Son dönemlerde oldukça hem sosyal medyada hem şarkılarınızla adınızdan söz ettiriyorsunuz. Nasıl gidiyor bu yoğun tempo?
Çok güzel, heyecanlı ve hayatımda yeni deneyimler yaşadığım bir dönem. Son şarkım Yok’u 16 Eylül’de yayınladım. 30 Eylül’de de Universal Music Mena etiketi ile Orta doğ’unun en sevilen şarkıcılarından Rima Yussef ile Türkçe ve Arapça bir düet olarak ‘Yok Yok’u müzikseverlerle buluşturduk. Mısır’dan Lübnan’a Arapça konuşulan 25 ülkede yayınlanan ve dijital müzik platformlarında ilk 5 günde 1.000.000 ‘dan fazla dinlenmeye ulaşan şarkımız aynı zamanda Ortadoğu’da Mtv’den, Mısır’da Free Tv’ye kadar birçok yabancı televizyon ve radyoda yayınlanıyor. Ben de hem Türkiye’de hem de Arap coğrafyasında şarkı ile ilgili birçok röportaj yapıyor, radyo ve televizyon bağlantılarına katılıyorum.
Çocukluğunuzdan beri müzik ile iç içesiniz. Profesyonel geçişiniz 2019’da ‘Sevda Çiçeği’ parçanızla oldu. Bu serüveninizi okuyucularımıza biraz anlatır mısınız?
Kendimi bildim bileli şarkı söylüyorum. Küçükken okulda tüm gösterilerde ya şarkı söyler ya da şiirler okurdum. Kısacası hep sahnedeydim. Müzik gibi futbol da en büyük tutkularımdan biriydi. Bir süre profesyonel olarak futbol da oynadım. Yaşım ilerledikçe şarkı sözleri yazmaya ve besteler yapmaya başlamamla artık kendi yazdığım şarkıları söylemeye başladım. 2013‘de sosyal platformlarda gitarımla çalıp söylediğim şarkılarım çok beğenildi. O sırada aile şirketimizde yöneticilik de yapıyordum. 3 yılda 50’den fazla ülkeyi gezdim. Gitarım da hep benimle birlikteydi. Yolda, uçakta, farklı ülkelerin sokaklarında dolaşırken yeni birçok şarkı yazdım. 2019’da profesyonel anlamda Sevda Çiçeği şarkım ile dinleyici ile buluştum. O zamandan beri hiç durmadım. “Yok Yok” benim onuncu single çalışmam ve yeni şarkılar da yolda.
Türkiye’deki müzik piyasası hakkındaki düşünceleriniz nelerdir? Ve bu piyasanın sizce en büyük sıkıntısı nedir?
Bence bunun birkaç yanıtı var. Öncelikli olarak düzenli üretim… Müzik sektöründe var olmak ve dinleyici ile kesintisiz ve uzun soluklu bir ilişki kurmanın en önemli yolu düzenli olarak yaptığınız işlerle dinleyici kitlenize ulaşmanız. Ben şarkılarını kendi yapan bir şarkıcı olarak bu anlamda şanslı olduğumu düşünüyorum. Bunun dışında bence müzik sektöründeki en büyük sıkıntı kariyer yönetiminin doğru yapılamaması. Profesyonel bir ekiple çalışmak ve doğru bir stratejiye sahip olmak çok önemli. Kariyer inşa etmek uzun bir yol. Tek şarkılık başarılardan ziyade müzikal kariyerinizi bir vizyon doğrultusunda adım adım şekillendirmek başarıyı getiriyor. Ben Pasion Turca ile çalışıyorum. Arap coğrafyasında böyle bir düet ve uluslararası bir plak şirketi ile Ortadoğu’da böylesine bir başarı kazanmamı onlara borçluyum.
Abiniz Rami Narin de sanat camiası içerisinde. Bunun artıları ve eksileri nelerdir?
Abim uzun süredir oyuncu olarak sanat camiası içerisinde. Benim için eksiden ziyade her zaman çok büyük artıları oldu. “Mavi” “Narin Narin” ve “Yok Yok” şarkılarımın klibinde oyuncu olarak da bana eşlik etti. Kamera karşısındaki duruşumdan, vücut dilime kadar birçok konuda her zaman farkındalık yaratan tespitleri ve önerileri ile bana çok yardımcı oldu ve olmaya devam ediyor. Şarkılarım yayınlandığında hem o hem de oyuncu arkadaşlarının paylaşımları ile her zaman desteğini hissediyorum.
Peki bir de sanatçının ağzından kendisini dinlesek. Ragıb Narin aslında kimdir?
Sakin, rahat, duyarlı ve hassas biri olduğumu söyleyebilirim. Hayatın içerisinde birçok insanın ıskalayacağı detaylar benim için yeni bir şarkının ilham nedeni olabiliyor. Ailemle zaman geçirmekten hoşlanan, seyahat etmeyi ve yeni yerler keşfetmeyi çok seven bir seyyahım. Müzik ve futbol iki büyük tutkum. Hayal gücü yüksek ve zaman zaman melankolik biri olduğumu söyleyebilirim.
Sadece sesinizle değil işin mutfağında bir üreticisiniz. Ragıb Narin nelerden ilham alır? Hangi ruh hallerinde kaleme kâğıda sarılır?
Bu bana hep sorulan bir soru. İlham bence bir an meselesi. Sokakta el ele yürüyen bir çiftten tutun da ortada hiçbir şey yokken kendi kendime kurduğum bir hayalden bile ilham alabilirim. Özellikle kendimle baş başa kaldığım zamanlar da yani yurtdışı seyahatlerimde daha çok şarkı yazdığımı fark ettim. Uzaklar ve yalnızlık bana ilham veriyor diyebilirim. Yolda araba sürerken ya da uçakta aklıma bir söz ya da melodi geldiğinde hemen telefonuma kaydederim. Telefonum yüzlerce melodi ve söz ile dolu. Tabii ki hepsi şarkıya dönüşmüyor.
Kimlerle ortak bir çalışmada buluşmak istersiniz?
Türkiye’den tabi ki Sezen Aksu. Yaptığı şarkılar müzik tarihine geçmiş, bence şarkıları ile kuşaklar boyunca yaşayacak bir isim. Yıldız Tilbe, Tarkan, Levent Yüksel, genç kuşaktan Mabel Matiz severek takip ettiğim isimler.