CANAN DEMİRAY
2011’den bu yana hayatımızda olan Black Mirror, teknolojinin insan hayatı üzerindeki etkilerini, dijital bağımlılığı ve farklı medya araçlarının topluma etkilerini ve etiği sorgulayan, her bölümü farklı bir hikaye anlatan bir antoloji.
2019’da 5.sezonu bittiğinde her zaman olduğu için üstüne düşünecek pek çok konu bırakmıştı bizlere. Normalde bir yıl aralarla sezonlar ekrana gelse de bu kez öyle olmadı. Ne de olsa 2020, Black Mirror yaratıcılarına iş bırakmayacak kadar distopik bir sene olarak yaşandı.
Küresel salgın, izolasyon, maskeler, sokağa çıkma yasakları… Dezenfekte etme konusunda bir noktada banknotlarını yıkayan bile gördüm sanırım. Pandemi nedeniyle “dünyanın Black Mirror izlemeyi kaldıracak takati yok” diye düşünen Brooker, yaşadığımız bu korkunç yılın hikayesini anlatan, ağlanacak halimize biraz gülmemizi sağlayan “Death to 2020” adındaki yapımı Netflix ekranlarına getirdi. Gerçek arşiv görüntülerine Samuel Jackson’dan, Hugh Grant’e, Tracey Ullman’dan Lisa Kudrow’a yine birçok ünlü eşlik etti.
Pandemi bitti, bizler dört yıl aradan sonra hem içimizi karartmaya hem de düşünmeye hazırız. Yeni sezonun birbirinden ilginç konu ve kadrosuyla beş bölümünün detayları işte burada.
Birinci bölümden başlayalım: Joan sıradan bir iş kadını. Evde nişanlısıyla koltuğa yerleşmiş elinde kumandayla ne izlesem diye Streamberry platformunda (Netflix’ten esinlenip yapılmış) program ararken bir anda ekranda kendi hayatının bir TV dizisine uyarlandığını görerek şoka uğruyor. Üstelik onu ekranda canlandıran ünlü oyuncu Salma Hayek Pinault. Mahremiyetiniz ortadan kalkarken, merak edilen ve davranışları yargılanan siz olduğunuzda bundan mutlu olabilir misiniz?
Bu bölümün başrolünde ödüllü komedi dizisi Schitt's Creek'in Alexis Rose'u olarak tanıdığımız Annie Murphy var. Walking Dead dizisiyle ünlenen Avi Nash genç kadının sevgilisini canlandırırken, Absürt sitcom dizilerinden Arrested Development ile tanınan Michael Cera ve başarılı oyuncular Rob Delaney, Ben Barnes ve Himesh Patel eşlik ediyor. Çok iyi bir kara komediye hazır olun.
İkinci bölüm bizi doğaya çağırıyor. İkisi de film yapımcısı olan Davis ve kız arkadaşı Pia bir doğa belgeseli çekmek üzere İskoçya’ya giderler. Bulundukları bu sakin bir İskoç kasabasıyla ilgili öğrenecekleri karanlık hikaye onları doğa belgeselini bir kenara bırakarak bununla ilgili bir film yapmaya iter. Son yıllarda gerçek suç öyküleri ciddi bir beğeni topladı, buna Black Mirror dünyasından bakarsak karşımıza ne çıkar? Merak uyandırıcı olacağı kesin. Bölümdeki tanıdık yüzler arasında İskoç oyuncu John Hannah ve A Very English Scandal’daki başarılı performansıyla hatırlayacağınız Monica Dolan’ın yanı sıra, Industry dizisiyle tanıştığımız Myha'la Herrold, Samuel Blenkin ve Game of Thrones’dan tanıdığımız İskoç oyuncu Daniel Portman var.
Üçüncü bölümde alternatif bir 1969 yılında, bir uzay gemisindeyiz. Hayal bile edilemeyecek bir felakete karşı tehlikeli bir görev üstlenen iki adam var karşımızda. Cliff Stanfield, tehlikeli görevdeki iki astronottan biri. Breaking Bad’de sarı tulumuyla görmeye alıştığımız ve özlediğimiz Jesse Pinkman’ı canlandıran Aaron Paul’u bu kez turuncu astronot tulumuyla göreceğiz. Bu zor görevdeki yol arkadaşı David ise derin uzay yolculuğunun psikolojik etkilerini inceleme üzere orada. Penny Dreadful’dan tanıyabileceğiniz Josh Hartnett. Geçmişte geçse de burada klonlama teknolojisi mevcut ve bu sayede bilinçlerini dünyaya geri ışınlayıp aileleriyle de uzakta olsalar bile vakit geçirme şansları var. Hikayede, pandemi sırasında hissettiğimiz izolasyon ve yalnızlık duygularını almanız mümkün. Lana Stanfield rolüyle ünlü oyuncu Kate Mara da bölümün yıldızlarından. Mara, House of Cards’ın Zoe Barnes’ı olarak gösterdiği performansın yanı sıra, uzayda geçen bir başka yapım olan Martian’da da rol almıştı. Culkin kardeşlerin en küçüğü Rory Culkin, Auden Thorton de bu bölümde olacak.
Dördüncü bölümde 2000’lerin başındayız. Mazey, paparazzilerin takip ettiği sorunlu bir oyuncu. Mazey’nin bir vur-kaç olayına bulaştığını keşfeden paparazi Bo, genç yıldızın ilk fotoğrafını çekebilmenin ucunda büyük bir para olduğunun farkında. Dış dünya, Mazey Day'in zihinsel bir çöküntü yaşadığını düşünüyor. Bo, zor seçimler yapmak zorunda ve bir yandan da yapması gerekeni ahlaki olarak çelişkili buluyor. Mazey rolünde Danimarkalı genç oyuncu Clara Rugaard’a onu takip eden paparazzilerden biri olan Bo rolünde başarılı oyuncu Zazie Beetz eşlik ediyor. Walking Dead oyuncularından Danny Ramirez de bölümün oyuncuları arasında.
Bu sefer yıl 1979. Margaret Thatcher'ın iktidara gelmesinin eşiğindeki İngiltere'nin kuzeyindeki bir kasabada tezgâhtarlık yapan yumuşak huylu Nida adlı kadınla tanışıyoruz. Ortamdaki durgunluk çok uzun sürmeyecek merak etmeyin, Nida “I May Destroy You”daki başarılı performansıyla tanıdığımız Paapa Essiedu’nun canlandırdığı Gaap ile tanışacak ve sonrasında gerçekleşecek felaketleri önlemek için korkunç şeyler yapmak zorunda kalacak. Kısmen korku, biraz romantizm ve kara mizah arasında giden eğlenceli bir hikaye daha karşımızda. Nida rolünde başarılı oyuncu Anjana Vasan’ı izleyeceğiz.
Popüler kültürü çok iyi kavraması, şov dünyasını, sosyal medyanın gittiği yönü algılama ve gösterme şekli, teknolojinin karanlık yanını yüzümüze tokat gibi çarpmasıyla ürkütücü ama bir o kadar da şaşırtıcı yanı Black Mirror’ı farklılaştıran özellikleri.
Yine çok konuşulacak dizinin bölümlerinin her biri yine birer film tadında, özellikle iletişim üzerine düşünmemizi sağlayacak. Medya ve iletişimin birbirimizi nasıl gördüğümüzü nasıl şekillendirdiğini irdeleme imkanı sunarken komediyi karanlık unsurlarla ustaca dengeleyeceğine şüphe yok. Netflix ekranında, kaliteli vakit geçirmeye hazır olun.
