Fatoş Bozkuş
Pegasus Hava Yolları'nın CEO'su Güliz Öztürk, kendinden 20 ay küçük kız kardeşiyle ikiz gibi büyüdüğü, bolca ders çalıştığı, aynı zamanda sokakta arkadaşlarıyla oyun oynayabildiği, yürüyerek okula gidebildiği, tatil dönemlerinde gün boyu bisiklete binebildiği keyifli çocukluk geçirmiş. Daha ortaokul yıllarında Boğaziçi Üniversitesi'ne gitme hayali kurmaya başlamış. Öyle ki, Kadıköy Anadolu Lisesi mezuniyet yıllığında dahi arkadaşlarının bu konuda yazısı olduğunu söyleyen Öztürk, hayalini gerçekleştirmiş ve Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nü kazandıktan sonra çok severek okumuş.
Profesyonel iş hayatına başlarken de birebir tüketiciye değen, iletişimin yüksek olduğu ve farklı coğrafyalardan insanlarla iş yapabileceğim bir gelecek hayal etmiş: Elinde çantası, sürekli seyahatte olduğu bir gelecek… Öyle de olmuş! Havacılık sektörüyle üniversitede okurken tanışan Öztürk, bu dinamik ve zorlu sektörde pek çok sorumluluk ve rollerde çalışmış.
Kariyer basamaklarını tırmanırken ailesine ve hobilerine de zaman ayırmış. Bugün 24 yaşında olan kızı Zeynep'le, sağlıklı ve güzel bir ilişkileri olduğunun altını çizen Öztürk, sporu bir yaşam biçimi haline getirirken, bir yandan piyano eğitimleri de almış. Kitap okumayı çok seven Öztürk, okumanın kendisini hem günlük koşuşturmanın dışına çıkardığını hem de geliştiren bir aktivite olduğunu ifade ediyor. İş dışı hayatı üzerine konuştuğumuz Güliz Öztürk sorularımızı yanıtladı.
Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji bölümü mezunusunuz. Bu bölümü bitirdikten sonra havacılık sektörüne girişiniz nasıl oldu?
Ben açıkçası birebir tüketiciye değen, iletişimin yüksek olduğu ve farklı coğrafyalardan insanlarla iş yapabileceğim bir gelecek hayal ediyordum. Elimde çantam, sürekli seyahatte olduğum… Öyle de oldu. Havacılık sektörüyle üniversitede okurken tanıştım. Havacılığın dinamik ve her gün yeni şeyler öğrenmeye açık yapısı beni çok etkiledi ve sonraki yıllarda da havacılık sektöründen neredeyse hiç kopmadım. “Bir hava yolu şirketinin genel müdürü olacağım” diye özellikle hedef koymadım kendime. Ama her zaman sorumluluk alanımın genişlemesini, yeni sorumluluklar ve roller almayı, işimi yaparken de en iyisini başarmayı hedefledim; bunun için çok çalıştım ve çabaladım. Bu çalışma ve çaba da karşılığını bu şekilde verdi, bunun için çok mutlu ve gururluyum elbette. Böyle dinamik ve zorlu bir sektörde, Türkiye’de havacılık anlayışını değiştiren öncü bir şirkete liderlik etmek büyük bir ayrıcalık…
Yoğun ve stresli bir iş alanında yöneticilik yapan biri olarak nasıl bir günlük rutininiz var?
Günü verimli kullanabilmek için erken saatlerde ofise geliyorum. Güne bir kahveyle başlıyorum. Öğlene doğru hafif bir kahvaltı, sonra eğer bir iş yemeği veya toplantım yoksa en geç 19:30’da akşam yemeğini yemeye özen gösteriyorum. Akşam da en geç 23:30 benim için uyku vakti… Haftada en az 3 gün pilates yapıyorum, ayrıca haftada 2-3 gün de yürüyüş yapıyorum. Bizim sektör oldukça yoğun ve dinamik bir sektör; bu nedenle haftada 1-2 gün akşamları genelde evde de birkaç saat çalışıyorum ancak iş-yaşam dengemi mümkün olduğunca iyi kurmak için de çaba gösteriyorum. Örneğin; hafta sonlarını aileme ve arkadaşlarıma ayırarak hem dinlenmek hem de şarj olmak için kullanıyorum.
