imkanlarından yararlanacak.
“Hem sektörde kadın istihdamını artırmak hem de deprem bölgesiyle ilişkili öğrenci ya da yeni mezun kadınların yazılım alanındaki kariyerlerine katkı sağlamak amacıyla bu projeye başladık. Up School ile yürüttüğümüz bu projenin, sadece deprem bölgesinde yaraları sarmakla kalmayacağına; aynı zamanda Türkiye’nin teknolojide rol model kadınların yetişmesinde de yetiştirilmesinde önemli bir rol üstleneceğine inanıyoruz” diyen Tutar, “Projemizin amacı sadece 50 kadınımıza eğitim vermek değil. 50 kadınımızı iş sahibi yapmak, bunun sonucunda da 50 ailenin hayatını değiştirmek. Bu ilk yılımızda önceliklendirmeyi deprem bölgelerine verdik; ancak gelecek yıllarda Türkiye’nin dört bir köşesinden yazılım alanında kariyer hedefleyen genç beyinlere ulaşmayı planlıyoruz” diye ekliyor.

Nihal Gürdal / Yazılım Geliştirme Müdürü
“10 dakika geriden başlıyoruz”
Matriks’te çalışan kadın yazılımcılar da ‘kadın’ vurgusundan uzak durmayı tercih ediyor. Bunlardan Nihal Gürdal, Kadir Has Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümü mezunu. Üniversitedeki hocasının tavsiyesi ile bundan tam 14 yıl önce Matriks’te stajyer olarak çalışmaya başlamış. “Ben yazılım sektöründe çalışan bir kadınım. Bir iş kolunun başına ‘kadın’ diye bir tanım koymanın, ‘ötekileştirmek’ olduğuna inanan taraftayım. Bence yazılım da cinsiyetsiz mesleklerden bir tanesi” diye konuşan Gürdal, Matriks’te kadın-erkek ayrımını hiç görmediğini, ama sektöre genel olarak baktığında karşı tarafın saygısını kazanmak için kadınların erkeklere göre on dakika geriden başladığını söylüyor.
Son 6-7 yılda kadınların yazılım sektöründe daha aktif hale geldiğini anlatan Nihal Gürdal, kadınların teknik işlerde yetersiz olduğuna dair inancın giderek daha da azaldığını ifade ediyor. Hem okul yıllarında hem de Matriks’te daha eşit bir ortamda olduğu için şanslı olduğunu belirten Gürdal, “Buna karşın yazılımcıyım diye açıklama yapmak zorunda kaldığım, karşı tarafın beni müşteri temsilcisi ya da yönetici asistanı sandığı durumlarla da karşılaştığım oldu” diyor.
Şu anda Matriks’te Yazılım Geliştirme Müdürü olarak çalıştığını ve trading ekibinin başında olduğunu belirten Nihal Gürdal, ekip olarak hem masaüstü hem de mobil web tabanlı uygulamaların arka planda servisini sağladıklarını söylüyor.

Nilüfer Bıdık – Ürün Geliştirme Direktörü
“Bir adım ileriye çıkabilmek zor”
İstanbul Üniversitesi Matematik Bölümü’nden mezun olduktan kısa bir süre sonra Matriks’te iş analisti olarak çalışmaya başlayan Nilüfer Bıdık, 12 yılı aşkın süredir çalıştığı Matriks’te yazılım geliştirme, ürün yöneticiliği ve ürün geliştirme müdürlüğü gibi çeşitli rolleri deneyimlediğini söylüyor. Üniversite yıllarındaki yarı zamanlı iş deneyimlerinin ne yapmak istediğine karar vermesinde etkili olduğunu ifade eden Nilüfer Bıdık, gerçek kariyerinin Matriks’te başladığını söylüyor.
Ülke ve hatta dünya geneline baktığımızda, farklı sektörlere ait pek çok meslek grubunda kadın olarak var olmanın, bir adım ileriye çıkabilmenin zorluğunun aşikâr olduğunu anlatan Bıdık, kadın çalışan oranı yüksek meslek gruplarında bile, özellikle yönetici pozisyonlarında kadın oranının çok düşük kaldığını hatırlatıyor. Teknoloji sektörünün, geleceği olan bir sektör olması, gelişim fırsatları barındırması ve uluslararası uygulanabilirliği olması açısından özellikle genç kadınlar tarafından daha çok tercih edilmeye başladığını ifade eden Nilüfer Bıdık, “Son yıllarda teknoloji sektöründe kadın çalışan oranlarının arttığını görmek mümkün, fakat hala cinsiyet dengesi oluşturulmuş yönetim kadroları görmekte zorlanıyoruz. Bu durum bize, kadınların kariyer basamaklarını erkekler kadar kolay ve hızlı tırmanamadığını gösteriyor” diyor. “Kişisel olarak kariyerime kadın çalışan oranı dünya sektör ortalamasının üzerinde olan ve teknoloji sektöründe kadın istihdamını artırmak için özel programlar uygulayan Matriks gibi bir şirkette başlamam nedeniyle kariyerimde ilerlemek çoğu kadın için olduğundan daha kolaydı diyebilirim” diyen Bıdık, kadın çalışan oranı yüksek olan şirketlerde nezaket, özveri, destekleyici ve dayanışmacı ruhun şirket kültürünün ayrılmaz bir parçası haline geldiğini vurguluyor.
“Projemizin amacı 50 kadınımızı iş sahibi yapmak, bunun sonucunda da 50 ailenin hayatını değiştirmek. İlk yılımızda önceliklendirmeyi deprem bölgelerine verdik; gelecek yıllarda Türkiye’nin dört bir köşesinden yazılım alanında kariyer hedefleyen genç beyinlere ulaşmayı planlıyoruz.” - CEM TUTAR