Gila BENMAYOR
6 Şubat depreminin hafızalarda yer eden o kadar çok karesi var ki. Beşiktaşlı taraftarların depremzede çocuklar için sahaya pelüş oyuncakları attıkları kare bunlardan biri. Depremzede çocukların sahanın kenarına yığılan on binlerce oyuncağı kucakladığı anı hayal etmek insanın içini ısıtıyor.
Depremzede çocuklarının mutluluğu, yüzlerindeki parıltılı gülümseme bu acı günlerde belki tek mutluluğumuz. Hatay Samandağ, Defne, Kırkhan’da topladıkları oyuncakları bizzat alanda dağıtan bir arkadaşım “mutluluktan ağladım” derken haklı. Depremzede çocuklarını, belki haberi bile olmadan dolaylı olarak mutlu edenlerden biri İngiltere’de çalışmalarını sürdüren sanatçı, akademisyen Ergin Çavuşoğlu.
Uluslararası çapta sanat danışmanı, galeri sahibi Sevil Dolmacı’nın aktardığı bilgiye göre, Ergin Çavuşoğlu’nun 2022 Contemporary İstanbul’da yer alan çadır biçimindeki eseri şu anda Kahramanmaraş’ta depremzede çocuklarına kreş/masalevi olarak kucak açtı. Çavuşoğlu’nun ingilizce adını kullanmayı tercih ettiği için Türkçeye çevirmediğim “The Journey down the current of all those who were adrift” eseri nasıl oldu da kendini Kahramanmaraş’ta buldu?
Hikayeyi Sevil Dolmacı anlatıyor: “Deprem bir iş ziyareti nedeniyle Meksika’da olduğum sırada meydana geldi. Saat farkı nedeniyle anında haberim oldu. Kahramanmaraş, Antakya’daki koleksiyonerlerimi aradım, dakika dakika neler yaşadıklarını öğrendim. Sabah olduğunda İstanbul’daki ekibim nasıl yardım ederiz derdindeydi”.
ESERİN İKİNCİ MİSYONU
Neticede Sevil Dolmacı’nın ekibinden Gökhan Kazan, Şişli Belediyesi’nin yardımlaşma noktası olarak belirlediği Teşvikiye Muhtarı Suzan Bektaş’ın ofisinin yolunu tutuyor. Muhtarlığa akın eden gönüllüler arasında arkadaşı Burak Güzel’den acil çadır gerektiğini öğreniyor.
O an aklına galerideki sanat eseri geliyor.
Sevil Dolmacı’yı derhal arayıp Ergin Çavuşoğlu’nun çadırını Suzan Bektaş’a götürüyor.
Geçtiğimiz 19-22 Eylül tarihleri arasında Haliç kıyılarında gördüğümüz, merakla içine girdiğimiz açık hava enstalasyonu paketlenip Kahramanmaraş’ta ikinci misyonuna yelken açıyor.
Sanatseverlere hitap etmek yerine depremzedeleri kucaklamak misyonu.
5 metre çapında, 3 metre yüksekliğinde 15 metrekare bir alanı kapsayan jeodezik kubbeli (ızgarası çokgenlerden oluşan kubbe) çadırı bulmak için hayli uğraştıklarını anlatan Sevil Dolmacı “açık hava enstalasyonu olduğu için yağmurun ve güneşin verebileceği zararları göz önüne alarak kalın pvc kaplı polyester branda tercih ettik” diye anlatıyor.
Ergin Çavuşoğlu’nun eseri, tabanda ayın yüzeyini andıran taşa oyulmuş bir parça ile İstanbul’un altında uzanan antik su kanallarını, karanlıktaki tarihi kalıntıları yansıtan video görüntülerinden oluşuyor. Kalıntıları yansıtan videoların olduğu çadır/ eserin deprem kalıntılarının olduğu yerde ikinci misyonuna başlaması kaderin garip cilvesi olsa gerek.
ERGİN ÇAVUŞOĞLU KİMDİR?
Uzun yıllardan beri İngiltere’de oturan ve çalışan Ergin Çavuşoğlu, Londra’da Middlesex Üniversitesi’nde çağdaş sanat profesörü. Resmin yanı sıra heykel, enstalasyon, kavramsal sanat, video, kısa film ve film yönetmenliği yapıyor.Yeni medya teknolojilerini kullanmayı seviyor. Eserleri dünyanın önde gelen müzeleri ve koleksiyonlarında yer alıyor.
Bunlardan bazıları, New York Guggenheim, Pinault Koleksiyonu, Soho House Koleksiyonu, Münih’te Hausder Kunst, Pinakothek der Moderne, Leeds City Art Gallery Koleksiyonu, Vehbi Koç Vakfı Koleksiyonu, Borusan Çağdaş Koleksiyonu, İstanbul Modern Müzesi, Elgiz Müzesi.
2003 yılında 50. Venedik Bienali’nde Türkiye Pavyonu’ndaki 2 sanatçıdan biri olan Ergin Çavuşoğlu’nun eserleri yurt dışında ve İstanbul’da hem kişisel, hem karma sergilerde yer aldı.