Pilates hayatınıza ne kattı?
Pilates sadece bir egzersiz değil, bir yaşam biçimi aslında... Doğru bir eğitmenle düzenli yapıldığında, günlük hayatımızda bedenimizdeki kasları gerektiğinde nasıl kullanacağımızı öğrendiğimiz, özellikle masa başında çalışan bir profesyonel olarak omurgamızın doğru duruşunu ve denge açısından bedenimizi yönetmemizi sağlayan bir dönüşüm yaratıyor. Bedendeki sağlıklı ve fit görünümün yanı sıra pilates yaparken öğrenilen doğru nefes kullanımı, günlük hayatta da çok işe yarıyor. Düzenli ve doğru yapıldığında, kesinlikle hayat enerjisini yükselten, sadece sonuca değil sürece odaklanmayı öğreten, sonuca ulaşmak için sabır ve dayanıklılığınızı artıran bir egzersiz.
İlgilendiğiniz başka spor dalları var mı?
Ben uzun yıllardır spor yapıyorum. Spor artık hobi değil, bir yaşam biçimi benim için… Düzenli pilates ve yürüyüş yapıyorum. Hatta 10-15 km maraton ve triathlon’lara katılıyorum. New York’ta 2018’de pre maratona katıldım, müthiş bir deneyimdi benim için. En son Bodrum’da MW Challenge etkinliğinde 15 km, Gelibolu triathlon’da 10 km koştum.
Ailenize yeterince vakit ayırabiliyor musunuz?
İş-yaşam dengemi kurabildiğim için aileme yeterince vakit ayırabiliyorum ve bu beni çok mutlu ediyor.24 yaşında bir kızım var. Adı Zeynep. Geçtiğimiz yıl üniversiteyi bitirdi. Şimdi artık o da iş hayatında. Çok sağlıklı ve keyifli bir ilişkimiz var; beraber vakit geçirmeyi, seyahat etmeyi çok seviyoruz. Bir taraftan anne-kız ilişkimizi yürütürken, diğer taraftan beraber olmaktan keyif alan iki iyi arkadaşız artık. Bundan çok gurur duyuyorum. Birçok konuda ondan çok besleniyorum.
Nasıl bir annesiniz?
Zeynep genelde benim şefkatli, destekçi ve eğlenceli bir anne olduğumu söyler. Hep yoğun bir iş hayatım olmasına rağmen, her zaman ilk önceliğim kızım olmuştur; kendisi de bunu bilir. Şimdi, Zeynep’le ilişkimizin bu evresinde, ona sadece gerektiğinde rehberlik eden değil, onunla birlikte yolculuk eden bir anne olmaya çalışıyorum.
Üç kitap önerisi
Kitap okumak beni hem günlük koşuşturmanın dışına çıkaran hem de geliştiren bir aktivite. İnsanın kendisini geliştirmesine ve yenilemesine zemin hazırlayan çok etkileyici kitaplar var. Ben de bu kitapları okumaktan büyük keyif alıyorum.Daha çok farklı konularda işime katkı sağlayacak ve kişisel anlamda beni geliştirecek kitapları tercih ediyorum. Aslında beğendiğim çok kitap var ama üç öneride bulunabilirim: Daniel Kahneman’ın ‘Thinking Fast and Slow’, Adam Grant’in 'Think Again’ ve Martin Seligman’ın ‘Öğrenilmiş İyimserlik’ isimli kitapları...
KISA KISA
Yaz mı kış mı? Yaz.
En sevdiği yemek: Tüm sebze yemekleri.
Favori tatil beldesi: Ege.
En çok görmek istediği ülke-şehir: Brezilya-Rio.
En son okuduğu kitap: Daniel Kahnemen-Noise.
Unutamadığı sinema filmi: Babam ve Oğlum.
En son izlediği dizi: Outlanders.
Favori restoranlarını: Sunset.
Çay mı, kahve mi? Kahve.
En son aldığı elektronik eşya: Kablosuz Bluetooth kulaklık.
Hobisi: 2 yıl önce piyano dersleri almaya başladım. Şu anda ara verdim ancak tekrar başlayacağım.