CANAN DEMİRAY
‘Conclave’, Vatikan’daki seçim sürecini merak uyandırıcı bir şekilde aktarırken, yalnızca entrikalarla dolu bir gerilim filmi olmanın ötesine geçerek din, güç ve değişim üzerine düşündüren bir yapım haline geliyor. Film, dini ve siyasi entrikaları sadece tarihsel bir anlatı sunmak için değil, modern toplumdaki güç dengeleri ve etik meseleler üzerine tartışma yaratmak amacıyla ele alıyor. Filmin açılışında Kardinal Lawrence’ı karanlık bir tünelden hızlı adımlarla Vatikan’a ilerlerken görüyoruz. Omuzlarındaki yük ağır: Papa’nın ani ölümü sonrası yeni Papa’nın belirlenmesi için konklav sürecini yönetmek zorunda. Tarafsız kalmalı, ancak içten içe modernleşme yanlısı dostu Kardinal Bellini’nin seçilmesini istiyor. Bu seçim, kilisenin dönüşüm sürecini devam ettirebilir. Ancak karşısında güçlü rakipler var: Katı muhafazakar Kardinal Tedesco, Nijeryalı Kardinal Adeyemi ve papalık makamının en çok kendisine yakışa cağını düşünen hırslı Kardinal Tremblay.
Katolik Kilisesi’nin ruhanili derini ve geleceğini şekillendirecek bu süreç, yalnızca kutsal bir görev değil, aynı zamanda büyük bir politik satranç oyu nu. Lawrence, Bellini’yi desteklerken Tedesco ve Tremblay ile karşı karşıya geliyor. Ancak konklavın başlamasından hemen önce, rahmetli Papa tarafından kimseye duyurulmadan atanan gizemli kardinal, seçim sürecine beklenmedik bir boyut kazandırıyor: Meksikalı Kabil Başpiskoposu Vincent Benitez. Sistine Şapeli’nin loş ışıkları altında fısıltılar, soğuk koridorlar, gizli anlaşmalar ve ideolojik mücadeleler yaşanırken, Lawrence bir yandan süreci yönetmeye çalışıyor, diğer yandan kendi inancı ve ahlaki değerleriyle yüzleşiyor.
‘Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok’ filmiyle Oscar kazanan yönetmen Edward Berger sinematografik olarak kilisenin ihtişamını göstermek yerine, konklavı kontrastlara sunma yoluna gitmiş. Film, gelenek ve değişim arasındaki çatışmayı cesurca ele alıyor. Modernleşme yanlısı bir Papa seçmek gerçekten ilerici bir adım mı, yoksa Katolik Kilisesi’nin değişim sınırları belli mi? Berger, bu filmde kilisenin yüzyıllardır değişme yen kurallarına ve bu kuralların modern dünyadaki yerine dair sorular soruyor. Kardinal Lawrence’ın “Kesinlik, birlik ve hoşgörünün düşmanıdır” sözü herkesi kilisenin geleceği üzerine düşünmeye itiyor. Conclave, kilisenin ruhani özünü güç dengeleri içinde sürekli yeniden keşfetme zorunluluğunu vurguluyor. Film vizyona girdikten sonra ilk kez Temmuz ayında TV+ ta izleyiciyle buluşacak.
