ECE ULUSUM
Bu hafta Babylon’da özel bir konser vardı. Kıymetli caz müzik enstrümanistleri Ferit Odman ve Kağan Yıldız’a, piyanoda Hakan Binbaşgil eşlik ediyordu. Evet, geçen yıl görevini devreden, Akbank’ın 12 yıl boyunca genel müdürlüğünü yapan Hakan Binbaşgil. Kendi sektöründeki başarılarının yanı sıra piyano başında harikalar yaratıyor. 17 Ekim akşamı verdikleri konserde, ritim ve melodi yükseldikçe, kendisine ‘amatör’ diyerek haksızlık ettiğini görebiliyordunuz.
Bu konserin amacı, Akbank Caz Festivali kapsamında ‘itici güç olan’ JamZZ Masterclass’ta başarı gösteren müzisyenlere destek olmak. Genç müzisyenler Göksu Köse ve Kaşif Şahin Düşko, sahnedeyken heyecanlarını hissetmemek mümkün değildi.
JamZZ’e dair detayları, üç müzisyenin bir araya gelişini prova sonrasında konuştuk.
Hakan Bey yıllardır müzikle ilgileniyorsunuz, eğitimler aldınız. Caz müzik dünyasında da geniş bir çevreniz var. Şimdi JamZZ Masterclass sayesinde genç caz müzisyenlere yol açıyorsunuz. Bu programın önemini sizden dinlemek isterim.
Hakan Binbaşgil: Bu program Akbank Sanat Müdürü Derya'nın (Bigalı) öncülüğüyle oldu.
Ülkemizde genç yetenekleri desteklemek ve kariyerlerinde yeni kapılar açmak amacıyla JamZZ, Akbank Caz Festivali bünyesinde 13 yıl önce hayat buldu. Çok kıymetli müzisyenler kazandırdı. Zamanla gelişti, evrildi. Bu yıl projeyi daha da genişleterek, BAU Konservatuvar ve Zuhal Müzik iş birliğiyle kapsamlı bir masterclass programına dönüştürdük. Birbirinden değerli isimler genç sanatçıların yolculuklarına değer kattı. Programda gösterdikleri başarıyla öne çıkan iki genç arkadaşımız, Göksu Köse ve Kaşif Şahin Düşko, Akbank Caz Festivali katkılarıyla caz eğitimi alanında dünyanın en saygın programlarından Berklee at Umbria Jazz Clinics’e katılmaya hak kazandı. Masterclass’ın bir diğer kazananı Berkay Sümbül ise önümüzdeki sene, 35. Akbank Caz Festivali’nde sahne alacak müzisyenler arasında yer alacak. Bu proje benim için önemli çünkü içinde gençlik, eğitim, gelecek ve amaç var. Gençlere katkıda bulunabilmek çok güzel. Kağan ile Ferit’i uzun zamandır tanıyorum. Bir gün onlara gittim dedim, ‘Benimle çalar mısınız?’ Eksik olmasınlar, kabul ettiler. Türkiye'nin en iyi caz müzisyenleriyle üstelik böyle güzel bir amaçla çalmak mükemmel.
Genelde bu gibi atölyeler, yarışmalarda çoğunlukla vokal ön plana çıkar. Ama JamZZ Masterclass ile enstrümanistler öne çıkma fırsatı yakalıyor. Siz ne dersiniz?
Ferit Odman: Bu yarışmalarda vokalistler dediğiniz gibi öne çıkıyor. Yani çok fazla vokalist var. Öte yandan, 4-5 parça ezberleyince kendini caz vokalisti sananlar da var. Bu, sırf Türkiye için geçerli bütün dünyada böyle. Ancak enstrüman çalanların bu tür yarışmalara katılması çok önemli. Biz de bu tür destekleyici atölye ve yarışmalara katılmayı teşvik ediyoruz. Çünkü genç yaşlarda böyle bir itici kuvvet gerekiyor insana.
