Ece ULUSUM
Londra’nın karmaşası ve kapalı havasından ilham alan elektronik müzik üçlüsü Kerala Dust, 8 Nisan’da Zorlu PSM’de sahnede olacak. Daha önce 2021’de Sonar Istanbul’daki performanslarıyla müzikseverlerin playlist’ine girdi. Spotify’da grubu en çok dinleyen şehrin İstanbul olması da bunu kanıtlıyor. Karanlık bir evrende özgürce dans etme imkanı veren ekip yeni albümü Violet Drive’ı bu ay yayınladı. Albümü ve verecekleri konseri grubun vokali Edmund Kenny ile konuştuk.
Violet Drive’ın dinleyene ne gibi hisler vermesini istediniz?
Bir melankoli, bazen neşe duygusu ve bazen nostalji ki bu çok karmaşık. Çünkü bu acı-tatlı bir duygu ve bu çoğu zaman müziğimizde var olan bir acı-tatlılık.
Nasıl bir nostalji?
İlk aşkını düşündüğündeki gibi bir şey, geriye dönüp ona nasıl baktığın gibi. Şimdi yaş almışsındır ve ilk kez âşık olduğundaki coşkulu hissi hatırlarsın. Ancak bir daha asla aynı şekilde hissetmeyeceksindir. Bu melankoliyi de taşırsın. Bir daha yaşamayacağın bir gençlik duygusunun güzelliği gibi...
Violet Drive albüm kapağı da çok ilginç. Hikayesi nedir?
Avrupa’da uzun bir yolculuk hissi verecek bir şey istiyorduk. Albümde, Hamburg’dan Roma’ya Avrupa’dan geçen uzun bir yolculuk konsepti vardı ve sonunda arabanın kaza yapması fikrini oldukça beğendik. Siyah beyaz bir fotoğraftı, renklendirince gerçeküstü hissi verdi.
Albümde 12 parça var. Son zamanlarda müzik pazarlama yöntemi olarak 6-7 parçalık albümler yapılıyor. Tüm şarkıları bir albüme koymak daha eski bir yöntem gibi davranılıyor. Siz ne dersiniz?
Dinleyiciler için daha uzun albüm yapmak kesinlikle hedefimizdi. Bence birçok yönden eski yöntemleri seviyoruz. Bir iş yaparken platformlar hakkında düşünmek gerçekten tehlikeli. Kelimenin tam anlamıyla sadece sanatını düşünürsün. Ardından pazarlamasını planlarsın. Bir albüm yaparken durmadan yazarsın ve şarkıları yapmaya başlarsın. Sonra öyle bir noktaya gelirsin ki orada oturup
Albüme giren ilk şarkı ve son şarkı hangisiydi?
İlk şarkı Violet Drive’dı ve bu aynı zamanda yapımı en uzun süren şarkıydı. O şarkının bitmesi 6 ay sürdü. O şarkıda albümün dilini, hissini ve yönünü bulmak çok uzun sürdü. Albümün son şarkısı Fine Della Scena oldu.
Bazı yazılımlara bugün ‘Kerala Dust tarzında biraz tekno, biraz indie tarzında bir müzik yap’ gibi komut verilebiliyor. Yapay zeka müzisyenler için sizce ileride bir destekçi mi yoksa bir sorun mu olacak?
Yapay zekanın pop müzik için sorun yaratacağını düşünüyorum çünkü pop müzik daha çok bir formül üzerinde var oluyor, soyut bir duygu bulmaya çalışmaya dayanmıyor. Bir yapay zeka şarkısının listelerde bir numara olduğu günü göreceğiz ve tüm muhabbeti değiştirecek. İnsanı insan yapan nedir? Bir şeyler ürettiğinizde, bu ifade etmek ve insanların dünyayı tanımlamak için bulduğu yollar üzerinedir. Yapay zeka bunları yapamaz çünkü dünyayı göremiyor. Yaratıcılık ve bilinç algısı değişecek.
Berlin-Zürih-Londra sizin için önemli üç şehir. Üretiminize en çok katkı sağlayan şehir hangisi?
Bu albümde Berlin oldu. Kraftwerk ve 1970’lerin Köln’ünden Can gibi birçok Alman akımından, Almanya manzaraları ve Berlin’in tarihi gibi şeylerden etkilendik. Şehri dolaştığımızda tarihe dair hissettiğimiz o his kesinlikle en önemlisiydi.
‘Pulse VI’ klibiniz Soğuk Savaş döneminde geçiyor. İlginç bir tercih. Sizce Soğuk Savaş farklı sonuçlansaydı, Sovyetler Birliği bugün var olsaydı nasıl bir dünyada müzik yapıyor olurdunuz?
Hayal edemiyorum çünkü çerçevemizin ve tüm algımızın kapitalizm olduğunu düşünüyorum. Ama Andrey Tarkovski’nin filmlerinin büyük bir hayranıyım. Bana göre gelmiş geçmiş en büyük sanatçılardan biri. Yani Sovyetler Birliği’nden harika sanat işleri çıkıyordu ama bence bu insanların hepsi aynı zamanda devleti de eleştiriyordu. Özellikle Stalker’da Sovyet devletine yönelik çok fazla eleştiri olduğunu düşünüyorum. Ama sanırım o zamanlar iş, sansür memurlarının hiçbirinin algılayamayacağı veya hakkında bir şey söyleyemeyeceği şekilde siyasi açıklamalar yapmaktı.
İstanbul konserinde bizi neler bekliyor? Nasıl bir playlist olacak?
Bu daha çok yeni albümümüz Violent Drive’ın bir konseri ve bu anlamda da yeni. Konser için gerçekten özel bir ortam bulmamıza ve izleyicileri dünyamıza götürmemize yardımcı olması için size yeni bir ışık tasarımcısı getirdik. Yani, bana sorarsan, İstanbul’daki en iyi şovumuz olacak. Sonunda buna seyirci karar verir.
