CANAN DEMİRAY
Dönem dizilerini sevenler geçtiğimiz 10 yıl içinde ekranda harika yapımlarla karşılaştılar. “Yeşilçam” ile 1960'lı yıllarda bir film yapımcısının ayakta kalma mücadelesini izledik, “Çemberimde Gül Oya”, sağ görüşü destekleyen bir fabrikatörün kızı ve devrimci bir gencin aşkını merkezine alan dizi 1980’lere taşımıştı. “Hatırla Sevgili”de siyasi görüşleri yüzünden birbirine düşman olan iki yakın dostun çocukları birbirine aşıktı. “Bu Kalp Seni Unutur mu” ise kısa sürse de 80'lerden 2000'lere uzanıyordu. En sevdiğimi sorarsanız, “Öyle bir Geçer Zaman ki" olsa gerek. Ali Kaptan ve eşi Cemile'yi aldatıp çocuklarıyla ortada bırakma hikayesi olarak başlayan 1967'den 80’lere uzanan dizi, duyguyu izleyiciye geçirmeyi o kadar iyi başardı ki, günümüzde bile gündüz kuşağında hala büyük bir izleyici kitlesiyle buluşuyor. Tüm bu yapımların yanında tek sitcom “Seksenler”i unutmamak gerek. Uzun soluklu bir yapım olarak siyasi ve toplumsal değişimi kahkahayla birleştirerek ekrana taşıdı.
Kulüp ile ise 1950'lerin kozmopolit İstanbul’una ışınlanıyoruz. 10 bölümden oluşan çarpıcı ilk sezonun ardından dizi yeni sezonuyla bugün Netflix’te. Henüz izlemeyen ve anımsamak isteyenler için Kulüp dünyasına gidelim yeniden.
Matilda Hali vakti yerinde Sefarad Yahudisi bir ailenin kızıyken, babasının şirketinde çalışan Mümtaz adındaki müslüman sevgilisinin ihanetine uğruyor, hem de ne ihanet. Varlık vergisi çıkınca ailesi üstüne düşeni ödese de ellerinde kalan bir kısım parayı yardım için saklıyor ve Matilda’dan bunu öğrenen Mümtaz para karşılığında bu bilgiyi yetkililere satıyor. Aile varlığını kaybettiği gibi Matilda’nın babası ve ağabeyi de çalışma kampına gönderiliyor. İhaneti öğrenen genç kadın karnında bebeğini taşıdığı sevgilisi Mümtaz’ı vuruyor ve tüm bu acılarla kendini hapishanede buluyor. Bebeği yetimhanede büyümek zorunda kalıyor.
Tam 17 sene sonra, af çıkınca Matilda mahallesine dönüyor. Kızı Raşel’i merak ediyor elbette. Raşel yetimhanede büyümüş, asi bir genç kız, annesinden haberdar bile olmamış. O zaman toplumda bir çok kişinin yaptığı gibi kendini görüşmeye başladığı Fıstık İsmet isimli gence adını Aysel olarak tanıtıyor ve yakınlaşıyorlar. Bu sırada Raşel bir arkadaşına yardım etmek isterken başını belaya sokuyor. Ceza alıp ıslahaneye düşmesine engel olmak isteyen Matilda, kızını kurtarmak için Raşel’in hırsızlık yaptığı Kulüp’teki müdürü ikna etmeye çalışıyor. Kızının borcu için müdürün ona uzattığı boş senedi imzalıyor ve Çelebi adındaki adam Matilda’nın Kulüp’te çamaşırcı olarak çalışmasını zorunlu tutuyor. Böylece Kulüp günleri başlıyor.
Dizi çoğunlukla kurgu olsa da, çekirdek aile senaryo ekibinde de olan Rana Denizer‘in hayatından ilham alınarak ekrana taşınıyor. Yarattığı dünya için kullanılan kostümler, dekorlar, müzikler, Türk Sefarad Yahudilerinin dilleri Ladino’yu, ibadet ve kültürlerini aktarışı, ilk kez gayrimüslim karakterlerin karikatürize edilmediği bir yapım olması gibi özellikleri dizinin takdir toplayan özelliklerinden.
Ancak dizinin misyonu tarihi gerçeklikleri göstermek üzerine kurulu değil, tüm ekrana yansıyanlar dramatik bir hikayenin sarsıcı arka planını başarıyla oluşturuyor..
Yaşamının getirdiği tüm ağırlığa rağmen güçlü bir kadın olan Matilda rolünü çok iyi taşıyan Gökçe Bahadır gibi, Selim Songür rolünde Salih Bademci müzisyen yönüyle müthiş bir performans veriyor. Kötü adam Fırat Danış ise oyunculuğuyla izleyenleri etkiliyor.
1960’lı yılların İstanbul’una Kulüp’te yaşam devam ediyor. Kaotik bir gece dünyaya gelen Rana artık 5 yaşında. Kuliste, ışıldayan kostümler ve sahne ışıkları arasında dolanarak büyüyor. Matilda ve Çelebi o gecenin sonrasında farklı bir düzen kurmuş, Kulüp’ü ayakta tutmaya var güçleriyle çalışıyor. Raşel hala annesiyle birlikte, tek ebeveyn olarak zorlanıyor. Selim ise tüm ihtişamıyla sahneyi doldurmaya devam ediyor. Yeni zorluklar kapıda, vergi borcunu ödeyemezse Kulüp yolun sonuna gelmiş olabilir. Ama bu kez zorluklara karşı kenetlenmiş bir ekip var, bir aile gibi, mimarı ise Matilda. Rana’nın babası Fıstık İsmet bu düzene nasıl dahil olacak izleyeceğiz.
Gökçe Bahadır, Salih Bademci, Fırat Tanış, Barış Arduç, Asude Kalebek’in ilk sezon olduğu gibi başrollerinde olduğu yapıma yeni sezonda Halil Babür, Serra Arıtürk ve küçük oyuncu Ada Erma dahil oluyor. Zeynep Günay da yönetmen koltuğunu Seren Yüce ile paylaşıyor. "Kulüp" dizisinin 2. sezon senaryosu ise Rana Denizer ile birlikte Serkan Yörük ve Merih Aslan'ın imzası var. Başarılı sanat tasarımı, şahane oyunculuklarla karşılaşacağımız aşikar, ilk sezonun başarısının üstüne çıkabilecek bir sezon bizi bekliyor mu izleme zamanı.