Kağan Yıldız: Bu organizasyon gençler için motivasyon kaynağı. Mesela ben, yirmili yaşlarımdayken Bilgi Üniversitesi’nde Caz Bölümü açıldı. Bu benim için itici kuvvet olmuştu. Klasik müzik okuyorum ama caz çalmak istiyordum. Sonra Hacettepe Üniversitesi'nde Caz Bölümü açıldı, derken İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda Caz Bölümü açıldı. Ben de şu an orda öğretmenlik yapıyorum. Bunların hepsi itici kuvvet. JamZZ, daha önce de sektöre önemli isimler kazandırdı. Şimdi de iki genç müzisyen arkadaşımızı tanıdık. Programın sağladıkları onların geleceğini planlaması konusunda büyük motivasyon olacak.
Hakan Bey, bu proje kurgulanırken heyecan verici olsa da kazanan genç arkadaşlarla tanıştığınızda daha anlamlı olmuştur. Onlarla tanıştığınızda ne hissettiniz?
H.B.: Göksu ve Kaşif çalarken kendimi onların yerine koyuyorum. Biri 19, diğeri 22 yaşında ve inşallah önlerinde çok uzun bir ömür var. Bu programın uluslararası bir deneyimden yararlanmak ve değerli bir ağa katılmak için eşsiz bir fırsat olduğuna inanıyorum. Onların da bu fırsatı en iyi şekilde değerlendireceklerine eminim. İkisi Berklee at Umbria Jazz Clinics’e gidecek. Küresel çapta öncü isimler bu programda eğitmenlik yapıyor. Enstrümantal teknik, emprovizasyon derslerinin yanı sıra ensemble halinde, Umbria Jazz Clinics etkinliğinin sonunda sahneye çıkacaklar. Kendimi onların yerine koyuyorum, müthiş motivasyon verici bir şey. İnsan düşündükçe duygulanıyor.
Beraber sahne almak nasıl hissettirdi sizlere?
F.O.: Çok mutluyum yani bir kere Akbank'ın bir önceki CEO'sundan bahsediyoruz. Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektöründe örnek gösterilen bir isim. Normalde bu gibi durumlarda zorlanacağım diye düşünürsünüz. Kerem Abi (Görsev) bana ‘Hiç düşündüğün gibi olmayacak, çok rahat çalacaksın’ demişti ve dediği gibi oldu. Hakan Abi hem ritmik hem de melodik armonik açıdan çok fazla çalışmış. Çok keyif alarak çalıyoruz.
K.Y.: Biz beraber vakit geçirirken de keyif alıyoruz. Sahnede müzik yaparken de mutluyuz. Umarım Hakan Abi de keyif alıyordur.
H.B.: Tersini söylemem mümkün değil. İş hayatıyla da biraz paralellik kuruyorum. Ben hep hayatımda iyi ekiplerle çalıştım. Sırtını onlara dayarsın, size güven verirler. İş hayatında hissettiğimi burada, Ferit ve Kağan ile yaşıyorum.
Hakan Bey, müzik yapmak iş hayatınızda nasıl etkide bulundu?
H.B.: 64 yaşındayım, 40 seneye yakın yoğun çalıştım. Eve gelince, o yoğunluktan çıkıp başka bir şey yapmak istiyorsunuz. Müzik bunu sağladı.
Bu röportajı okuyanlar için de bir tavsiye de olsun. Bu üçlü bir araya geldiğinde fonda kim çalıyor?
F.O.: Arkada çalmıyor çünkü biz zaten çalıyoruz! (Gülüyorlar.)
K.Y.: Sohbet o kadar koyu ki fonda müziğe gerek kalmıyor gerçekten.
H.B.: Bir parça ya da albüm değil de bir isim söyleyebilirim. Bu yıl Akbank Caz Festivali’nde de sahne alan caz piyanisti Brad Mehldau.
