Didem ERYAR ÜNLÜ
Beni diri diri gömmek istediler; ama işte buradayım. 1 Ocak 2023’ten itibaren sadece bana oy verenler için değil, 215 milyon Brezilyalı için göreve geleceğim. İki Brezilya yok. Biz tek ülkeyiz, tek halkız, tek büyük ulusuz.” Bu sözler Lula da Silva’ya ait.
76 yaşındaki Lula da Silva’nın 580 gün hapis cezasına çarptırılmasına yol açan bir dizi yolsuzluk iddiasının ardından, seçimleri kazanması, bir tür “yeniden doğuş” niteliğinde. Bu galibiyet aynı zamanda, Brezilya’da solun iktidara geri dönüşünü temsil ediyor.
12 yıl sonra yeniden iktidara gelen Lula da Silva, hakkında açılan yolsuzluk davaları nedeniyle bir buçuk yıl hapis yatmıştı. Davaların düşürülmesiyle birlikte başkanlık yolu açılan ve seçimin galibi olmayı başaran Lula da Silva, zafer konuşmasında ilk olarak birlik ve demokrasi mesajı verdi.
Brezilya Devlet Başkanı seçilen Lula da Silva, eski başkan Bolsonaro’nun neo-liberal politikalarından çok daha farklı bir politik çizgi izleyecek.
Lula da Silva’nın, seçim kampanyasındaki ana vaatleri, ülkedeki açlığı sona erdirme ve Amazonlar’da karbon emisyonlarını ve ormansızlaşmayı azaltma olmuştu.
Ülkenin yeni başkanı, “Brezilya halkı yeniden umuda sahip olmak istiyor. Halk silah değil kitap istiyor. İyi yaşamak, iyi yemek, iş sahibi olmak ve eğitime erişmek istiyor” dedi ilk konuşmasında… Beyaz, siyah ya da yerli halkların, eşit hak ve imkanlara sahip olmasını hedeflediğini de vurguladı.
YOK OLAN ORMANLAR
Mavi yakalı bir geçmişe sahip eski bir sendika lideri olan Lula da Silva, kampanyası boyunca aslında son derece kapsayıcı bir yaklaşım sergiledi; fakat yeni başkanın işi bir hayli zor görünüyor.
COVID-19 pandemisinin etkilerinden kurtulmak için hala mücadele eden ve büyük bir eşitsizlikle boğuşan Brezilya’da, 2019 ve 2021 yılları arasında yaklaşık 9,6 milyon kişi yoksulluk sınırının altına düştü. Okuryazarlık ve okula devam oranlarında da önemli bir düşüş yaşandı. Derinden parçalanmış bir ulusun yanı sıra, Amazon’daki yaygın ormansızlaşma da ülkenin bir an önce çözüm bekleyen sorunları arasında. Eski liderin seçim zaferi ise, Arjantin, Kolombiya ve Şili’den sonra Latin Amerika’da sol eğilim rüzgarını daha da güçlendirmiş görünüyor.
“AÇLIKLA MÜCADELE” DEDİ…
Lula da Silva, kampanya sürecinde, ekonomik stratejisinin ana hatlarını belirleme konusunda isteksiz davrandı. Bu tutum, rakiplerinden oldukça sert eleştiriler almasına neden oldu. Hatta Bolsonaro 22 Ekim’de YouTube’da bir canlı yayın sırasında; “Diğer adayın ekonomi bakanı kim? Siyasi ve ekonomik rotası ne olacak? Bilmiyoruz…” cümlelerini sarf etti. Lula da Silva ise, yaptığı her açıklamada, açlıkla mücadele edeceğini dile getirdi farklı şekillerde. Örneğin; kongreyi düşük gelirlileri gelir vergisi ödemekten muaf tutacak bir vergi reformunu onaylaması için zorlayacağını ifade etti. Brezilya Merkez Bankası eski başkanı Arminio Fraga dahil olmak üzere, yatırımcıların saygı duyduğu birçok ünlü ekonomistin desteğini aldı.
YENİ BİR DÜNYA YÖNETİMİ
Lula da Silva, Ağustos ayında yabancı basına verdiği bir röportajda, iklim değişikliğini ele almak için “yeni bir dünya yönetimi” çağrısında bulundu ve Brezilya’nın doğal kaynaklarının korunmasının, yönetimde merkezi bir rol alması gerektiğini vurguladı.
Lula da Silva’nın bu kapsamdaki önemli planlarından biri de, 6 Kasım’da Mısır’da başlayacak BM İklim Zirvesi öncesinde, Brezilya, Endonezya ve Kongo’yu içeren bir grup oluşturmak. Grup, zengin ülkelere ormanların korunmasını finanse etmeleri için baskı yapmayı ve ayrıca küresel karbon piyasası için stratejiler belirlemeyi hedefleyecek. Yani görünen o ki, bir zamanlar işçi grevlerine liderlik eden Lula, önümüzdeki günlerde Brezilya’nın yeşil devrimine liderlik edecek…
AMAZON ORMANLARININ KADERİ ONUN ELİNDE
Brezilya’nın Amazon yağmur ormanları son 16 yılın en yüksek ormansızlaştırmasıyla karşı karşıya.
