Fatoş BOZKUŞ
Hepsiburada, Türkiye’de ticaretin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla çıktığı yolda, ülkemizin sürdürülebilir gelişimine katkı sunmak için sahiplendiği kapsayıcı bakış açısını sanat alanına da taşıyarak yeni bir platform olan SanatBurada platformunu hayata geçirdi. Platformda sunulan ilk seçki ise ressam Mehmet Sinan Kuran’ın danışmanlığında oluşturuldu.
SanataBurada’nın ‘Sanatı demokratikleştirmek amacıyla yola çıktık’ söyleminden çok etkilendiğini anlatan Mehmet Sinan Kuran, SanatBurada’nın yeni yetenekler keşfetmeyi, bu yeteneklere sanatlarını sunabilecekleri bir platform olmayı amaçlarken, ayrıca eserleri milyonlarca sanatseverle buluşturma imkanı tanıdığını söylüyor.
Kuran “Sanat tartışmalarının çıkmaza girdiği, sanat eseri sahipliğinin çokça tartışıldığı günümüzde, ben SanatBurada girişiminin sanatı geliştirmek, onun iyileştirici etkisinden daha çok kişinin yararlanmasını sağlamak adına oldukça önemli olduğunu düşünüyorum” diyor.
HAFTA olarak Mehmet Sinan Kuran ile SanatBurada platformunu konuştuk.
SanatBurada’ya danışmanlık yapıyorsunuz bir taraftan da sanatçı olarak projenin içinde yer alıyorsunuz. Bu süreçte nelere dikkat ettiniz?
SanatBurada, eserlerini dijitale belki açacak genç yeteneklerin ve sanatçıların, belki de ilk kez sanat eseri satın alacak tüm sanatseverlerin bir buluşma noktası olarak konumlanıyor. SanatBurada’nın tüm sanatçılarının geniş kitlelerle buluşmasını sağlayıp sanatseverlerin yeni sanatçıları keşfedilebilecekleri platformda hem gençlerin hem de sanatın herkes için ulaşılabilir hale gelmesi öncelikli hedeflerden biri. Bu bakış açısı benim sanata ve hayata olan yaklaşımımla da örtüşüyor aynı zamanda.
Sanat dünyası sanat eserlerinin bir pazar yerinde yer alması konusuna sıcak baktı mı?
Pandemi sürecinde hepimiz alışverişlerimizi online platformlardan yapmaya başladık. Dolayısıyla asla online alışveriş yapmam diyen çok farklı yaş aralıklarından insanların bile bugün ev alışverişinden, giyime kadar birçok ihtiyacını artık online olarak temin ettiğini görüyorum. Değişimler konusunda her zaman herkes çok hevesli, istekli olmayabilir. Ancak zaman geçtikçe, teknoloji evrildikçe, dijitalleşme hayatın en önemli dinamiği halini aldıkça, bunu kucaklayarak ayak uydurmanın kişiyi daha dinç tutacağına inananlardanım. Sorunuzun yanıtına gelecek olursam; elbette eserini bir e-ticaret sitesinde satılma fikrine sıcak bakmayanlar var ancak diğer yandan bu fikri hızlıca benimseyen, gönüllü olan da çok sanatçı dostum var. Eserini sabit bir galeride sergilemekten ziyade, milyonlarda ziyaretçi ile buluşturabilme fikri kesinlikle motive edici bir unsur.
Platformda alıcıların hoşuna gidecek ne tür özellikler var?
Hepsiburada, bir teknoloji şirketi dolayısıyla alt yapı hazırlıkları oldukça profesyonel bir şekilde tamamlandı. Hepsiburada teknoloji alanındaki öncülüğünü SanatBurada’ya eklediği “Yerinde Gör” özelliğiyle bir kez daha kanıtladı. 3D gösterim ve artırılmış gerçeklik platformu olan artlabs’ın “Yerinde Gör” özelliğiyle platformda yer alan 100’e yakın eser, ziyaretçinin kendi tercih ettikleri ortamlarda sanal olarak görebiliyorlar. Bu da online eser satın alacakların memnuniyetle kullanacakları bir özellik olacaktır diye düşünüyorum.
Platformda yer alan ilk özel seçkiyi nasıl oluşturdunuz?
SanatBurada’nın yeni seçkisinin lansmanı 17. Contemporary İstanbul ile eşzamanlı gerçekleştirildi. Bu lansmanın şerefine, SanatBurada “sanatı demokratikleştirme” vizyonuna da paralel olarak Türkiye’nin farklı şehirlerinden 6 sanat inisiyatifinin de Contemporary İstanbul’da yer almasına destek oldu. Bu tip anlamlı sponsorlukların da sanatın ülkemizdeki gelişimine katkı sağladığına gönülden inanıyorum. SanatBurada’da da yer alacak sanatçılar ve eserlerini belirlerken her gün Hepsiburada’yı ziyaret eden milyonlarca müşterinin ilgi alanlarını kapsayacak şekilde çeşitlendirdik. Eserler çok geniş bir yelpazeden oluşuyor. Popüler kültür temalarına ağırlık veren ya da Osmanlı sanatının modern izlerini çalışmalarına yansıtan sanatçıların eserlerine yer veriliyor. Sanatseverlerden güzel tepkiler alıyoruz, özellikle sanateserlerini ulaştırırken gösterilen hassasiyetle ilgili övgü alıyoruz.
Sizin de Yeni Dünya adlı eseriniz bu platform üzerinden sergilenmeye başladı. Neden bu eseri seçtiniz?
Yeni Dünya adlı eserimin hikayesini sanatçı ve insan duyarlılığının bir bileşimi şeklinde açıklıyorum. Çevremizde her şey gözle görülmeyen iplerle birbirine bağlı. Bu dünya üzerinde yaşayan 8 milyar insan, yaşayabilmek için birbirine muhtaç. Hepimiz aynıyız ve hepimiz biriz. Dünyayı bu hale biz getirdik ve ancak birlikte düzeltebiliriz. Yeni Dünya eserimle de tüm bunları ifade etmeye çalıştım.
Platformun Türkiye sanat ekonomisine nasıl bir katkı sağlamasını bekliyorsunuz?
Hepsiburada genel olarak ülke ekonomisine, istihdama, küçük ve orta ölçekl i işletmelere çok büyük katkı sağlayan bir marka. SanatBurada’yı kurarak bu büyük katkıyı sanat ekonomisine de kazandırmak istiyor. Bu anlamda da bu girişimin kıymeti tartışılmaz. Şu an elbette çok erken ancak ben SanatBurada’nın Türkiye sanat ticareti için kilometretaşı olacak bir girişim olduğunu düşünüyorum.