Brezilya Uzay Araştırma Ajansı’nın (Inpe) geçen sene yayınladığı rapora göre, ormansızlaştırma bir yılda yüzde 22 oranında artmış durumda. Uzmanlar Amazon yağmur ormanının, iklim krizinin olumsuz etkileriyle geri döndürülemez bir “yok olma noktasına” yaklaştığını, ağaçlarda toplu ölümler yaşanabileceğini söylüyorlar. Giderek şiddetlenen kuraklıklar ve yangınlar, Amazon ormanlarının kendini eskisi gibi toparlayamadığını ortaya koyar nitelikte.
Brezilya Amazon’undaki ormansızlaşma, Devlet Başkanı Jair Bolsonaro’nun döneminde daha da artmış durumda. Bunun nedeni, Bolsonaro’nun, ormanlarda tarım ve madenciliği teşvik etmiş olması. Yapılan araştırmalar, artan ormansızlaşma ve yangınlar nedeniyle karbon emisyonlarının önceki on yılın ortalamasına kıyasla 2019 ve 2020’de iki katına çıktığını gösteriyor. Son veriler ise, geçtiğimiz yıl neredeyse bir milyon hektar yağmur ormanının yandığını ortaya koyuyor. 26 Eylül’e kadar olan ayda, yangınlar son on yılın en yüksek seviyelerine ulaştı.
Bolsonaro zaferini “Amazon ormanlarının sonu” olarak değerlendiren uzmanlar; eski cumhurbaşkanı Lula da Silva’nın kazandığı bir zaferin ise, ormansızlaşmayı yüzde 90 oranında azaltacağını savunuyorlardı. Zafer Lula da Silva’nın olduğuna göre, Amazon ormanlarını uçurumun eşiğinden kurtarma şansı var…
İŞÇİ GREVLERİNİN LİDERİ
Lula Da Silva, Pernambuco eyaletinin Caetés kentinde doğdu. 1952’den itibaren São Paulo’da büyüdü. Sekiz çocuklu Aristides Inácio da Silva ve Eurídice Ferreira de Mello çiftinin yedinci çocuğuydu. Yoksulluktan dolayı okula çok az gidebildi ve 12 yaşından itibaren ayakkabı boyacılığı, postacılık, çamaşırhane işçiliği gibi çeşitli işlerde çalıştı. Daha sonra bir metal fabrikasında çalışmaya başladı ve metal işçiliği eğitimi gördü. 1966’dan sonra São Bernardo do Campo’da büyük bir metal işletmesinde çalışmaya başladı.
Kardeşi üzerinden sendika hareketine katıldı. 1969’da metal işçileri sendikasının bölge grubu başkanı seçildi. 1975 yılında %92 oy alarak sendika başkanı oldu ve 100.000 işçiyi temsil etmeye başladı. 1970’lerden itibaren aralarında büyük çaplı grevlerin de olduğu sendika faaliyetlerinin örgütlenmesinde yer aldı.
1986 yılında Brezilya kongresine seçildi. 1989 yılında PT’nin adayı olarak sosyalist bir programla başkanlık seçimlerine katıldı. Ancak özellikle sermaye çevrelerinin karşı çıkması sonucu seçilemedi. Daha sonra yapılan bütün başkanlık seçimlerine katıldı. 2002 yılındaki seçim kampanyasında işçi imajını değiştirerek ilk defa takım elbise giydi.
27 Ekim 2002 tarihinde yapılan ikinci tur seçimlerini Brezilya Sosyal Demokrat Partisi adayı José Serra’ya karşı başarıyla tamamladı ve 1995 yılından beri başkanlık görevinde bulunan Fernando Henrique Cardoso’nun yerine Brezilya devlet başkanı oldu. 2003’ten 2006’ya ve 2007’den 2011’e kadar iki dönem Brezilya Devlet Başkanı olarak görev yaptı.
Lula, başkanlık döneminde, “ülkede yoksulluğu ve eşitsizliği azaltmayı amaçlayan programlarla büyük sempati topladı”, fakat Temmuz 2017’de tartışmalı bir davada kara para aklama ve yolsuzluk suçlamalarından hüküm giydi ve dokuz buçuk yıl hapis cezasına çarptırıldı. Nisan 2018’de tutuklandı ve 580 gün hapis yattı. Kasım 2019’da Yüksek Federal Mahkeme, temyiz başvurusu devam eden tutuklamaların hukuka aykırı olduğuna ve bunun sonucu olarak Lula’nın serbest bırakılmasına hükmetti. Mart 2021’de Yüksek Mahkeme Yargıcı Edson Fachin, Lula’nın, davası üzerinde uygun yargı yetkisine sahip olmayan bir mahkeme tarafından yargılandığı için tüm mahkumiyetlerinin iptal edilmesi gerektiğine karar verdi.